31 Ocak 2011

Do you ever feel like breaking down??

  • Başlık tabiki de şarkımızdan geliyor. :) Simple Plan... 'Welcome to my life..' Bu şarkıyı benim biricik okurlarıma armağan ediyorum. Artık sanırım tam olarak bir elin parmak sayısına ulaşmışızdır. :) Yani ben öyle umuyorum.. ;)
  • Bu gece laptopumu alçak kuzenimden zor kurtardım yahu. Oturdu başına kalkmak bilmiyor. Sinir oluyorum böyle durumlara.. Peki sen?? :) Duygularımız karşılıklı demi? Bende öyle düşünmüştüm zaten. :)
  • Hep gülüyorsam sebebi var yani şekerim ne hemen ters bakış atıyorsun?? :) Mutluyum... İçimden öyle geliyor çünkü...
  • Bu arada bugün bi arkadaşım Kurtlar Vadisi Filistin'i izlemeye gittim dedi. O söyleyince kafama şu dank etti. Sanrım Kurtlar Vadisi serisinin bir sonraki filmi ne olacak biliyorum. :P Gayet basit aslında azıcık gazete okuyan birinin hemen anlaması gerekiyor... Tabi ki 'Kurtlar Vadisi Mısır'... Anlamayan vatandaş ne olur beni yorma kalk git bi gazete aç ya uyuz!!
  • Hayır okurlarıma böyle hakaret etmek istemiyorum zaten sayıları az. Ama eğer okuyan onu bile anlamayacak kadar beyinsizse... Ahh tahammül edemiyorum elimde değil! :)
  • Neyse bu akşamlık bu kadar yeter ben gidip bir kahve alayım. Sonra da açayım Gossip Girl'i izleyeyim. :)
  • Hayırlı akşamlar dilerim efenim.. :) 

                                                                                                                 loves Charlie
                                                                                                             Üsküdar / İstanbul

'Cause I'm a gypsy... .)

  • 'Cause I'm a gypsy but are you coming with me?? :) Diyor ki söz; çünkü ben bir çingeneyim ama benimle geliyor musun?? :) Size soruyorum hadi ama cevap verin?? :) 
  • Evet bu akşamüzeri dinlememiz gereken şarkı bu şekerler. :) Shakira'dan 'Gypsy'.. Çok güzel dimi? :)
  • Eve akşamüstü geldim. Küboş hanımla dışarı çıkmıştık. Alışveriş falan yani, yine gereksiz bişeyler aldık. :) Sanki dolabım yeteri kadar dolu değilmiş gibi bi de her dışarı çıktığımda bi parça şey alıp gelmiyor muyum valla hayret ediyorum kendime. :) Sınırlarımı zorluyorum.. :)
  • Bugün sallanan uzun küpeler taktım, pek huyum değildir normalde ama eve gelince huylarım değişiyor. :) Çok hoşuma gittiler valla şıngır şıngır sallanıyorlar. Ben bunlardan daha çok alayım en iyisi. :)
  • Şu an İspanyolca bi şarkı söylüyorum cidden zırdeliyim ben, o kadar çok dinledim ki peşpeşe ezberlemişim yahu. :P
  • Tv'ye bakındım öyle ne var ne yok diye. Bu evlendirme programları hala bitmemiş. Herhalde Türkiye'de bekar adam kalmayana kadar durmadan evlendirmeyi planlıyorlar. :) Kaldır bunları RTÜK! :)
  • RTÜK de dizileri, programları fişlemeyi biliyor ama icraat oraya kadar yani... Kötü olana bi uyarı yok. Eskiden bi kanal olmayacak birşey yaptı mı kanal kapatılırdı kaç gün şimdi nerdesin sen RTÜK?? Foss! Ayıp deme bana sakın! Ayıp olanlar o tv'de izledikleriniz! Hıh!
  • Bugün eski bir dostu gördüm. Eski dost düşman olmaz diyen adam halt etmişsin sen! Eski güzel günlerimiz hatrına bir selam vereyim bile demedi. Onu bile esirgedi.. Ne diyeyim ki git, sende git... Kalana tahammülüm yok artık zaten! 
  • Aman sinirimi bozmicam senin için zaten adam olsaydın sinirimi bozmazdın dimi? Yürü, bas git! :)
  • Neyse efenim keyfim yerinde gayet.. :) Dün çikolatam burdaydı... Konuşacak ne çok şey birikmiş valla kaç saat sürdü dertleşme işi hiç hatırlamıyorum.. :) Ama çikolatacım annemle iş birliği yapıp da topukluları verdin ya elime aşk, meşk herbişey olsun valla! :)
  • Hayır sinirimi ve de ağzımı bozmicam diyorum... Ama yani yine gelip beni buluyorlar ya!!! Hayret doğrusu çekiyor muyum ne?? De get başımdan yoksa ben kırcam o parmaklarını senin beyin özürlü ne olacak!! 
  • Neyse derin nefes alıyorum. Tamam sakinim işte. :) 
  • Ne dicektim ben? Aman adamda akıl mı bırakıyorlar. Heh! Annem bana bileklik almış üzerinde Allah'ın 99 ismi yazıyor. Çok beğendim yaa... :) Teşekkür ederim biricik annecim.. Bunu doğum günü hediyesi niyetine sayıyorum, hadi yine yırttın. Saat aldırcaktım yoksa. :P
  • Şimdilik ara veriyorum yazmaya akşamın ilerleyen saatlerinde geri gelirim merak etmeyin.. :)
  • I might steal your clothes and wear them if they fit me.. I never agreements! Just like a gypsy.. And I won't back down! 

                                                                                                              Charlie
                                                                                                           At homee...
                                                                                                      Üsküdar / İstanbul

P.S: Senin kıyafetlerini çalabilirim ve bana uyarlarsa giyerim.. :) Asla anlaşma yapmam! Tıpkı bir çingene gibi.. Ve pes etmeyeceğim!. :) 
29 Ocak 2011

Sıkıntı Bastı...

   Evde otur otur sıkıntı bastı ama, bu soğukta bu saatte nereye gideceksin değil mi yani?? Siz sıkılmıyor musunuz yahu?? :( Ouff! Yarın kesin dışarı çıkmam lazım ben ancak bir gün dayanabilirmişim evde oturmaya! :) Annem duymasın aman. Neyse yarın kardeşimin maçı varmış oraya bi gideyim de kaçarım sonra. :) 

...evden haberler .)

  • Sıcacık kahve kokusu, tv'nin ve kardeşimin gürültüsü, anneannemin dua mırıldanmalarının sesi... Sanırım evimdeyim. :) Elimde kahvem var, gazeteyi çoktan hatmettim bile.. Gözümün ucuyla tv'yi takip ediyorum maksat gündemden geri kalmayalım. :)
  • Akşamın bu saatine kadar tembel tembel vakit geçirdim. İki kere kahvaltı yaptım, biri beni kesmedi çünkü. :) Evimin içini keşfe çıktım. Her gelişimde başka bir ev karşılıyor beni, annemin aynı eşyaları iki aydan fazla kullanmaya tahammülü yokta. :) Odama yeni bir dolap ve komodinler gelmiş, perdelerin beyaz rengi sıkmış olmalı ki cafcaflı renkli bişeyler almış. Evde iki tv vardı yetmemiş bi tane de mutfağa koymuşlar. :) Hasır koltuklar falan da gördüm bi ara yanlış hatırlamıyorsam, yazlık eve dönmüş bizimki. :) Aman neyse yarın gereksizleri atar, hale yola koyarım evi. :) Annem yine sinir krizi geçirecek! :) Olsun banane! :)
  • Gardolabımda bayağı genişlemiş bu arada. :) Biricik annem sağolsun! :)
  • Evde oturmak çok güzelmiş aslında.. Eğer hava bu kadar kötü olmasa çoktan sokaklara atmıştım kendimi ama dışarısı çok kötü yahu. Dışarı çıkmak pek akıllıca olmaz kanımca. Annemin de dediği gibi kır dizini evde otur canım aaa! :)
  • Trende gelirken oldukça eğlenceli saatler geçirdik. Erol Amca'yla Birkan yetti yani.. :) Bizim İlknur hanımsa 2. vagondaydı ama bi kere koltuğuna bakmaya gittiğini gördüm yani bi daha yok. :)
  • Gamzem dün sabah beni çok güzel bir kahvaltıyla karşıladı. Bütün dedikodunun belini kırdık yani iki lafın desem yalan olacak. :) Teşekkür ederim tatlım...
  • Bu sabah da biriciğim aşçım kahvaltıya geldi.. Valla uzun zaman olmuş çok özlemişim ben seni biricik kardeşim! :) Akşam gelirim. .)
  • Eve geldiğim için artık bol film izler sizlere de yorumlamalar yaparım. :) Ödevlerinizi de tamamlayın bu arada. Hafta başına kadar mühlet veriyorum size. Tatil rehaveti çökmüştür üzerinize izni uzattım hadi. :)
  • Bugünün şarkısını da söyleyelim yazıyı sonlandırmadan, Badem'den 'Ala Gözlerini Sevdiğim Dilber'... :) Evet, eski bir şarkı bu ama dinleyesim var sende dinle ne yani kulağın kaldırmaz mı kaliteli müzik? Sus cevap verme bana... Aaa.. 
  • Hadi ben okey oynamaya gidiyorum. İyice bi yayılayım şuraya.. Ohh bee! Ev gibisi var mı?? Cevap veriyorum: Yok! :) 
                                                                                                                  my little sassy girl
                                                                                                                evim evim güzel evim
                                                                                                                  Üsküdar / İstanbul
28 Ocak 2011

9/9 Ağ Sistemleri

   Valla bu sınav nasıl geçti hatırlamıyorum bile. :) Eve gelme heyecanıyla herşeyi unuttum ben. :) Evim evim güzel evim. Sonunda sınavlar da bitti ya çok rahatım şükür Allahıma... :) Ohhh! Yayıl kızım kebap burası. .)
27 Ocak 2011

Last night :P Ooo Glamorouss...

  • Bu gecenin şarkısı Fergie'den geliyor 'Glamorous'... :) Güzel şarkı ha?  Bence de göz alıcı, evet :) Nakarata bayılıyorum beni içine çekiyor...
  • Bu gece son gecemiz evet yarın akşam gözlerimizi trende kapayıp, İstanbul'un mavi denizine açmış olacağız.. Allah'ım eve gidiyoruz. Hala şoktayım! :) Bekle beni İstanbul dağıtmaya geliyorum! :P
  • Yarın son sınav ve koşa koşa eve gelip bavul toplayacağız. Ben biraz son dakikacıyımdır da, yumurta kapıya dayanmadan kılımı kıpırdatmam. :)
  • Bu aralar ilginç şeyler oluyor. Gerçi benimle ve meleklerimle yaşıyorsanız hayat hep ilginç! Değil mi kızlar? :) Bu gece çok gülüyorum biliyorum ama içimden öyle geliyor. :P
  • Ruh halim çok değişken bu aralar hem ağlayıp, hem gülebiliyorum. Biliyorum ben bir deliyim ama siz de beni böyle seviyorsunuz değil mi? :)
  • Bugün gündem sakinmiş şekerim, sadece altın hızlı bir düşüş yaşadı onu da altını olan düşünsün ben gümüşten öteyi göremedim. :) 
  • Kızlar onboard takılıyorlar yine. İki gündür ev çok sessiz sakin çocuklara çok alışmışım ev böyle çok boş geliyor yahu. :)
  • Osman'ı da kurtarmışlar, sevenlerinin gözü aydın. Yalnız dikkat ettiniz mi bilmiyorum son bölümde bazı hareketleri çok abartılıydı. Öyle sanıyorum ki çok yakında sevgili Osmanınız da genç yaşta şöhrete verilen kurbanlardan biri olarak geçecek tarihin hatıra sayfalarına? Ne dedin?? Sus be, ben ne diyorsam o! Nokta. :P
  • Ouff! Ben kilo aldım yaa. :( Ve görünüşe göre bu işe tek sevinmeyen de benim. Annem görsün bayram edecek. :( Siz yakıştı diyen meleklerim yapmayın yahu ayıptır. 
  • Ayy çok yoruldum yahu. Gidip kendimi valiz toplamaya ikna etmem lazım ki bu ikna süreci en azından bir saatimi alır. Oyy oyy yaşlandım be! :)
  • Kendimi seviyorum! 'Ukala' diyen şeker şey yorma beni kendin kapat sayfayı hadi canım yandan yandan. :P 
  • Bu arada sayın mösyö olmadı ama senin yaptığın şimdi, benimkinden güzel blog tasarlamayı hakaret sayarım kendime. Kapat onu çabuk. Bak geliyorum oraya. :)
  • Does it hurt to know I'll never be there? Bet it sucks to see my face everywhere. It was you! Who choose to end it like you did. I was the last to know you knew!.. Exactly whay you would do? Don't say, you simply lost your way! She may believe you. But I will never again!!

                                                                                                    ---my lovely sassy girl---
                                                                                                         last night at Bozkır
                                                                                                                -Konya-

P.S: Yukarıdaki sözün Türkçe meali: 'Acıtıyor mu artık orada hiç olmayacağımı bilmek? Bahse girerim berbattır, yüzümü her yerde görmek. O sendin! İstediği gibi bitirmeyi tercih eden. Son öğrenendim ben senin bildiklerini!.. Sahiden ne yapacaksın? Söyleme sakın, basitçe yolunu kaybettiğini... O sana inanabilir belki ama ben asla inanmam! Yeniden olmaz!'...
P.S: Var mı itirazı olan?? Yok, devam... :)
26 Ocak 2011

8/9 Mesleki Yabancı Dil

   Oldukça kolay bir sınav oldu. Bundan da kötü alacak halimiz yok artık yani. :) İnşaallah kazasız belasız yarınki sınavı da atlatırsak eve gidiyoruzzzz... =)

Bla Bla Blaaa

  • Bu akşam başlığımız bir şarkı isminden gelmiyor maalesef. Niye diye neden soruyorsun ki zaten yazılarımı görünce bla bla blaa demiyor musun?? Al işte başlığı sen koydun. ;)
  • Neyse efenim bu akşam çok mutluyum çünkü 90 aldım, flash sınavından aa ile geçtim. :) Bu haberi ikinci kez verdiğimi bende biliyorum. Ne yani okudun da çenen mi ağrıdı?? Ayıp yahu! :)
  • Bu akşamın şarkısı Fall Out Boy'dan geliyor; 'Thanks For The Memories'... İçim kıpır kıpır bunu dinliyorum, çığlık atasım var! Çok mutluyum!!! :)
  • Mutluluk da bi yere kadar... Bugün birşeyi çok özlediğimi farkettim. Ama aslında onu çok önce kaybetmiştim. :( Ama özlemişim... Kendime bir özür borcum var, yapmamalıydım..
  • Bugüne sınavdan dd alanların kavgası damgasını vurdu. Bir suçlu arıyorlar ve sevdiğim birisi zarar görecek diye korkuyorum. Sağ salim eve varabilseydik bir... 
  • Bu arada Monica Belluci Osmanlı haremini anlatan bir filmde oynayacakmış sanırım o Hürrem olacaktı. Şu an tam hatırlayamıyorum.. Utanın ey millet tarihimizi başkaları çekiyor çünkü biz onu dahi beceremiyoruz. Bravo!! Yönetmen mi olsam ne?? Evet doğru diyosun bi buna el atmamıştım. :P
  • Şu an Nev'den 'Zor' çalıyor. Benim tatlı aşçım için gelsin bu şarkı.. Sanırım bende bunu dinleye dinleye unutucam.. Unutursun için yana yana.. Dimi canım?? :(
  • Bu akşam enerjimin son kırıntılarını da yitirdim şu an... Ojelerimle meşgul olup moral bulayım biraz.. Sonra yıldızları seyredicem.. Tek başıma....
  • Who does he think he is? If that's the worst you got better put your fingers back to the keys. One night and one more time... Thanks for the memories!

                                                                                                                      my sassy girl
                                                                                                            home --- Bozkır / Konya 

P.S: Son maddedeki şarkı sözü. Thanks For The Memories'den alıntıdır. Anlamı ise; 'O kim olduğunu sanıyor? Bu sahip olduğunun en kötüsü ise parmaklarını tuşların gerisine koysan iyi olur. Bir gece ve biraz zaman daha... Hatıralar için teşekkürler!'

7/9 İnternet Programcılığı

   Bu sınav kesinlikle fiyasko demeliyim.. İyi alabilirim ama ne işime yarar ki sanki zaten %70'i alınıyor sınavın. :( Allahım bu hocalar neden böyle yapıyorlar bize hiç bilmiyorum ki?? :( Neyse ama mutluyum çünküüüüüüü ben flashtan tam 90 aldım!!! Veee AA ile geçtim!!! :) Seviyorum sizi ve de kendimi! Mucksss! :)
24 Ocak 2011

6/9 İşletim Sistemleri

   Bugün yazıların sırasını şaşırmışım evet. :) Hafta sonu tatili girdi ya araya iyice dağıttık kendimizi. Ama bugünkü sınav çok iyi geçti canım. :) Açıklandı ve 80 almışım iyi not yahu BA ile geçtim sonuçta. Darısı başınıza ey finalzedeler. Kendinize iyi bakın... Sevgilerimle... :)

Dance me to the end of love! :)

  • Evet şekerim başlıkta gördüğün bu gecenin şarkısı. :) E m R dinletti bu akşam ve ahh! Kalbimden vuruldum!! :) Leonard Cohen'e ait bir şarkı ancak ben Civil Wars tarafından söylenen versiyonunu daha çok beğendim. Bakalım siz hangisini beğeneceksiniz...?
  • Bugün gazetede iki önemli habere rastladım canlarım. Gazeteyi de didik didik okumanın bir faydası oluyormuş bakın. Belki de siz görmemişsinizdir bile bu haberleri. Şimdi ilk haberimiz geliyor. Çorum'da 18 yaşındaki bir çocuk sevipte karşılık bulamadığı kıza 'Bu son gecem, son mesajım.'diye bir mesaj attıktan intihar etmiş. Be çocuğum senin zorun ne yaa? Ölenin arkasından konuşulmaz ama kalan sağlar benimdir. Dinleyin beni evlatlarım! Öyle bir kız size yüz vermedi, teklifinizi kabul etmedi diye hepiniz intihar edecek değilsiniz ya. Bu kızların biri gelir, biri gider... Ama asıl bilmeniz gereken şeyse; hiç kimse sizden daha değerli değildir! Bunu sakın unutmayın.
  • Şimdi gelelim ikinci haberimize. Bu haberi ilk gördüğümde sinirlendim açıkçası. Üsküdar'da bir parka Muhammed Dura adlı Filistinli bir çocuğun ismi verilmiş. Yukarıda gördüğünüz resim ise ona ait. :( Evet, bu onun son resmi.. Muhammed ismi verilen parkta oynayan çocuklar kadar şanslı olamamış maalesef. Peki benim Üsküdarlılarım ne yapmış utanmadan?? Bu parktaki anıt çocukların psikolojisini bozuyormuş, kaldırılmalıymış.. Hiçbirşey demiyorum sizlere ayıbınızı bilin! Utanın!..
  • Neyse başka bir konuya geçelim şekerler. Bu akşam bizim ultra edepli Meloş hanımımız facede bize bir sayfayı beğendirtti ki nasıl bir sayfa görmelisiniz yanii... Küboşun deyimiyle içerikler +45 yani. :) Hiç utanmıyorsun dimi edepsiz seni? :P Bunu görünce beni geberticek ama olsun.. :)
  • Kıvırcık bu gece bizde. :) Çok eğlendiriyor beni yaa. O ve Erol Amca süperler yani.. Siz neden bir tiyatro grubunda çalışmayı düşünmüyorsunuz kıvırcığım?? :)
  • Bu gece sinir katsayıma tavan yaptıran şey ise flash hocasının yayınladığı duyuru oldu. Buyrun buradan bakın. Gerçekten çok sinir bozucu değil mi?? Bu hocaya sinirimi geçirmek için kendime Lily Allen'dan 'Smile' şarkısını armağan ediyorum! Evet şekerim yeni felsefem bu herkese inat, herşeye gülümsüyorum! Acıttı mı?? Ohh! İyi olmuş! Daha çok yan inşaallah... Evet, yine içimi soğutuyorum ne yani derdimi sana da anlatamayacaksam ne diye yazıyorum ki canım. :) İyi gün dostu sende. Hıh!
  • Eve gitmeye son 3 gün kaldı.. :) 
  • Kapıların ardından gelen ışık gibi yollara düşür beni, dönmem geri! Tertemiz nefes gibi içine çek beni! Sanki hiç kaybolmayan bir takıntı gibi.. :) :P 
  • Bu gecelik de bu kadar yaşamayı seviyorum... Ya sen?? :)


                                                                                                                    sassy girl
                                                                                                       yorgan altı :P --- Bozkır / Konya


P.S: Başlıktaki sözün anlamı: Benimle aşkın sonuna dans et... :) Çok sevdim. Hadi gel dans edelim?? :)
P.S: Sondaki şarkı sözü ise Aydilge'nin 'Takıntı' şarkısından alıntılanmıştır. :) Dinle, seversin eminim.. 


***Bir düşmanı affetmek, bir dostu affetmekten daha kolaydır. -Mme Dorothe Delusy
Beğendim ve paylaşmak istedim. Güzel ama dimi canım?? :) 
23 Ocak 2011

Everything I can't be...

  • Bu geceye çok komik bir olayla başlıyoruz sevgili okurlarım. - Sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen çok özel insanlar onlar :) - Benim Küboşcuğum az önce benim rekor denemelerine özendi ve tabureden sırtüstü yuvarlandı. :) Ama benim kadar iyi uçamadığı kesin. Kırk fırın ekmek yemen lazım güzelim. ;) 
  • Öyleyse müzik yayınımıza başlayalım canlarım. :) Bu gece iki şarkımız var ve ikisi de One Repuclic'den geliyor. İlki 'All Fall Down'... Bu şarkıyı 'sisy' dinletmişti bana bir vakitler. İnsanı mutluluğa sevkediyor. Bütün kötü duygularımı ruhumdan akıtıp beni arındıyor sanki... Hele ki içindeki çello soloya bayılıyorum. Evet dinleyin tam da burası. Siz de daha iyi hissetmiyor musunuz? Heyecanlandınız biliyorum. Gözlerinizi kapatın papatyaları seyredin... 
  • 'Come Home' ise gecemizin ikinci şarkısı. Hüzünlü bir şarkı ruhumu yormuyor ya yetiyor bana. Şu ara beynimin gürültüyü kaldıracak hali yok. O yüzden ruhuma iyi geliyor bu şarkı.. Hele ki 'come home, come home' demiyor mu içim gidiyor. Sanki annem çağırıyor... 'İyice duygusala bağladın be...' diyen şahıs kapat blogu getirtme beni oraya! Melankoli takılıyorum evet, canım öyle istiyor çünkü. :P Hah!
  • Aslında keyfim gayet yerinde bu gece. Çünkü mutfaktan geliyorum. :) Ayıptır söylemesi ama iyi bir menü çıkartmışım bu gece göbeğim bi metre oldu laptopa yetişemiyorum göbeğimden. :D Evet abarttım ama yine de şişti tamam mı? :P
  • Küboş acıyı çabuk unuttu ve çocuklara ders anlatmaya başladı. Onlar da dinliyor görünümündeler ama sorularıyla bizimkini delirtiyorlar farketmedim değil hani. :)
  • Dün gece bi akıllının bizi oyunculardan oluşan bi resimde etiketlemesi geceye damgasını vurdu. Son baktığımda altında 149 yorum vardı ve gülmekten mideme kramplar girdi. :) Çok eğlendim hadi yine yapalım. :P
  • Yarın yine sınav var. Neden bu finaller bitmek bilmiyor? Valla çalışasım hiç yok ama çalışmaya gidecek yine bu işin sonu çünkü çalışmazsam içim rahat etmiyor. 'Hay senin içine..' diyorsun dimi, duydum yahu inkar etme. Cık cık cık! 
  • Bizim burda dün akşamüstü bir çocuğu benzin döküp yakmışlar. Ayrıntı veremiyorum meraklı okuyucum çünkü burası Bozkır herşeyin üzerini örterler, kimse birşey görmez.. Bi an kendimi Soraya'yı Taşlamak filminde gibi hissettim. Medeniyetin asla ayak basmadığı bir yerde yaşıyoruz biz.. Burası başka dünya...
  • Bu günün tamamını çamaşır asmak ve kurutmakla geçirdim. Mübarekler hiç bitmiyor. Tabi kabahat bizde her gün okula defileye gider gibi gidersen, bugün giydiğini ertesi gün giymezsen dolap boşalır yani. Ondan sonra da ev çamaşırhaneye döner şekilde görüldüğü üzere.
  • Ha unutmadan bizim tv'miz bozuldu yaa... :( Kim bozdu bilmiyorum karambole geldi ama bi yakalarsam varya... Yalnız işin komiği evde şu an iki tv var ve üst üste duruyorlar ve şu an ikiside çalışmıyor iyi mi? Evet canım alttakini sehpa niyetine kullanıyorduk. :) :)
  • Bu arada ilk ödevlerinizi yaptığınızı umuyorum ve bu hafta için sizlere yeni ödevler veriyorum. Eğlenceli bir film olsun sınav stresi yetti dimi? :) O zaman Türk yapımı 'Şaşkın' filmini izliyoruz bu hafta.. Ben bayılıyorum bu filme. :) Bu hafta okumanız gereken kitapsa Ahmet Şerif İzgören'in 'Süperman Türk Olsaydı Pelerinini Annesi Bağlardı'. Bu kitap kısa hemen gözünüzü korkutmayın canım. İlk kitabı hala okuyup da bitiremeyenler vardır diye böyle seçtim. Ama bi daha ki sefere affetmem zamanında yapın ödevlerinizi. :)
  • Bu gece de çeneme bi kuvvet gelmiş yine... En iyisi gidip kuzenimi çileden çıkarma operasyonuma başlayayım. Açıklıyorum tamam dur azıcık canım. Benimle konuşmuyor inatçı şey. Aman bende konuşma meraklısı değilim. Ama beni böyle yok sayması sinirimi bozuyor. Bende yeni bir strateji geliştirdim. O bana yazana kadar ona yazıcam hiç durmadan yazdığı andan itibarense ben onu yok sayıcam. :) Evet çocuk ruhluyum ben ne olmuş yani. Çekemiyorsan kapat tuşu yukarıda canım. Hadi, hadi Allah versin... Naş!

                                                                                                          sassy girl
                                                                                               at home   ---   Bozkır / Konya

P.S: Başlıktaki sözün anlamı 'benim olmam gereken herşey'... Come home şarkısından alıntıdır...
P.S: 'Sisy' benim kızkardeşim. Kendisi bana hep böyle seslenir. :)
22 Ocak 2011

Hazmedemiyorum...

   İnsanları çok seviyorum. Ama onlar beni öyle sevmiyorlar belli ki... Ben ne yapsam yaranamıyorum ki. Kazandıklarımdan çok kaybettiklerim oluyor hep. Sürekli birilerini uğurluyorum hayatımdan.. 


   Evet alıştım bu duruma ama yine de hazmedemiyorum. Yeniden kaybetmek demek en başa dönmek demek. Kaybetmekten çok korkuyorum.. Değer verince kaybetmek istemiyorum. Her biri yeni bir acı getiriyor. Yeni bir yangın... Her biri yeni bir şey öğretiyor.. 


   Bir tanıdığı kaybettim.. Her hata yapanı affettim ama hatam affedilemezmiş öğrendim.. Bir diğeriyle tartıştım. Herkese değer vermemeliymiş, karşındakinin ederi ne önce ona bakmalıymışsın öğrendim.. Bir çok acı yaşattınız bana. Acıyı hissetmemeyi öğrendim.. Yüzümü güldürmektense, gözyaşlarımı seçtiniz. Acımla başa çıkmayı öğrendim.. Hep beni değil, karşımda duranı seçtiniz. Arkada kalmayı öğrendim.. Sonra gelip yine yüzüme baktınız. İnsanın bakışlarından riyakarlığı okumayı öğrendim.. Sırtımı sıvazlayan değil, arkamdan bıçaklayan oldunuz. Yaramdan kan boşalsa da ayakta kalmayı öğrendim..


   Her birinize veda ettim. Her biriniz için ayrı yas tuttum. Sonra her birinizi unuttum, hiç varolmamışsınız gibi... Sakın geri gelmeyin kaybetmekten daha çok korktuğum birşey varsa o da sizi yeniden bulmak... 


   Acıttınız çok ve yeterince zarar verdiniz! Ama öldüremediniz... Nefes aldığım her an beni öldürmeyen şey beni güçlendiriyor artık! Hepinize veda ediyorum benim kişisel hayaletlerim. Acımla hapsediyordum sizi... Ama artık gitme vaktiniz geldi. Size acı çektirmek için bile sizi istemiyorum! Değmiyorsunuz yaptığım hiçbirşeye! Kendi başınalığımla mutluyum, sadece yok olun hayatımdan! Çünkü artık size tahammül bile edemiyorum...


                                                                                                                      *to forget the pain
                                                                                                                           my sassy girl


P.S: 'Nefes aldığım her an' sevgili dostum E m R'den yapılmış bi alıntı. Devamında gelen 'Beni öldürmeyen şey beni güçlendir.' sözü ise Nietzsche'den yapılmış bir alıntıdır.

Nazlı yarim geldim sana... :)

  • Aman ne bu başlık demeyin hemen sizi fesatlar. :) Bi yere falan gittiğim yok ayın 27'sine kadar.
  • Başlık kel alaka falan kalmadı canım ya bi dur da yazayım dimi. Bu söz bildiğiniz üzere Batum Türküsü'nden. Bu gece de Atiye'den Batum Türküsü'nü dinliyoruz. :) Çok güzel ve eğlenceli bi türkü Atiye de güzel coverlamış. :) Dinleyelim eğlenelim işte be ya. :)
  • Bugünki sınavda sağlam kazık attı hoca bize o yüzden o konuya yorum yapmıyoruz efendiler. Sormayın söylemem yani. Ha çok merak ediyorsanız bütünlemeye gelirsem yazarım siz de anlarsınız aceleye gerek yok yahu. :)
  • Hala daha da gülüyorum he. İyice arsız oldum ben. :) Aman annem görmesin iyi bir terbiye edecek beni görünce zaten. :) Annelerin en tatlısı yine de özledim ben seni. Geleyim de evi şöyle börek, çörek kokutayım sende özlemişsindir. :) Annem benim en bitanem ya... Gözlerim doluyor ya çok özledim seni annecimm...
  • Neyse tamam duygusala bağlamayalım hemen. Bugünlerde neler yapıyoruz onu söyleyelim. Sınavlara çalışmak tabii başlıca görevimiz. :P Arta kalan zamanlarda ise kağıt oynuyoruz. :) Az önce çok fena yenildik...
  • Bu gece çiğ köfte partisi yaptık. Ama yoğurmak uzun sürüyormuş bizim narin çocukların gözü yemedi bimden aldık bizde çiğ köfteleri. :) Ama tadı güzeldi yani... Yalnız ben nasıl bir oburum anlayamıyorum yani? O kadar çiğ köfte yedim üzerine bi dünya acı biberle, bulgur pilavı yedim. :) Üzerine de çok ağır olan antibiyotiğimi içtim. :) Hayır işin kötüsü bu gece uykusuz gecemiz bizim. Yani film izleyerek sabahlayacağız. Uyutma beni ey ilaç yoksa ölümüm kızların elinden olacak! :)
  • Bu arada evin hali öyle komik ki her gece ölüyorum gülmekten. :) Çocuklar geliyor azıcık derse bakıyoruz. Sonra bi grup yerde kağıt oynuyor. Bi grup da masada okey takılıyor. Yancılar falan da yerli yerinde tam kumarhane oldu çıktı bizim ev. :) Nüfus hiç 9'dan aşağı düşmüyor çok eğlenceli yaa. :)
  • Şimdi müziği değiştiriyoruz sevgili okurlarım. :) Maroon 5'ten 'She Will Be Loved'u açıyoruz... Müziğin ritmi yavaşlıyor. Kalbimizin ritmi yavaşlıyor. Rahatlıyoruz... Ohh be!
  • Ya her yanım ağrıyor. :( İki de bir uçuş denemeleri yaptığımdan mı anlayamadım ama... Neyse ya ağrıyo işte. :( 
  • Haftasonu hocalık görevim tüm hızıyla devam ediyor. Derslere ara vermedim yani. Ayy ne güzel oluyo ya! Elimde bi kalem, notlarım. Tahtada ben. Beni dinliyorlar ya çok mutlu ediyor bu beni. İşin aslı ben öğretmen olsaymışım iyiymiş hani ama.... Nerdeee??
  • Ortam kalabalık ama teknoloji işi bozuyor ya herkes kendi laptopuna onboard olmuş kimse konuşmuyor bile. Zaten bi teknoloji bizi bu hale getiren bi de facebook! Yapmayın çocuklar sohbet, muhabbet devam evet...
  • Ayy valla üzerine düşüp durduğum taraflarım çok acıyor be! O yüzden şarkıyı değiştiriyoruz şekerler Nil'den açıyoruz 'Çok Canım Acıyor!'... :) Valla çok acıyor! 
  • Bu gece de sohbetin dibine vurdum. Aslında keyfim çok yerindeydi ama kumarda kaybedince fena moralim bozuldu he. Rövanşı aldık gerçi ama baştan yedik ayvayı beh! :)
  • 'Enerjin nerde? Güç içinden gelende! Otuz olmadan kırkında mısın?' diyerekten titretip kendine getiriyorum kendi kendimi. :) Aman çok 'kendi'li bi cümle oldu bu yaa. :) 

                                                                                                             my sassy girl
                                                                                                 final arası, evde uykusuz gecesi
                                                                                                            bozkır/konya
                                                                                                           
P.S: Çok canım acıyoo! Çok içim yanıyooo! Söylüyorum dinlemiyo!!!
P.S: Böyle maddeler halinde gitmeyen bi yazı yazacağım bu yakınlarda inşaallah takipte kalın... :)
21 Ocak 2011

5/9 Bilgisayar Yardımıyla Tasarım ve Modelleme

   Bugün yukarıda adı geçen dersin sınavı vardı. - Adı çok uzundu valla bi daha yazamam. :) - Kısaca flash diyoruz biz ona. Toplamda iki sorudan oluşan sınav oldukça kazıktı yani. İlk sorunun cevabı iki sayfa tuttu ve bu soru 60 puandı. Diğer soruya ise zahmet edip de bakmadım bile. Çünkü elli dk. olan sınav süresi yetmedi. Yetse de yapmazdım heralde. İçimden gelmedi bi türlü. Hele bir de gelip de 'Sorusu olan var mı arkadaşlar? Yok mu tamam. Hadi verin kağıtları da çıkın dışarıda bahar havası var.' diyen bir hocanın kağıdına nasıl için elverir de cevap yazarsın ki. Allah onun göbeğini patlatsın! 
   Ben soruları çözdüm. Hamle sırası onda hakkımı verirse ne ala vermezse öbür tarafta hesaplaşırız artık. Kendi bilir...

Küboş my genius, sweet angel...

  Ben onu çok seviyorum... Dahi, tatlı meleğim benim. Dün onun doğum günüydü ama internet gece bana gıcıklık olsun diye firar edince yazılarımı yazamadım. Doğum günün kutlu olsun meleğimm... Seviyorum seni çookkk! Ama Haydar'ı daha çoookkkk! :P Şaka yaptım. Mucks! Bitanemsin! İyi ki doğdun tatlım, iyi ki varsın...

                                                                                                                              Charlie
P.S: Haydar, doğum gününde Küboş'a hediye gelen ayıcığın adı. :)

So gangster, I'am so thug! ;)

  • Bu gece Train'den 'Hey Soul Sister' dinliyoruz. Açın hadi açın. :) Melodi güzel, adam idare eder. Ses harika! :) İçim kıpır kıpır oluyor bu müzikle. ;) Bu yazımızın başlığı da oradan geliyor zaten. Diyor ki solist: Yani gangster, çok eşkıyayım... :) Öyleyim ben de tamam mı çok eşkıyayım! :) Oh be müzik gibisi var mı? :) Çok mutlu ediyor beni....
  • Ah bu sınavlar... Hep onlar mahvettiler beni. Bitseler de kurtulsam artık...
  • Bütünleme sınav tarihleri açıklandı eğer beklenen olursa da flashtan bütünlemeye kalırsam ayın 11'inde burdayım. :( Yaktın beni hoca... Sende cayır cayır yan inşallah! Koca göbekli ne olacak sende! 
  • Bu akşam erkeklere galip geldik ve bizim dediğimiz izlendi. :) Meloş için Fatmagül'ü izledik. Aslında sıkıcı gidiyor normalde dizi. Aksiyonu çok yavaş ama bu bölüm bayağı iyi geçti senaristler ortama ısınıyorlar heralde. Her bölüm zırıl zırıl ağlayan sümsük Fatmagül aslan kesildi valla. O değil de yenge yok mu öldürüyor beni ya! Sinir katsayıma tavan yaptırıyor. Aman neyse çok tutacak gibi değil dizi. Hoş tutsa da ben izlemem. :) Kaliteli işler bekliyorum sizden tv dünyası... Olmadı bu hikaye...
  • Onu bunu geçtim de melekler bana Ezel'i izletmiyor yaa olmaz ki böyle de ama. Bende böyle şiddet içerikli dizilere kıl olurum normalde ama nedense bunu izleyesim var... Meleklerim etmeyin, eylemeyin.. Cevap da vermiyor insafsızlar he. :)
  • Yarın ki sınav, kazık sınav. İçimden hiç çalışmak gelmiyor. Bir adam öğrencilerini böyle dersten soğutsun ne diyim ki?? Demiyorum bişey hep ona yazıyorum o da kendini değerli falan zannedecek sonra. Hıh! 
  • Allahım sürekli birileri bişey yazıyor, faceden, msnden, telefondan. Az durun da bi yazı yazdırmadınız uyuzlar....
  • Dikkat ettim de kuzenimle hep yollarımız kesişiyor sanal alemde ama beni yok sayıyor. Daha ne kadar sürecek merak ediyorum? Sanırsınız ben adam öldürdüm de tanımamazlıktan geliyor. Ne diyim ki? Bütün insanlar ayrı bi alem, ayrı bi dünya. Ve ey insanlar ben her birinizin sorunlarıyla tek tek ilgilenemem ki ben de insanım ya! Arada bir de beni hatırlayın. Unuttuğunuz o küçücük kızı... Herkes bana trip yapıyor. Ulan ben kime trip yapıcam? -Sayıları bi elin parmaklarını geçmeyen sayın okurlarım ağzımı bozdum ama ta şurama kadar geldi yani ne yapayım artık?- Hepiniz insansınız da ben değilim dimi? Yaşayın kafanıza göre benim de sıram gelecek elbet o zaman görün siz beni...
  • 'Bugünüm olma yarın yok olur ama. Yarınım olma daha çok var ölürüm ve dünüm olma hatam için üzgünüm..' Bu bir rap şarkısının sözleri Birkan dinletmişti bana zorla. :) Evet zorla dinletti çünkü ben pek de rap aşığı sayılmam. Ama koskoca şarkının içinde sadece bu sözler etkiledi beni. Bu sözler için döndürüp döndürüp dinliyorum şarkıyı Meloş sinir krizi geçiriyo ama neyse. Hem hasta zaten sesi de çıkmıyo ki kızsın bana. :)
  • Bu akşam kafamı çok karıştırdılar ya bi türlü iki lafı bi araya getiremiyorum. Aman yani herşeye maydanoz olmasalar olmuyor. Deli ediyorlar beni. Siz üzerinize alınmayın kendi kendime sayıyom ben maksat içim soğusun. :)
  • Ben bugün ne yaptım biliyor musunuz?? Yine uçtum! :) Evet Hezarfen'i geçmek için ikinci rekor denememi de yaptım. İlki kadar başarılı değildi ama gayet profesyoneldi. Yürüyordum... Hızlandım... Bi an gökyüzünü gördüm ve bi an sonra yere bakıyordum.. :) Çok ani oldu ben bile anlamadım ne olup bittiğini. Sakatlanacağım bir gün yaa..
  • Bu arada sevgili okurlar dişim şişti, balon gibi oldu. Hatta çocuklar kafan sağa doğru çekiyor diye espri bile yapıyorlar. :) Antibiyotik tedavisi oluyorum. Çok ağır bi tedavi vallahi yattığım yerden kalkamıyorum, çünkü hep uykumu getiriyor o beyaz 'Hastalık kokuyorum ben!' diye bağıran haplar.. :) Siz siz olun dişinize iyi bakın. Sonra bana benzersiniz balon yanaklı olursunuz. :) Tabi bazı kibar arkadaşlarım da var hepsi odun değil ya onlar da 'bal yanaklı' dedi bana. :) Valla bu daha iyi yani. He birde şişen tarafı görünce 'Kilo alsan daha güzel olurmuş.' diyenler.... Öldürürüm sizi!
  • Ey ilham perileri hadi gelin de sınava çalışalım yoksa kalıcaz ama....
  • Şimdilik iyi geceler diliyorum sizlere... Yarın yine gelirim ben zaten. Ama sınav kötü geçerse belki hayata küserim kısa bi süre belli olmaz. 'Şu bloga yazmaya uğraşana kadar sınava çalışsaydın...' diye bir cümleye başlayan şahıs sözüm sana... Çalışmıyom be! Bloga yazınca iyi hissediyorum. Ama sınav öyle mi? Hem insan bile bile ateşe yürür mü? Hoca beni bütünlemeye davet etmişken ne haddime benim çalışmak.. 
  • Aman saçmalıyorum ben işte. Ben inat ettim o göbeklinin dersini geçicem. Merak etmeyin alıyorum kalem kağıdı elime. :)
  • Beni seviyorsunuz biliyorummm. :) Hem beni kim sevmez ki çok tatlıyım kocaman yanağım var benim. :) Hıh! :P

                                                                                               şeker tatlı deli kız
                                                                                                   sassy girl
                                                                                            bizim sıcacık yuvamız
                                                                                                 bozkır/konya

P.S: Evet evimiz bu gece çok sıcak çünkü soba çok güzel yandı... Teşekkürler kıvırcığımmm... :)
P.S:  Bu şarkı bir kadın için yazılmış en ünlü şarkılardan biri. Delilah kızın ismi. Aşk... Sözler benden size bir elin parmak sayısını geçmeyen canım okurlarım....
      Hey there Delilah 
      Don't you worry about the distance

      I'm right there if you get lonely
      Give this song another listen
      Close your eyes
      Listen to my voice, it's my disguise
      I'm by your side
20 Ocak 2011

4/9 Genel ve Teknik İletişim

   Bugün de iletişim sınavımız vardı. Bu ders kadar gereksiz bulduğum bir ders daha yok yani. Ama mecburi veriyorlar dersi biz de sınavından sorumlu tutuluyoruz işte. Neyse efenim sınav iyiydi. Yani benim için ne kadar iyi olabilirse artık. Pek çalışmadım da. :) Aman neyse bu dersten herkes geçecek notu alır nasıl olsa. Bütünlemeye kalanlara ise 'Yuh!' diyorum. :)

3/9 Dijital Elektronik

   Bugün dijital elektronik sınavı vardı. :) Açık ara farkla en sevdiğim derslerden biri bu ders. Çok eğlenceli ya! :) 0'lar 1'ler... :) Yaptım, oldu. Sınav benim için çok kolaydı. Dün ders verdiğim öğrencilerim de geçecek kadar yapmışlar. E daha ne isterim Allah'tan ben? :) Bu sınavın bütünlemesine bizden gelen olmayacak galiba. Hayırlısı sevgili talebelerim. :) Bol notlar dilerim... ;)
19 Ocak 2011

To ten million fireflies.... :)

  • Bu gecenin şarkısı Owl City'den 'Fireflies' yani ateş böcekleri... Ruhumu eğlendiriyor bu şarkı. Siz de dinleyin sevin bence. :) Şarkıyı yazan şahsın bir uyku problemi varmış ve bizlerin yaptığını yapıp da yatağa yatıp geceleri uyuyamıyormuş. Doktoru da kendini meşgul edecek bir uğraş bul demiş. O da evinin bodrum katını müzik stüdyosuna çevirmiş. :) Ve sonra bu şarkı gelmiş... Şarkının içinde kendi uykusuzluğuna da göndermeler yapıyor zaten. Uzun lafın sadet-i meali dinleyin, beğeneceksiniz. :) -Sadet-i meal diye bişeyin olmadığını bende biliyorum canım ne yani herşeye de itiraz etmeyiverin.-
  • Adam Fawer'ın Olasılıksız isimli kitabını ise bu aralar okunması gereken kitap seçiyorum. Mükemmeldi! Müthişti! Bunu okumazsan öl diyorum başka da bişey demiyorum. O kadar yani!
  • İzlemeden ölmemen gereken film ise Cyrus Nowrasteh'in Soraya'yı Taşlamak isimli filmi -The Stoning Of Soraya-. Bir dram böylesine etkili çekilebilir. Hüngür hüngür ağladım izlerken.. Bu filmde geçen olay ise hala yanıbaşımızdaki ülkelerde gerçekleştiriliyor... İnsanlık ayıbı!
  • Tamam bu haftalık size yeterince ev ödevi verdim. Bi kitap okuyacaksınız, bi de filminiz var izlemeniz gereken yeter de artar bile dimi ama? :) Çalışın sevgili okurlarım... -Sayıları bi elin parmaklarını geçmiyor unutmayın.- ;)
  • Bugünkü gazeteyi hatmettim pek kayda değer bişey bulamadım. Sıradan haberlerdi. Bir de haberlerin arasına yarı çıplak resimler koymuyorlar mı ilgi çekmek için, okurken deli oluyorum ya! Neyse şimdi gazeteleri de eleştirmeye başlamayalım. Zaten blogu okuyan yok, böyle yaparsam kimse okumaz valla. :)
  • Ama olsun bugün çok düşündüm ben neden bunları bloga yazdığımı ve buldum sonunda. Kendimi iyi hissetmek için yazıyorum. Çünkü blog bana asla ihanet etmeyecek bir sırdaş. Hoş benden kaçabilse bi saniye durmaz eminim de. :) Ama gidemez ki. :D 
  • Bugün tarif edilemez bir mutluluk vardı içimde. Nedenini bende hiç anlamadım. Bilmiyorum, çözemedim kendimi... Ben anlaşılması güç, tahammül edilmesi zor biriyim dedim ve bir şahıs da evet öylesin dedi. İnsanın kendini bilmesi kadar iyi bişey yok yahu. :) Aman neyse sevincimin nedenini bulamadım. :) Banane mutluyum ya. Sende mutlu ol aman dünya batmış sanane? :) 
  • Şimdi Yüksek Sadakat'in 'Haydi Gel İçelim' şarkısını açıyoruz. Ama içmek yok canım su al eline bi bardak. Ha şöyle. :) Şarkıya eşlik ediyoruz.. Müzik ruhun gıdasıdır ne de olsa...  :) Sebepsiz yere bugün en çok mırıldandığım şarkı da buydu. Bugün de bi gariplik var herşey sebepsiz yere oldu. :)
  • Bu yazı çok durgun geliyor şimdi sana biliyorum. Ama enerjim kalmadı, çok yorgunum ve yatmadan önce aklımdakileri yazmak istedim. Bugün 3 posta ders anlattım ve sesim dahi çıkmıyor şu an... Yine de yazmayı da, ders anlatmayı da, insanlara yardım etmeyi de, şarkı söylemeyi de çok seviyorum... :) Varsın kimse dinlemesin şarkılarımı, ben kendimi mutlu etmek için söylüyorum. :)
  • Bir de Köstebek filminin müziğini çok beğendim. Shipping up to Boston. Aman bağırıyo bu adam demeyin sakın şimdi bana. Sözler müziği katletmiş zaten! Duymamazdan gelin o bağırtıları ve o neşe dolu müziğe odaklanın. Şimdi dünya daha güzel bence. :) Sence??
  • Çok yorgunum artık yatak beni çağırıyor. Bekletmeye gelmez valla! Nazlı bir hatun gibidir kendisi. ;)
  • Ve ey okuyucu sana sesleniyorum. Nerdesin bilmiyorum... Kimsin hiç haberim yok... Ama seni seviyorum! :) Çünkü benim satırlarıma değer veriyorsun. Belki de geçerken uğradın önemli değil. Baktın ya yetti bana...

  

                                                                                                                   iyi uykular, güzel rüyalar
                                                                                                                          my sassy girl
                                                                                                                sobanın başı, sıcacık yuvası 

P.S: Gözlerine inanmazdın eğer on milyon ateş böceği dünyayı aydınlatırsa ben uyuyakalırken... 
P.S: Bugün de hep müzikten gittik ama neyse canım. Güzel oldu vesselam. :)

2/9 Veri Tabanı Yönetim Sistemleri

   Veri tabanı yönetim sistemleri nam-ı diyar oracle efenim. Sınav bizim hocanın standartları için bile oldukça kolay bir sınavdı. İmleç ve trigger vardı sadece şimdi kalkıp kimse de buna zor demesin. Benim sınavım oldukça iyi geçti. Allah sınavı kötü geçenlere yardım eylesin...  Hayırlı bütünlemeler diliyorum şimdiden kalanlara...
18 Ocak 2011

Kolay mı sandın??

  • Bugünün şarkısı Gripin'den geliyor. 'Kolay mı sandın?'... Çok güzeldir bu şarkı şimdi yazıyı okumaya başlamadan önce açıyorsunuz onu hemen. Evet evet şimdi. Bekliyorum ama hadi! Hah tamam. Başlayabiliriz artık. :) 
  • Hiç bi şey kolay değil tabi kolay olsaydı o yapardı çünkü. -Ben zoru severim inat değil mi canım? :D- 
  • En zoru da başımda ya zaten proje dersinden direkt olarak bütünlemeye kaldım. Hoca öyle uygun gördü çünkü. Hemde daha sınava girmeden yüzüme söyledi bi güzel. Ne diyeyim ki şimdi ben? Bi de Meloş seksen aldım ama kalıcam demiyor mu bana! Yahu ben 100 aldım da kalıyom sana ne oluyo be yavrum?? Size laf düşer mi? Düşmez tövbe haşa! :) 
  • Aman bırakırsa bıraksın! Bendeki de inadın alası değil mi? Yemem, içmem, uyumam yine 100 alırım o sınavdan. Bu da sana kapak olsun hoca! Belli ihtiyacın var!...
  • Neyse ağzımın tadını bozmayayım ben efenim. Keyfim gayet de yerinde bugün her ne kadar sebebini bende bilmesem de. :)
  • Bu akşam yine kalabalıktık... :) Çok güzel oluyor yaa. Ev kalabalık olunca ben mutlu oluyorum. Galiba insanları seviyorum. Evet evet ben insancılım. :)
  • Hocalık kariyerim tüm hızıyla devam ediyor. Sınav haftaları geldi mi benden ala hoca bulamazsınız okulda. :) Pek de mütevaziyim evet. Çekemiyosan okuma tamam mı? Hıh! Bugün de iki posta oracle anlattım. Çok eğleniyorum. Çok da seviyorum ders anlatmayı... Ama hala anlamadıysanız söyleyim asıl ben konuşmayı seviyorum. :) Ondan yani bütün bunlar... :)
  • Ben seçimimi ortaokulda yanlış yaptım. Ben düz liseleri seçtim yerleşemedim. Bir arkadaşım sağlık meslek liselerini seçti yerleşti. Ben meslek lisesine gittim. O da hemşirelik okulunu bitirdi. Ben Konya'ya geldim. O ise Marmara Üniversitesi'nde okuyor... Kendime kızdım ya en azından evimde olurdum. Ne yapıyorum ben burda allah aşkına??
  • Parayı bulayım bir, okulu o hoca içindeyken yaktırcam! Hayır nerden çıktı bu şimdi sohbetin ortasında diyorsunuz biliyorum ama aklıma gelmişken unutmayayım dedim.
  • Hemde maddeler halinde yazıyom ki konudan konuya atlayabileyim ne soruyon nerden çıktı diye arsız, yüzsüz! :)
  • Ben değil ama Leyla Tarabeles parayı buldu. Kim mi bu hatun? Kendileri Tunus devrik lideri Zeynelabidin Bin Ali'nin eşi. Kocası devrilince halk tarafından, kadın da 1.5 ton külçe altınla sırra kadem basmış. Yolun açık ola canım benim. Eminim şöyle diyorsunuz şimdi 'Deli mi ne? Çabucak bulunsun diyeceğine ne diyor!'. Ancak siz ne derseniz deyin kadın o kadar parayı almış, kaçmış da kim bulabilir ki onu bu saatten sonra. Atı alan Fransa'dan aşmış. Siz hala bana laf çarptırın. Hadiyin l*n ordan.. Cık cık cık!
  • Gecenin hiç ilerlemeyen saatleri ve benim çenemde maşallah hiç durmuyor. Neyse gidip yatma vakti gelmiş, çatmış efendiler... Haydin iyi geceler....
       
                                                                                                              -sassy girl-
                                                                                                          Bozkır / Finaller
P.S: I love people... 
                                                                                                                      
17 Ocak 2011

1/9 Görsel Programlama

   Evet efenim ilk sınavı bugün kazasız belasız atlattık. Kazasız belasız diyorum çünkü sonuçlar bi on gün daha açıklanmaz o zaman da kazayı belayı görürüz. Sınav gayet kolaydı. Öğrenci gafletiyle biz pek çalışmadığımız için sonuç kötü gelecektir. O yüzden de her zaman yaptığımız gibi hocaya kabahat bulmuyoruz arkadaşlar. 50 üzerinden olduğu için geçme şansımızın pek olduğunu düşünmüyorum ve bütünlemelerde karşımıza çıkar diyorum. Hadi hayırlısı kalmalar... ;) 

I had a bad day!

  • Evet bugün kötü bir gündü. O yüzden günün şarkısı da Daniel Powter'dan geliyor 'Bad Day'... Bana ve hepinize gelsin bu şarkı. Biliyorum ki benim gibi bir neşe kaynağının günü kötü geçtiyse, günü iyi geçen bir kimse olabilemez. :) Aman takılıyorum size işte neyse gününüz iyi geçtiyse de dinleyin güzel şarkıdır. 
  • Günümüzün içine eden şahıs ise meşhur proje dersimizin göbekli hocası. Bugün proje notlarını yayınladı ve resmen rezil etti bizi! Alt kısma benim ve Küboş'un ve bir talihsizin daha adını eklemiş ve üst kısma da sınavdaki php sorusunu yapabilirlerse bu puanı alacaklar demiş! Kelimenin tam anlamıyla halt etmiş! Verme ulan puan muan istemiyorum! Senden gelecek puandan ne hayır gelir ki! Al başına çal! Ben sorumu çözerim puanımı alırım o proje puanı da başımın gözümün sadakası olsun. Geber emi!
  • Çok sert çıktım biliyorum ama döktüm içimi rahatladım be! Bu ne böyle haftalardır beğenecek mi diye sinir stres yaptık. Tam bitti, verdik de kurtulduk derken başımıza yeni icatlar çıkardı. Böyle hocalar oldukça daha çok sürünür üniversite gençliği demedi demeyin.
  • Gelelim Galatasaray'a... Ne alaka diyeceksiniz ama onlara da sinirliyim. Dün gece yaptıkları yenilir yutulur cinsten bir ayıp değildi yani. Be gerizekalılar o bir başbakan. Sevmeyebilirsiniz ama saygı göstermek zorundasınız! Bu adam bu stadın işi her tehlikeye girdiğinde devreye giren adamdı. Belki de olaya el atmasa stad açılamayacaktı. Siz de kalkın adamın gözüne çomak sokun demi?? Ne diyim ki utanın kendinizden taraftarlığı bile beceremiyorsunuz! Ayıp yahu!
  • Ayrıca da stadın adının Ali Sami Yen Spor Komleksi olarak değiştirilmesini de beğenmedim. Ali Sami Yen bir efsaneydi ve Mecidiyeköy'de kaldı. Aslantepe yeterliydi bence efsane yerinde güzeldi. Adını yaşatmak için dediniz ama biz asla unutmazdık zaten efsanemizi!
  • He bi de unutmadan Mehmet Ali Birand'a da verip veriştiriyim de içim soğusun... Bu adam için Türkiye'nin en iyi anchormanı diyorlar. Ulan sizin hiç mi Türkçe bilginiz yok adam daha konuşmayı bilmiyor be! Aslantepe'nin açılışında sarf ettiği bir kelimeye taktım kafayı 'sponsır' dedi Türk Telekom'dan bahsederken. Yahu adam anladık ingilizcen var da bu kelimenin Türkçe'de de bir karşılığı var. 'Sponsor' diyoruz biz öğren artık ölecen yakında. Ayrıca 'Cehape' -CHP- ve 'Mehape' -MHP- de deme bu isimlerdeki 'H' harfleri 'ha' diye okunmuyor! Ve ayrıca Türk Dil Kurumu'nun yaptığı açıklamaya rağmen sen hala kalkmış euroya 'öro' diyorsun! Denmez! Diyemezsin 'avro' diyeceksin gelmişin 70 yaşına ben mi öğreteyim sana konuşmayı?? Alın bu adamı ekrandan ben katil olmadan gözünüzü seveyim... Güzel Türkçe'mizi daha fazla katletmesin...
  • Müzik zevkim karışıktır biraz. Gezerken Rihanna'nın en eski şarkılarına denk geldim. Unfaithful ve We Ride. Belki de çoğunuz bilmiyorsunuz bile. O zamanlar hanım hanımcık bir kızdı. Hey gidi günler hey.. Şimdi ise bir seks sembolü haline getirdi kendini. Ben eski halini daha çok sevmiştim ne yalan söyleyim...
  • Ha birde müzik demişken Lady Gaga ve Amy Winehouse da nasiplensin bugünkü sinirimden. Hiç haz etmiyorum ikisinden de. Hadi ikincisinin sesi güzel belki dinlenebilir de o birincisi ne diye geziniyor ortalıkta hemde yarı çıplak. Etli kıyafetinden hiç bahsetmiyorum bile. Rezil şey! Şimdi yok efendim çok güzel söylüyorlar, sen ne anlarsın müzikten be falan filan ayakları yapmayın bana. Eğer siz çok anlıyorsanız buyurun bunu dinleyin Andrea Bocelli. Naber? Yemedi dimi! Hıh!
  • Bir de dinlenmesi gereken başyapıtlardan biri Vivaldi'nin Dört Mevsim senfonisidir. Hele ki ilkbahar kısmına bayılıyorum. 
  • Neyse dostlar bugün çok sinirliydim. Herkese verdim, veriştirdim. Yazıda ismi geçen şahıslar hariç birini incittiysem affola. Yazıda adı geçenler mi? Ne halleri varsa görsünler...

                                                                                                                        sassy girl 
                                                                                                             -kelimenin tam anlamıyla-
P.S: Don't bother! I'll be fine! I'll be fine! 
P.S: ...and for you 'Shut up and Drive!'
16 Ocak 2011

Follow me, young people :)

   Bugün de kısa kısa yazıyoruz efenim. Fark ettim de böyle daha güzel konudan konuya atlayabiliyorum. Yaşasın yazma özgürlüğü!.. :)

  • Şimdi öncelikle bu gece Kavak Yelleri vardı ama ben izlemedim. - Biliyorum "Çocuğum sen hala orada mısın?" diyorsunuz Ama ne yapayım Efe'ye dayanamıyorum ki! :) - Neyse yahu Güven geri geldi bende izlemeyi bıraktım. Zaten yeller ese ese Dallas fırtınasına dönmüştü... Ey Rtük yine sana sesleniyorum! Biliyorum kes sesini diyorsun ama kaldır bu diziyi gençlerin ahlakı bozuluyor! Sonra da diyorlar gençlik kötüye gidiyor. Nasıl gitmesin a dostlar? Kız tıp okumuş kalkmış barda çalışıyor. Şimdi tıp fakültesi öğrencileri Allah'tan ki ultra zeki yoksa nice olurdu hastanelerimizin hali?? Reçetenize votka vişne yazsalardı görürdüm halinizi ey Rtük başkanı... Neyse konu çok uzadı burada kesiyorum ki kangren olmayalım... ;)
  • Blogumun sadık okuyucusu E m R ile Amerikan borsası üzerine iddiaya girdik dolar yükselirse bana yemek borcu var! :) Hadi borsa göreyim seni!!
  • Bugün üçte uyandık, dörtte ancak ayıldık. Beşte de kahvaltıdaydık. Aman annem duymasın yoksa o saate kadar uyunur mu diye basar azarı! :)
  • Küboş yine ders çalışıyor! Bir insan boş zamanlarında ders çalışır mı hiç sorarım size Türk evlatları? --HAYIRRRRRR!!!
  • İlknurcuk hasta oldu yaa... :(  İyileş çabucak bebeğim kıyamam sana... 
  • Meloş günlük face hatmini yaptı. Yattı... Hep böyle yapıyor ama film izleyelim demeye gelmiyor bu kıza. Küt yastığa düşüyor başı uykucunun. Ayrıca daha blogdaki yazıları da bugün okudu. Gözümden kaçmadı değil hani...
  • Pazartesi finaller var malumunuz. Bizde bugün azıcık derslerin ucundan tutalım dedik ama azmimiz çabuk tükendi. :) Her zamanki öğrenci hali canım. Bir ara çalışırız acelemiz yok ya. ;)
  • Birazdan Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir? isimli filmi izleyeceğiz. Yok yok kaybetmek istediğimizden değil. Neler yapmamalı onları öğrenmek maksat. :)
  • Birde ömrünüzde göremeyeceğiniz birşey gördüm. Bizim alışverişten sonra buzdolabına koyduğumuz o yumurtalar donmuş!! Evet evet bildiğiniz donmuş... Bende çok şaşırdım. Yani bizimki öyle bir dolap ki uzun süreli saklamak için donduruyor. Yahu ekmek kızartıcam yumurta bulamadım bee... Ne diyim sana insafsız dolap. Yapma böyle batıracaksın bizi! :)
  • Bugünlük bu kadar efenim yarın gene gelirim. :)
                                                                                                               -sassy sassy girl-

P.S: Başlık ne alaka diye düşünüyorsunuzdur eminim ki. Siz yormayın o güzel beyninizi hemen yazıyorum. Beni takip edin gençler yazıyor. Okuyun açılırsınız maabında.. Kapiş?? 
P.S: Biliyorum beni seviyorsunuz.. :) Evet evet bende sizi seviyorum!! :P
15 Ocak 2011

Kısa kısa...

   Bugün olanları şöyle kısaca bi özetleyeyim sizlere sevgili okurlarım :) -Bu okurların sayısı da bi elin parmaklarını geçmiyor he-  :D
  • Projemizi verdik. Ama nasıl bir sorguydu o anlatamam sizlere. Ağzımızdan girip burnumuzdan çıkan ey insafsız hoca! Senin ödevin için kaç gece uykusuz kaldım, kaç gece sabahladım sen biliyor musun?? Hayır bilmiyorsun! İlgilenmiyorsun da değil mi? İlgilenme zaten. Ama bugün o ödevine bakmayıp da saatlerce kapıda beklettiklerinin ahı yerde kalmaz bilesin. Dikkat et de okuldan Toki'ye doğru giderken o koca göbeğinin üzerine yuvarlanma! 
  • Muhteşem Yüzyıl'ı proje çalışmaları arasında sabah ezanına karşı izledim. Tarihi doğrudan yansıtmıyor diyorlar. Bağırıp duruyorlar sokaklarda. İnternet ortamında en çok konuşulanlar arasında. Bi tane de olumlu yorum yok ortada. Ama dizi rating rekoru kırmış. O zaman sorarım sizlere ne diye ortalıkta bağırıp duruyonuz be?? Hem beğenmiyonuz hem de izliyonuz! Türk halkı işte diyorum. Başka da bişey demiyorum yani. İzleyin annem izleyin...
  • Bu akşam ev çok kalabalıktı valla. :) Proje stresinden sonra çok iyi oldu. Kapımızın zili susmak bilmedi. :) Gelenler, gidenler... Çok eğlendim yaa. Hep kalabalık olalım. :) :) 
  • Kağıt oynadık. Çok fena yenildim ama yani.. Hep o Kübra yüzünden ya! Alçak mahvetti beni! Yine de seviyorum onu ben tamam mı?? :)
  • Çikolatamın doğum günü hediyesi geldi sonunda. :) Çok şekerdi bitterim benim. Bayıldım!! :) Ama olmaz sormayın ne olduğunu burada yazamam ki canım ;)
  • Bi kola içme merakıdır başladı bende. Sürekli içim yanıyor, devamlı kola içesim var. Şişeyi yanımdan ayırmıyorum valla. Ne olur engel olsun biri bana...
  • He bi de o arkamdan konuşan beyinsizlere seslenmek istiyorum. Ey kuş beyinliler elli kere dedim arkamdan konuşmayın diye sizlere ama yok hala o çenenize mukayyet olamamakta ısrar ediyorsunuz. Kabusunuz olur, üzerinize çökerim! Anlamıyor musunuz?!!
13 Ocak 2011

Bir delinin günlüğü...

<title>  FlasPhp Htmsql Phshop  </title>


<?php


   Bütün bir gece uyumadık. Bir saniye olsun gözümüzü kırpamadık. Php'ydi, Flash'tı, oteldi, rezervasyondu derken bir baktım ki sabah ezanı okunuyor. Kalktık giyindik, okula geldik. Yine beğendiremedik projeyi... Eksik dedi, biraz daha gayret dedi, ana sayfa komple değişsin (Ne beni öldür daha iyi hocam yaa!) dedi.
   Aç tagı yaz <?php sonra ?> kapat tagı. Beynimde php sayfaları bi açılıyor. Bir kapanıyor. Html'le php'yi, php'yle flash kodunu ayırt edemiyorum artık. Gidiyoruz, bakıyor. Sonra bi kağıt tutuşturuyor elime. Bi kağıt da Küboş'a. Hadi diyor Allah versin! :(
   Ya suçumuz öğrenci olmak mı bizim?? Bu gece yine uyku yok bize. Bakalım kaç saat dayanabileceğim hiç uyumadan....
   Ne olur başlasın finaller, bitsin artık bu proje işleri...
   Allah'ım kendime inanamıyorum finaller başlasın mı dedim ben az önce?? Sen günahlarımı affet 
yarabbim. :)
   
?>


                                                                                              loves sassy girl.visible=false;


P.S: Aslında 'title' ile başlayan kısım başlık olacaktı ancak benim akıllı bloğum onun bir HTML tagı olduğunu anladı ve 'no' dedi. Ne diyim ki... :)
11 Ocak 2011

Ne kadar kalabalık, o kadar yalnızlık...

   Yarı karanlık bir koridorda bekliyoruz. Hocanın gelmesini ve bitmek bilmeyen o sıkıcı, iç karartıcı derse başlamayı bekliyoruz. Çok ilginciz aslında değil mi? Zaten beklerken sıkılıyoruz. Ancak daha da sıkılacağımızı bile bile hala bekliyoruz. 
   Kalabalığız biraz... Kızlar, oğlanlar... Sohbet ediyorlar. Uğultuları kulaklarımı dolduruyor... Aklım başka yerlerde aslında. Başka yerlerde, başkalarıyla birlikte. Ancak ne buradayım, ne de orada. Burada değilim; gözlerim gördüklerini algılamıyor, boşluğa bakıyorum ama duyuyorum. Uğultu kulaklarımda çağıldıyor. Orada da değilim; görüyorum ama sadece görebiliyorum. Seslerini duyamıyorum. Hissedemiyorum orayı, oradakileri... Asla varolmamış bir yer sanki. Ben aklımda var ediyorum bir şekilde. Sadece bir soğuk hissediyorum. Sırtımdan gelen bir soğuk! En son duvara yaslanmıştım, hatırlıyorum. Ondan olsa gerek diye düşünüyorum... Uğultu çekilmez bir hal alıyor. Gözlerimi kırpıştırıp, kıpırdanıyorum ve gerçekliğe dönüyorum. Etrafa bakıyorum hala kalabalık. Kendimi çok yalnız hissediyorum. Sadece ben olsam bu kadar yalnız hissetmem diye düşünüyorum. Çünkü sadece ben olurum. benim yalnızlığım olur. Hepsi beni yalnız bıraktığı için, her birinin yalnızlığı sızlıyor içimde. Tek olmayı diliyorum. Çünkü ne kadar kalabalık, o kadar yalnızlık... Ne kadar yalnızlık, o kadar acı... 
   Bir başıma olabilsem diyorum. Bir kapı sesi duyuyorum. Sınıf açılmış, ders başlıyor. Bir adım atıyorum içeri doğru. Sıkılacağımı biliyorum ancak bunu acı çekmeye yeğ tutuyorum.


                                                                                                              - my sassy girl-
10 Ocak 2011

Bugün sadece sıradan bir gündü...

   Sabah yine uyanamadık çünkü saat dörde kadar proje çalışmıştık. Uyanamayınca HTML dersini kaçırdık. Çok üzüldüğümü söylemeliyim. Kahroldum! :) Okul bıraktığımız gibiydi. Sadece sıralar tozluydu. Çünkü bugün pazartesiydi. Okulu saran yemek kokuları yoktu. Çünkü finalden bir önceki hafta ve öğrenciler gelmemişti. Elif buna çok bozuldu. İngilizce hocası 20 dk. ders yaptı ve bizi bıraktı. Belki bu biraz sıradışıydı.. Küboş sıkıcı kitabını okudu yine kantinde, bense SOS oynadım. Çocuk muyum ne? :)
   İlknur'un hocası yine geç geldi. Biz dersten çıktığımızda onlar yeni derse giriyorlardı. Meloş'un devamsızlığı yoktu ve yine eve kaçtı! :) -İlknur buna köpürdü!- Birkan'la Elif küstü. Ben kantinde Birkan ile şakalaştım ve yine bu işten ben zararlı çıktım. Eli ağır ya...
   Olmaması gerekenler yine olmamaları gerektiği yerdeydiler. Ben yine aynı bendim. Yarı keyifli, yarı keyifsiz. Meleklerim yine aynıydı. Tatlı, sevimli, öpülesi... Güneş doğudan doğdu bu sabah yine. Sanırım akşam da batıdan batacak. :)
   Evet evet bugün sadece sıradan bir gündü...
   Herşey yerli yerindeydi... Olması gerekenler, olmasalar da olur dediklerim ve ben...


                                                                                                                          Öpüldünüz
                                                                                                                           -sassy girl-
9 Ocak 2011

Hatalarla Dolu Yüzyıl...

   Efenim tarihi severim ben. Önceki gün gazetede Muhteşem Yüzyıl diye bir dizi haberi gördüm. Hürrem'i Kanuni'yi anlatıyormuş. Dedim izleyeyim ben bunu. Kaçırdım ama sonra internetten bulup izledim diziyi. İnternet ortamında Meloş dizinin pek beğenilmediğine dair haber okumuş. Bende merak ettim. Oturdum, araştırdım. Valla beğenmemişler. Bütün hataları topladım sizin için buyrun bi de siz bakın tarihimizi nasıl katletmişler.... Ayıp valla!
  • Olaylar 1520'de geçmektedir. Oysa Topkapı Sarayı'na haremin gelmesi 1540'ta başlar. Bu tarihten önce harem, Beyazıt'taki Eski Saray'daydı. -Tarih danışmanı bunu bizde biliyoruz ancak dizi setini oradan oraya taşıyıp duramayız o yüzden böyle yaptık demiş. Ancak Küboş olumsuz buldu. Yapılabilirdi diyor.
  • Yavuz Sultan Selim'in Rodos seferi için 200 parça kalyon hazırlandığı söyleniyor. Osmanlı'da ilk harp gemisi 1644'te inşa edilmiştir
  • 16. yüzyılda adına Avrupa denilen müstakil bir coğrafya yoktu. Bu kavram 18. yüzyıldan sonra aydınlanma döneminde ortaya çıktı. 
  • Hareme kızlar, seçilerek alınır, ardından çok ciddi bir eğitimden geçirilirdi. Başta örf-âdet olmak üzere İslami ilimler ile kabiliyetlerine göre birer sanatta yetiştirilirlerdi.
  • Dizideki harem halkının davranışlarının, asırlar boyunca süzülerek gelen 'saray terbiyesi ve nezaketi'yle alâkası yok. -Hakikaten bende bir terbiye ya da saray adabı göremedim.
  • Harem halkının muhafazasını sağlayan ve dışarıyla ilişkilerine yardımcı olan harem ağaları, binanın dışında kendilerine ayrılan nöbet yerlerinde beklerdi. Harem ağaları da aynı terbiye ile yetiştirilirdi. -Genelde haremin içindeydiler ama...
  • Dizideki oryantal oyunlar ve müzik, Osmanlı eğlence anlayışı ve musikisini yansıtmıyor.
  • Babasının cenazesi ortadayken bir padişahın eğlence düzenlemesi inandırıcı değil.  
  • Kostümler Osmanlı'dan çok İngiliz dizisi Tudors'tan alıntı gibi...  -Kesinlikle katılıyorum.
  • Osmanlı geleneğinde padişahın huzuruna baş açık çıkılmazdı. -Dizinin çoğu sahnesinde kimsenin kafasında birşey yoktu valla.
  • Kanuni tahta çıktıktan sonra babasının nedimi Hasan Can’la görüşüyor. Hasan Can 60 küsur yaşında biri olarak görünüyor, oysa tarihi bilgilerimiz bize Hasan Can’ın Kanuni tahta çıktığında en fazla 30’ların başında olabileceğini göstermektedir. Hasan Can’ın oğlu Hoca Saadettin Efendi meşhur eserinde böyle bir konuşmadan bahsetmez, diyelim ki kurgu olarak diziye kondu ama Kanuni’nin babasının ölüm döşeğinde kendisini sorup sormadığını sorması üzerine Hasan Can’ın sürekli kendisinden bahsettiğini söylemesi önemli bir hatadır çünkü söz konusu eser Tac ut Tevarih Yavuz Sultan Selim’in ölüm döşeğinde yaşadıklarını verir ve böyle bir şeyden söz etmez.
  • Valide Sultan saraya yeni gelen Hürrem Sultan’la Rusça konuşuyor, bir kaç sahne sonra Hürrem Sultan birine "Dilimizi nasıl biliyor?" diye sorunca "Kırım Hanı'nın kızıdır da ondan!" cevabını alıyor. O sıralarda Kırım Tatarları 250 yıl daha Rus egemenliğine girmeyecek bir topluluktur, Kırım’da Rus etkisi söz konusu değildir, Ayse Hafsa Sultan’ın Rusça bildiğine dair hiç bir yerde kanıt da yok. -Tarih danışmanı buna da şöyle tarihi bir yanıt vermiş efenim "Bilmediğine dair bir kanıt da yok."...
  • Bir vezir padişahın İbrahim Paşa’yı has odabaşı yapması üzerine "Bu dönmeyi nasıl has odabaşı yapar?" diye sızlanıyor. Has Oda ve hatta Enderun’un tamamı zaten devşirmelerden oluşur, hal böyleyken bir vezirin böyle bir kelam etmesi abestir.
  • Bir sahnede askerler "Cülus bahşişimiz verilecek!" diye seviniyorlar, askerlere bakıyoruz en genci 45-50 yaşında hepsi hımbıl adamlar... O yaşta kimse orduda kalmaz.
  • Padişahı eğlendirecek cariyeleri has odabaşı seçiyor, böyle bir garabet söz konusu olabilir mi, bu ne cahilliktir?
  • Cafer Ağa idam edildikten sonra Venedik elçisi geliyor ve biri onun idamı kaçırdığını söylüyor. Bir kaç sahne sonra başka biri "Venedik elçisi de idamdaydı, ödü patlamıştır!" diyor, bu ne çelişkidir?
  • Dizinin başından sonuna "sultan" kelimesi defalarca kullanılırken "padişah" kelimesi hiç kullanılmıyor, halbuki gerçek durum bunun tamamen tersidir.
  • Kanuni’nin ilk işi divan toplantısına katılıp bazı kararlarını aktarmak oluyor. Fatih döneminden beri padişahlar divan toplantısına katılmaz ve belki kafes arkasından dinlerlerdi. Kanuni’nin böyle bir divan toplantısı yaptığına dair bir tarihi delil var mıdır? -Tarih danışmanı demiş ki padişah sefere çıkılacağı zamanlarda katılırdı toplantıya. Ancak ben sefere çıkma durumu göremedim??
  • Kanuni divan toplantısında Cafer Ağa’nın yargılanmasını emrediyor. Bir kaç sahne sonra bir munadi   Kanuni’nin Cafer Ağa’nın idamını emrettiğini söylüyor. Burada bir çelişki var.
  • Kanuni Venedik elçisiyle konuşurken Sarlken ve Francois’nin mücadelesi için "bakalım kim kayzer olacak" mealinde bir söz ediyor. Burada kayzer kelimesinin kullanılması doğru değildir.
  • Kanuni Venedik elçisiyle konuşurken "Venedik duku" lafzını kullanıyor, bu kelimenin doğrusu "Doge"dur ve dilimize Doc diye geçmiştir, Kanuni’nin "Venedik Doc’u" demesi gerekirdi. Doge’un İngilizcesi duke’tur ama anlamları tamamen ayrıdır.
  • Dizide kullanılan Türkçe bugün sokakta kullanılan Türkçe'nin aynısıydı, tamam ortalama seyirciyi düşünerek o dönemin Türkçe'sini konuşsunlar demiyorum ama madem ki bu bir dönem dizisi o halde pekala ince işçilikle hepimizin bildiği Osmanlıca kelimeler kullanılması tercih edilebilirdi, şu haliyle çok özensiz duruyor.
  • Has odabaşı İbrahim Paşa dizinin hemen her sahnesinde başı açık geziyor, bu da doğru değildir.

P.S: Ayrıca Engin Günaydın harem ağasını canlandırıyor. Ancak yanlış harem ağaları zenci kölelerden olurdu. Engin Günaydın'a ak ağa denmesi gerekiyordu.


                                                                                                           Loves sassy girl...

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.