2 Mart 2025

O zaman dans...

Selam güzel insanlar,

İlkay'ın yazdığı yazı bir anda tüm blogları dans anılarını anlatmaya itecek sanırım. Annabell, İlkay'dan ilham almış, bende ikisinden de aldığım gazla birlikte buradayım. :)

Bundan çok uzun yıllar önce ben genç bir kızken asla oynamazdım, ama asla... Ve bilirsiniz ki buralarda düğünlerde kalk oyna diye seferber olurlar. Nedense...

Oynamamamın sebebi ise asla utanmak değil, bilmemek. Bilmiyorum nasıl yapılıyor bu eylem. Horon diyorlar, halay diyorlar kimse de gel göstereyim demiyor.

Yıllar sonra bir hayırsever arkadaşım beni eğitti bu alanda, o sıralar da düğün falan çok her düğünde çalışıyoruz, çözdüm yani bu işi.

Ben nişanlıyken kayınbabamları bir düğüne davet ettiler, beni de götürmek istediler malum bende aileye katılacağım, gündemin ana konusu o sıralarda benim.

Hep birlikte gittik, beni eğiten arkadaşım da aslında müstakbel eşimin kuzeninin nişanlısı, "Hadi gel oynayalım." dedi. İşte ben bir yerimden kalktığımı bir de düğün bitmeye yakın masaya geri döndüğümü biliyorum. Gerisi bende yok; halay, horon, roman havası, çiftetelli falan derken kaybetmişim kendimi.

Kayınbabam şok! Adam daha önce yalvarsalar oynamadığımı gördüğü için "Kızım sen hiç oynamazdın, ne oldu sana?" diye sordu haklı olarak.

Bende dedim ki "Babacığım onlar fragmandı, asıl film şimdi başladı. Yüzüğü taktık neticede." :)

Velhasıl-ı kelam şimdi gitsem düğüne eşyalarımı masaya bırakır ve çıkana kadar oynarım. Psikologa gitmekten daha da ucuz bir terapi yöntemi bu, yazın bunu bir yere.

Hatta geçen yaz liseden bir arkadaşımın düğününe gittik. Giderken de kocama diyorum ki bir saate dönerim. Sonra baktık kimse oynamıyor, kızlarla iyi bari biz oynayalım dedik. Bir kalktık, bir daha oturduk mu bilmiyorum...

Bir ara kocamın mesajını gördüm "Ne oldu bizim bir saat?" diye soruyordu. Dedim "Sen bekleme ben düğün bitmeden gelmem." :)

Ayşe de diyor ki hadi biz liseden arkadaşıyız ama sizin aileleriniz de tanışıyor bak seni bir gören olur, azıcık otur. "Ay! Kime ne ayol, ben ne istersem onu, nerde istersem orda yaparım. Oturmaya mı geldik canım, hobaa!" :)

Dünyayı da işte ne kadar umursadığımı yukarıdaki fotoğrafımdan anlayabilirsiniz. Gerisi boş!

O değilde, bu sıralar bir düğün olsaydı, iyiydi, oynardık.

Selametle dileyim o zaman.

Sevgiler, Applesoda.

18 yorum:

  1. ha haaa evlenince bir rahatlama gelmiş :) ya hep öyle olur yaa oynamam gitmem diyenler pistten inmezler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bilmemek değil öğrenmemek ayıp dediler, öğrendim bende. :D Eee ben daha ne yapayım?

      Sil
  2. Yaaaa duygulandım mı desem, ne desem şu an gülümsüyorum baya baya :) Benim gözümden kaçmış Annabell'in yazısı da. Hemen onu da okuyacağım birazdan :) Ve evet katılıyorum terapiden çok daha ucuz bir yöntem göbek atmak ahhahah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İlkay ve yeni yazı akımı. ❤︎
      İki göbek atsak havamız değişiyor, çok da büyük beklentilerimiz yok aslında bu hayatta. :D

      Sil
  3. Kesinlikle terapiden ucuz ve anında etkili bence de dans etmek :D Ben de düğün bitene kadar oturmam oynarım ve oynamayanı da hiç anlamam. Düğüne oturmaya gidilmez ki oynamaya gidilir :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bende artık öyle düşünüyorum. Ama insanlara sürekli kalk oyna diye baskı yapılmasın, bir sorsunlar bakalım belki bilmiyor. :D

      Sil
  4. Düğün çok sevdiğim birinin düğünü değilse ben de pek oturmazdım. Hele okul yemeklerinde benim gibi çılgın bir arkadaşım var atardık kendimizi pistlere, millet sarhoş sanırdı, oysa içmemişizdir bile, sadece eğelenmeyi bilirdik. Üstelik var ya, ben oynamayı da beceremem üst yanım oynarsa alt yanım durur, alt yanım oynarsa üst yanım durur, senkronize olamam asla ama ne gam, önemli olan benim eğlenmem. Gelgelelim o güzel günler bitti, haydi bakalım dizlerindeki protezlerle oyna da göreyim seni Leylak Dalı :)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hiçbirşey bitmiş sayılmaz öncelikle, ben oturduğum yerde bile kıpır kıpır oluyorum. :)
      Kapı gıcırtısına oynar bu denilen tiplere döndüm.

      Sil
  5. Bir heves geldi! Bir kursa gitsem mi diye düşünür oldum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende bir düşündüm de olabilir bence, önümüz de yaz malum düğün sezonu açılacak. :D

      Sil
  6. Konuyu bilmiyorum ama dans, oynamak falan okuyunca aklıma bir şey geldi. Genç kızken çözemediğim bir sorun olduğunda kalkıp makyaj yapar giyinir ayna karşısında içimden geldiği gibi dans ederdim. Bugün aldığım eğitimler de duygularını regüle etmek için dans etmeyi öneriyor. İç güdüsel olarak biliyoruz bazı şeyleri. Çünkü travmalarımız, sıkışmış duygularımız bedenimizde bir yerlere depolanıyor ve onlardan kurtulmanın yolu da fiziksel aktivite , dans , yoga , vb..... Doğru yoldasınız vesselam , devam o halde.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) "O zaman dans" diye başlık atarken de bilmeden doğrusunu yapmışım.

      Sil
  7. Ben halen, o kolumdan çekiştirilip sahneye sürüklenmeye çalışanlara direnenlerdenim... Evet itiraf ediyorum, içim gidiyor ama BİLMİYORUM OYNAMAYI:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu konuya bir el atmamız lazım, böyle olmaz efendim. Nasıl bir rahatlama gelecek çözünce bu durumu bakın anlatamam. :D

      Sil
  8. sen rahatlıyorsan oh ne güzel. İçimizden geldiği gibi davranmak en pahalı ve kıymetli lüksümüz. sevgiler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "İçimizden geldiği gibi davranmak en pahalı ve kıymetli lüksümüz." aslında pahalı değil bence ama en kıymetli olduğu doğru, sadece kendimize izin vermeyi öğrenmemiz gerekiyor.

      Sil
  9. Hahahah harikasın ya, fotoğraftaki o rahat havanı da ayrı sevdim :D Bence bu fotoğraf kesinlikle seni anlatıyor:)) Dans etmekten bahsedince bile insanın keyfi, neşesi yerine geliyor, içinde bir enerji artışı oluyor. İşe geldim, senin yazını okudum ve nereye koyacağımı bilemediğim bir enerjim var şu an :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Dedim işte bir düğün olsaydı iyiydi vallahi karşılıklı ne döktürürdük. ❤︎
      Tam olarak o fotoğraftaki gibiyim evet, dünya umrumda değil. :D

      Sil

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.