30 Nisan 2014

demiş Ali Lidar.

Ulaşınca herkes sever seni,
ben ulaşamayınca da sevdim.
Yıldız tozu gibiyken sen
ya da Kaf Dağı çiçeği,
olsun dedim ne yapayım.
Yatıp en erken uykulara
rüyalarımda göreyim diye,
karıştırıp varlığını yokluğuna
yokken de varmışsın gibi sevdim..

Ben seni uzaklardayken de yanımdaymış gibi severim. Son 154 gün.
28 Nisan 2014

Pazartesilerden nefret ediyorum...


  • Sanmayın ki pazartesiye bir gıcığım var. Hayır, kişisel olarak yok velakin haftanın ilk günü olması sebebiyle dayanamıyorum. :(
  • Pazar gününü önce temizlik ardından teyze ziyaretiyle geçirdiğimizden ve gece on ikide eve geldiğimizden ve de sabah annem hasta olduğu için işe gitmeden evi toplayayım diye beni erkenden kaldırdığından ziyadesiyle yorgunum. :(
  • İntihar etmek için yeterince nedenim olduğunu bir üst maddede gördünüz sanıyorum. Bir de üzerimde bir uyku ağırlığı var sanırsınız ki yatak halen beni çağırıyor. Bunca saat geçmiş ayılamadın mı diye sormayın, ayılamadım. Bayılacağım.
  • Evimde olsaydım şimdi; ayaklarımı uzatsaydım, bir sıcak kahvem olsaydı, televizyon kumandasıyla aşk yaşasaydım. Gitme işe deseydi biri bu sabah bana. İşe gitmek zorunda olmasak da evden çalışabilseydik. Ah ne çok şey istiyormuşum meğerse. Eh insanoğlu nankör varlık nihayetinde.
  • Bugün kendime mukayyet olamıyorum. İçimde bir ev hasreti var görseniz bir yıldır sıladayım sanırsınız...
  • Yazarken bile çok yoruldum. Öperim hepinizi. Ofis. Applesodaa.

Bir gece başımızı alıp gitsek diyorum; bir deniz kenarı mı olur, bir dağ başı mı olur? Kaçsak bu kalabalıktan...

demiş Ümit Yaşar Oğuzcan. Son 156 gün.
26 Nisan 2014

“Eğer isterse bir insan sesiyle de size sarılabilir.”

demiş İlhan Berk. Diren yüreğim son 158 gün.
25 Nisan 2014

Cumalar Candır!!


  • Uzun zaman sonra yine ve yeni bir "Cumalar Candır!!"  yazısıyla tekrar birlikteyiz canlarım. Haftanın son günü cuma; istisnasız şu sıralar en sevdiğim gün, cumanın güzelliğinden her şeyi bir başka güzel görüyorum. Pozitifim, pozitifsin, pozitif. :)
  • Annemin pataloji testleri için parça alındı. Biraz ağrılı bir işlem oldu ama hastanede yatmasına gerek kalmaması bizi sevindirdi. Şimdi testlerin sonuçlarını bekliyoruz. Mübarek cumada dualar da candır...
  • Sizlere bahsettiğim görüşmeye gittim. İlk görüşme güzel geçti sonra bir ikincisine çağrıldım. İkincisine de gittim. Ben diyeyim bu hafta, siz diyin öbür hafta bir haber gelecek. Dua edin benim için de hayırlısı buysa olsun. Bakarsınız bu enteresan şirketten kurtulurum. :)
  • Nişan için internetten elbise aldığımı hatırlarsınız, tabii ki aldığım elbise yine bana büyük oldu ve de terzinin yollarını yürümek yine bana farz oldu. Çok "yine"li bir madde oldu.
  • Bu arada annem ve kızkardeşim yeni bir terzi buldu. Fotoğraf üzerindeki modelden bile bakarak dikebildiğinden, Coco Chanel'in kadınlara pantolon giydirmesinden sonra yüzyılın modacısı benim gözümde bu terzidir. Şimdi istediğim kıyafetlerin modellerini bulmakla meşgulum, sanırım bir sonraki maaşımı beyaz eşyaların taksitlerine ve terziye yatıracağım. Beyaz eşya mağazası ile terzinin karşı karşıya olması da bana evrenin bir mesajıdır sanıyorum.
  • Bu hafta iş yerinde içimden hiç çalışmak gelmedi. Çarşambanın tatil olması da çalışmadan yayılmak istediğimi iyice körükledi. Taht oyunları kitabını bu hafta iş yerinde neredeyse bitirdim. Gün bitmeden ne okursam kardır. Hep de çalışacak değiliz herhalde canım. (Patron duymasın.)
  • Game of Thrones bu sene beklediğim gibi çıkmadı. Dolayısıyla bende kendi hayal gücümü kitaplarla birleştirmeye karar verdim. Bunun dışında Awkward, Sherlock, Elementary ve Rizzoli benim bebeğimdir. Arada da komik Kore dizileri izlemiyor değilim. :)
  • Akşama uzun bir aradan sonra İlknur'la görüşeceğiz. İlknur benim üniversiteden ev arkadaşım, memur olup gitti uzak diyarlara. Küboş hanımda teşrif edebilirse; şahtık, şahbaz olacağız. :)
  • Hepinize kucak dolusu sevgiler gönderiyorum. Güzel cumalarınız olsun.
  • Son 159 gün direniyorum ayrılıklara...
  • Applesodaa.

"Ruh yara aldı mı bir kere durmadan acı yürür bedene. Et acır, kemik acır, kan bile acır."

demiş Zeki Demirkubuz. Bu sözün üzerine bir Demirkubuz filmi izlemem şart oldu. 
22 Nisan 2014

İbrahim

ibrahim 
içimdeki putları devir 
elindeki baltayla 
kırılan putların yerine 
yenilerini koyan kim 

güneş buzdan evimi yıktı 
koca buzlar düştü 
putların boyunları kırıldı 
ibrahim 
güneşi evime sokan kim 

asma bahçelerinde dolaşan güzelleri 
buhtunnasır put yaptı 
ben ki zamansız bahçeleri kucakladım 
güzeller bende kaldı 
ibrahim 
gönlümü put sanıp kıran kim”

Asaf Halet Çelebi
14 Nisan 2014

Yorgunsam...

2014 aslında bana güzel bir yıl gibi görünmüştü her günü içinde dolu dolu yaşarken ama güzel değil gibi geliyor şimdi durduğum yerden baktığımda. Gerçi tüm bu olanların ve hatta olacakların suçunu da 2014'e yüklememek lazım. Bütün talihsizlikler bir araya geldiyse altı üstü 4 rakamın suçun ne??

Senenin başında babam ameliyat olmuştu. Babamın canı öyle böyle değil dünyalar tatlısıdır. Böylece ameliyat sonrası evde adeta yeni doğmuş bir bebek gibi nazlandı da nazlandı.

Şimdi annem ameliyat olacak. Annemin canı öyle tatlı değildir naz da yapmaz doğruca duygu sömürüsüne gider bu iş. Çok sağlam sinirlere ihtiyacım var bu günlerde.. Ve annem için çok endişeleniyorum annemdeki bu rahatlıksa beni benden aldı. Biliyorum anne o belli etmez derdini ki...

Yarın annemi yatıracağız bir geceliğine, sonraki akşamsa sevdiceğim gidiyor. Bütün bu sevimsiz olaylar bir araya geliyorsa ve ben ruhen çok çok yorulmuşsam olaya hangi iyi tarafından bakabilirim?

Buldum. Oldu bir hayli zamanlar yazmıştım size Linkedin'den bir iş teklifi aldım diye, çok ciddiye almamakla beraber özgeçmişimi yollamıştım. Bir cevap gelmesini de beklemiyordum lakin bu sabah aradılar. Aslında beni başta aradıkları pozisyon dolmuş fakat başka bir pozisyon için benimle görüşmek istemekteymişler. Öyle bir gitmek geliyor içimden. Giderim belki.

Selam eder, öperim. Sağlıcakla.
11 Nisan 2014

#şiirsokakta


Beni benden çok düşünüyorsunuz, yapmayın!!


İnsanlar düşünür, hep düşünür. Acaba diyorum doğamızın bir parçası mı düşünmek? Sonra düşününce vazgeçiyorum, düşünmek doğamızın bir parçası olsaydı kendisine verilmiş bir aklı, hiç açılmamış hediye paketi gibi saklayarak öteki dünyaya götürenler olmazdı.

Fakat her zaman istisnalar olacaktır. Hiç düşünmeyelerin yanı sıra, kendisine vazife olmayan her konuyu en ince detayına kadar düşünenler gibi, yine de istisnaların kaideyi bozmadığını aklımızda tutalım.

Bu kadar felsefeden sonra gelelim konumuza; beni benden çok düşünüyorlar, yoruluyorum, bilmiyorlar.

Üşütmeye yatkın bir bünye olduğum gerçeğini göz önünde bulundurarak geçenlerde aldığım bağcıklı bez ayakkabının içine çorap giyip dolaşıyorum. Hatta üzerime dar paçalı pantolon da giyiyorum. Yaklaşık iki haftadır böyle dolaşmama rağmen geçen gün bir arkadaşım farketti ve bu duruma da oldukça takılmış durumda, iki lafın birinde konu bez ayakkabının içine giydiğim çoraplara geliyor.

Ben bu durumdan rahatsız değilim. Birincisi üşütmek istemiyorum, iki de bir de tuvalete koşturmaktansa çoraplarımla mutluyum. İkincisi benim çoraplarımın benden başkasını ilgilendirdiğini düşünmüyorum ve o ayakkabının içine çorap giymek de beni rahatsız etmiyor. Üçüncüsü ise gerçekten benim çoraplarımın benden başkasını ilgilendirdiğini düşünmüyorum.

Evet o ayakkabının içine çorap giymediğimde daha şık olabilirim. Her ne kadar yaptığım modayı katletmek olsa da, Coco Chanel'den Vera Vang'a kadar cümle modacı hatunun bağrına öküz otursa da ben mutluyum. Çünkü bu benim moda anlayışım. Ben istediğim için böyle giyiniyorum ve benim giyimim benden başkasını da ilgilendirmiyor.

Bunu neden yazdım derseniz? Arkadaşıma kızdığım için değil hayır, çünkü herkes fikirlerini ifade etmekte özgürdür. Bunu yazdım çünkü başkalarının fikirlerine göre kendimizi şekillendirmemizi istemiyorum. Zamanında hepimiz yaptık ve hatta hala yapanlar var. Neysek o olalım. Olduğumuzla da mutlu olalım. Herkesin düşüncesini önemsersek düşünmemize gerek kalmaz ki... Başkalarının fikirlerine kulak tıkayalım da demiyorum ama dikkat edelim. Fikirleri dinleyelim, önerileri dikkate alalım, gerekli gördüğümüz yerde değişiklik yapalım ama sadece başkaları istedi diye düşünmeden, sorgulamadan yapmayalım hiç bir şeyi.

Öyleyse bu yazı da burada dursun. Olur ya belki birisi okurken içinde kendisini bulur.
İçtenliklerimle, Applesodaa.

Cumalar Candır!


  • Her ne kadar bir cuma günü insanın içinde evlere şenlik bir his oluşsa da, havanın bu soğukluğu benim içimdeki şenliği dondurdu.
  • Elifimizin kız isteme törenini de atlattık. İki dakika bir dinlenelim diye kızın odasına oturmuştuk ki, kaşla göz arasında kızı istemişler hem de daha kahveyi bile vermemiştik biz. :( Damada yaptığımız kahvenin, damadı kusturması ise gelin kısmının ne kadar acımasız olduğunun bir kanıtıdır. Kahvenin içine ayıptır söylemesi tuz, limon, nar ekşisi koymuştuk. :)
  • Elif hepimizi sollayıp 10 Mayıs'ta nişan yapmaya karar verdi. Elbisemi az önce Trendyol'dan alarak biraz rahatlasam da şimdi nude rengi topuklu ayakkabı bakacağız hep birlikte bilginize canlarım.
  • Sabahtan beri kendime ve Gamze'ye elbise baktığım ve Elif'in nişanlıklarına yorum yaptığım için hiç çalışmadığım doğrudur. Her gün de çalışılmıyor ki ama canım, hem sevdiceğim geldiğinden beri benim işteki konsantrasyonum sıfır! Canım çalışmak istemiyor, çıkıp gezesim var.
  • Cümleler sanki çok düzensiz oluyor bugün ama üstüm başımda da öyle kafam da karışık ve de hastalığımın üzerine bir geçmiş olsun dediğiniz için de teşekkür ederim.
  • Notlu Madde: Yazar bir üst maddede kinaye yapmıştır.
  • Mutlu hafta sonlarınız, şenlikli cumalarınız olsun. :)
Yazının Notu: Şahsi kanaatime dayanarak diyorum ki: "Etrafında güzel şeyler görüyorum." diyor resim. Şahsımın kanaatine ne derece inanacağınız size bağlıdır. Hepimizin etrafında güzellikler olması dileğiyle, Applesodaa.
10 Nisan 2014

İçim yanıyor bilmiyorsunuz.


Dün gece sevdiceğimin kardeşinin ayağını göstermek için gittiğimiz acil serviste kendimi koluma serum takılmış halde bulmam kendi standartlarıma göre bile oldukça anormaldi. :(

Öğle yemeğinden sonra başlayan içimdeki yanmayı ve ağrıyı bir türlü durduramadım.
Sevdiceğimin gelmişken seni de bir muayene ettirelim demesinin hemen ardından Yeşil Alan'daydık.

Hastaneler ben gitmeyeli çok değişmiş, midem ağrıyor dememle beraber 
Yeşil Alan'a gideceksiniz dediler. Lakin biliyor musun sen bu yeşil alan ne demek demediler ki ve hala da bilmiyorum.

Doktor ağrımın bir türlü yerinde durmamasından neyim olduğunu anlayamayınca önce EKG çekildim.
Sonra benden kanımın yarısını alıp test yaptılar. Kurudum kurudum resmen.. :( 
Bir de baktım başımda sevdiceğim kolumda da çeyrek serum var. 
Sanırım serumu cüsseyle doğru orantılı takıyorlar. :)

Serumdan sonra ağrım kaybolsa da (çok şükür) yanmam sabaha kadar gitmedi.
Bir mide koruyucuyla doktor o işi de halletti.

Velhasılı kelam bugün iyiyim, sanırım hassas bir midem varmış 23 yıl 4 ayın ardından bunun ortaya çıkması da pek manidar oldu. :)

Yediğinize, içtiğinize dikkat edin. Ne demiş şair "Kendine iyi bak, bir daha hiç bir ana doğurmaz seni."

Not: Çok ciddi soruyorum sahiden o serumun içinde ne var yahu? Her hastaya elbet bir serum takıyorlar. Lütfen çok ama çok rica ediyorum birisi beni aydınlatabilir mi?
8 Nisan 2014

#şiirsokakta


Yazmak yaşamaktır.


Yazmak hep yaşamaktır, bir an bile durmadan başka hayatlarda yaşamak. Uyurken bile hayatların içine karışmak, cümlelerinizin başka ellerde dolaşması ve insanlara yeni ufuklar açmasıdır. Ben hep bu yüzden yazdım. İnsan sonsuza dek konuşamaz, mutlaka yorulur, uyur ve zamanla konuştuklarının hepsi kaybolur. Yazmak, uyuyan bir insanın konuşmasıdır. Sonsuza dek yazamayacak bile olsa yazdıklarıyla yaşamasıdır. Her an başka ellerde, başka düşüncelerde hayat bulmasıdır.

Ahmet Batman - Sabah Uykum 

Sabah yolda gelirken bu kitabı okuyordum. Bu günlerde sıklıkla Ahmet Batman kitaplarından alıntılar gördüğümden, Serapcım da hazır kitapları almışken bir okuyayım dedim. İçinde aklınıza ezber edeceğiniz güzel cümleler bulunmasının yanı sıra yazmanın güzelliğini anlatan bu paragrafa vuruldum. Bir de siz bakın bakalım. :)

Kısa kısa gevezelikler...


  • İşe girdikten bir yıl dört ay sonra sözleşme imzalamak kişisel portfoyüme yakışsa da, "Bu nasıl bir şirket yahu?!" diye içten içe çemkirmekten kendimi alamayışımı mazur görünüz.
  • Güne ne kadar da sevimli ve de tatlı başlamıştım oysaki.. Lakin amaçsız yapılan işler yine beni benden aldı. Nerelerde kaldım bilmiyorum...
  • Bu sabah Ahmet Batman'ın Sabah Uykum kitabına başladım. Sabah vakti bence kitaba başlamak için en uygun zaman. Velhasılı hafif, arada neşeli, içimi sıkmayan anlatımıyla sabah uykumu ne açtı ne de daha çok uykumu getirdi. Sabah uykum yerli yerinde kaldı. Kitabın adına yakıştı. :) Detaylı yorumlarımı kitabı bitirdikten sonra yapacağım.
  • Akşama kız isteme töreninde sizlerin yardımı dahi olmaksızın ne giyeceğimi buldum. Buralara gelip, gidiyorsunuz bir yorum yazıp da şunu giy demiyorsunuz bile, aşk olsun! 
  • Şık şıkırdım giyindiğim bu günde, üzerime bir şey dökülecek ve de pantolonum akşama açılıp açılıp genişleyecek korkusuyla ne bir şey yiyebiliyorum, ne de koltuğuma yaslanabiliyorum. Çok dertliyim.
  • Küpeydi, kolyeydi, saatti derken bluzumun kolları kısa iki de bileklik takayım kollarım boş kalmasın dememe müteakip, toplamda iki elimde dört de yüzüğüm olmasını hesaba katarsak şu anda yürüyen bir bujiteriyim. Seç, beğen, al abla!! 
  • Şimdi gün sona ermeden, oje sürmem, saçlarımı düzleştirmem ve de makyaj yapmam lazım. Zaten burası da ofis değil Melahat Abla'nın kuaför salonu.. :) Patron beni bir yakalarsa akşama işsizim.. Ama ne yapayım hafta içine kız isteme töreni konursa, sabahın köründe yollara kalkıp düşen ben de bunları ancak ofiste yapabilirim..
  • Sabah sabah evden makyajlı çıkmak da bünyeme iyi gelmez ayrıca öyle kokoş kızlar gibi, benim de bir kalite çizgim var şekerim. Lütfen.
  • Bluzumu çok beğenen kızlar iş yerinde sıraya girdi, ben şurada ben burada giyeyim diye paylaşımcı bir kişilik olduğumu bildiklerinden isterken çekinmiyorlar bile. Çok mu paylaşıyorum acaba her şeyi? Bu konuyu bir düşüneyim...
  • Konuyu kısa kesip de saç yapmaya giderken ben, resim der ki: "Eğer sadece bir anını saklaya bilseydin bu ne olurdu?". Düşünün sonra tartışalım şekerim. Tartışalım derken sadece ben ve Casper varız zaten burada... :( 
  • Üzülüyorum, aldırmıyorsunuz.
  • Notlu madde: Bugünlerde sıklıkla "bünye" kelimesini kullandığımın farkında mısınız? Benim bünyeme bir haller oluyor, endişeliyim...
  • Bir diğer notlu madde: Resmin tam çevirisi için işin ehli bir kimseye danışmayı lütfen ihmal etmeyiniz. Aksi takdirde sorumluluk müessemize ait değildir.
7 Nisan 2014

Aşk


"Meğer aşk indiği kalbi ihya ediyordu ya, ihya edemezse yok ediyordu. Kazasız belasız kurtulmanın imkanı yoktu."

Nazan Bekiroğlu

#şiirsokakta


Tünaydın Türkiye :)


  • Ofise dönüşümün ilk günü şimdilik, ama sadece şimdilik sessiz, sakin ve güzel ilerlemekte. Gün ilerledikçe başıma neler geleceğini inanın bilemiyorum. 
  • Tatilden sonra işe gelmenin hiç de bana göre olmadığını bir kez daha anlamış bulunmamla beraber, tatilimi çooook özledim... :(
  • Gel gelelim eninde sonunda, ayaklarımın beni geri çağırmalarına direnerek işe geldim. Ofise sabahın köründe gelmeme müteakip işlerimi ancak şimdi toparlayabildim. "El elin eşeğini türkü çağırarak arar." atasözünün doğruluğunu bu sabah bir kez daha kanıtladıktan sonra geleyim de bir selam edeyim dedim.
  • Bunu yanı sıra sevdiceğimle romantik tatilimiz çok güzel geçti. Bisikletten düştüğüm halde çok güzel geçti hemde. :) Nazar değdirenin gözünü bizzat elcağızımla oyarım ona göre... Resmi de sevdiceğime armağan ediyorum... :)
  • Tatili annem de boş geçmedi ve 1600 TL'lik ev tekstili alışverişimizin son taksiti biter bitmez, beni beyaz eşya mağazasına sürükledi ve 4900 TL'lik bir borca daha sokarak ferahladı. Çeyiz adı altında beni iflasa sürüklüyorlar dedim dedim de inanmadınız. :( 
  • Beyaz eşya mağazasına girerek komple gri eşya almak bana yakıştı bence de. :) Evet biliyorum parmak izi falan oluyor ama beyazlardan daha asil duruyorlardı. Duruşuma da yakıştılar. :) 
  • Hayır şekerim o ego bana ağır gelmiyor. Rahat rahat taşıyorum. :)
  • Sevdiceğim ayın 17'sine kadar burada lakin görüyorsunuz ya size de vakit ayırıyorum. :) Direnmeye devam edelim bu ayrılığın topyekün bitmesine son 177 gün! 
  • Bu arada bizim kızlar komple sıraya girdiler son iki günde gerçekleşen sözlenme oranı 2013'ün toplamını geçti. Ha gayret kızlar evde kalmış kız olmaya son!!
  • Küçük Süprizler Dükkanı olarak işlerimiz bu günlerde açıldı canlarım. Şu eylül ayında ne var bilemiyorum lakin bütün siparişler eylül ayına birikti.
  • Gözlerinizden öper, öğle yemeği için aranızdan ayrılırken ben düşünün bakalım yarın Elif'in kız isteme töreninde ne giyebilirim?
  • Selamlar, saygılar. Applesodaa.
Not: Resim "Bence sen harikasın!" diyor. Tam çeviri için dahiliye uzmanına göstermeyi ihmal etmeyiniz. Resmi de böyle açık havalı, bulutlu falan koydum ki evrene mesaj göndereyim. :) Alırsa alır, almazsa kendi bilir canım...

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.