28 Şubat 2014

#şiirsokakta


Cumalar Candır!!


  • Evet pek sevgili "Dövüşürken Hanımefendi Değilim" okuyucuları bir "Cumalar Candır!!" yazısıyla daha tekrar karşınızdayız.. :)
  • Ay pek bir spiker girişi oldu ama içimde bir şebeklik yapma isteği var, durduramıyorum... Bu konuyu ünlü bir Türk düşünürü olan "Küboş"tan örneklendirirsek, "Ceo'nun kapısını çalıp, kaçmak istiyorum." der bir konuşmasında. :)
  • Bugünün tüm işlerini şimdiden bitirmiş olmanın verdiği haz helyum gazıyla şişirilmiş gibi havalanmama sebep oldu. :) Eee artık günün geri kalanında ne yapsam bilemiyorum.
  • Bu aralar Ece Temelkuran'ın "Düğümlere Üfleyen Kadınlar" kitabını okuyasım var. Kitap hakkında hiçbir fikrim yok, arka kapak yazısını iki kez okusam dahi bir fikir edinemedim. Beni cezbedip de kendine çeken kısmı ismidir ne yalan söyleyeyim...
  • Dün işten izin almıştım. Çünkü 50 kişilik bir siparişimiz vardı ama biz bonkörlükte sınır tanımadık 100 kişilik kadar devasa bir pasta yaptık. :) Kaz gelecek yerden değil tavuk ineği esirgemedik gördüğünüz üzere. :) Pastalarımızın güzelliğine vurulmak için şöyle alayım sizi. :)
  • Blogda "Şiir Sokakta" paylaşımlarına şu tarihten itibaren başlayacağım duyurulur. Açılışı bu yazı ile yapmış olalım. :) Duvarlara yazılan şiirler candır, canandır. :)
  • Bir ara size çeyiz komedilerimi anlatacağım. :) Dedikoduya beklerim. :)
  • Şarkıyı çok sevdiğimden bu resmi seçmiştim. Öyleyse bir de dinleyelim...

Sen Gidersen...

Sen gidersen sesin gider
Kokun gider yüzün gider
Ay dolanır pusularda
Tenim titrer gecem biter

Sen gidersen yüzün gider
Martı küser baykuş öter
Senden kalan son hatıra
İki damla yaşın gider

Sen gidersen boyun gider
Posun gider sözün gider
Bir şey kopar yüreğimden
Çatılmadık kaşın gider

Sen gidersen kim kıskanır
Kim dolanır pencereme
Kimler gelir kimler geçer
Çift kapılı şu hücrede

Sen gidersen sohbet gider
Tadım gider tuzum gider
Dinlediğim her şarkıda
Tel kırılır sazdan düşer

Sen gidersen başkent gider
İçim üşür ayaz düşer
İzmir'de konak meydanı
İstanbul'da taksim düşer

Sen gidersen canım gider
Adın geçer içim titrer
Şu dağlanmış yüreğime
Sevda denen akkor düşer

Sen gidersen herşey gider
Sesin gider,sesim düşer
Sen gidersen ey sevgili
Ben biterim,şiir biter…

Bedirhan GÖKÇE

Not: Çok beğendim, paylaşmak istedim.. Benden sevdiceğime armağan olsun.. :)
24 Şubat 2014

Hızlı pazartesi...


  • Uykusuzluk problemim bugünlük alıp başını bir yerlere gitmişken günü ayık geçirebildim çok şükür...
    Tabii yoğunluktan saatin ne kadar ilerlediğini de ancak fark edebildim. :(
  • Güne hem  hızlı, hem yoğun, hemde üzücü bir haberle başladık. İş yerinden bir arkadaşımız alüminyum merdivenle akşam çatıya çıkma girişimi nedeniyle başının üzerinde düşmüş ve de hastahanede.. :( Ne diyelim canınızın kıymetini bilin. Siz bilmezseniz kimse de sizin yerinize bilmez.
  • Bu hafta sonu Küboşcumla önce kahvaltıya ardından da sinemaya gittik. Bu sefer önceden yeri bildiremedim kusura bakmayın şekerler biraz son dakika planı oldu. Ama zaten bildirsem de gelmiyorsunuz...  Film olarak "Bir Küçük Eylül Meselesi"ni izledik. Küboşla ortak yorumumuz "Çocuğun başını yedi kaltak!" :( 
  • Pazar günü erkek kardeşimin doğum günü partisi sebebiyle biz evin yaşlıları evden şutlanınca akraba ziyaretlerinin dibine vurduk. Hayır olduğumdan da daha yorgun bir halde eve döndüm bizimkiler sayesinde sağolun, varolun... :(
  • Şu saç problemime bir çözüm bulalım canlarım yahu... Saçımı toplayınca böyle başıma bir ağrılar giriyor, bir ağrılar giriyor anlatamam yaşamanız lazım... Açık bıraksam afakanlar basıyor. Orta yolu bulamadık yine kafam kazan... :(
  • Pantolonları boyamaya vereceğim. Bir kuru temizlemeciye gidemedim. Dert bende derman nerede?
  • Perşembe gününe bir adet 50 kişilik siparişimiz var. Lakin bu sipariş geçen haftadan beri beni yedi bitirdi... Dertliyim, kederliyim...
  • Hepinize selam eder, yavaşça giderim...
Not: Bir yorum bırakmayanın mabadında sivilce çıksın.... :(
20 Şubat 2014

Buralar hep uykusuzluk...


  • Sabahın erken saatleri gözlerim açılmıyor, içerimde bir his kıvranıyor adı uykusuzluk... Ondan sonra zaten ne yapsam günü toplayamadım şekerim. Anlayacağın buralar hep uykusuzluk...
  • Eve gideyim de sıcacık bir banyo sonrası ilk işim tavuk gibi yatağa girmek olacak. :) Bu aralar neler oluyor bana bilemedim ki hep mi bir uykusuzluk??
  • Evcağızıma yakın bir fitness salonu arayışı içerisindeyim. Varsa bilenler, duyanlar, görenler haber eylesin diyecektim lakin vazgeçtim. Ne zaman bir işimi gördünüz ki şimdi yardımcı olasınız değil mi ki ama canlarım...
  • Bana bu aralar bir haller oluyor. Hiç de iyi hallermiş gibi hissetmiyorum... Böyle hep bir tatlı yeme isteği içimde ama anlatamam için için tatlı diye yanıyorum. Hayır o sandığınız malum günlerde de değilim ki.. Kendi içimdeki bu bilinmezliklerde kayboldum...
  • Bugün şu videoyu izledim ve de çok hoşuma gitti. :) Hele ki kaplumbağa terbiyecisine bayıldım. O adamın ne yapmaya çalıştığını da hiç anlayamamışımdır, bak araştırma gereği de duymamışım hiç şimdi farkettim. (Buradan yazarın nasıl da sığ olduğuna kanaat getirdik hepimiz sanıyorum. Sonraki maddeye geçebiliriz.) 
  • Markafoni'de salkım saçak yüzükler, Trendyol'da kimono tadında yelekler ya Rab sen bana hakim ol ben kendimde değilim... Tutumlu olmak da çok zormuş inanır mısınız? Şu an içimdeki %50'yi alışveriş yapmasın diye zor zaptediyorum... :(
  • Rizzoli&Isles'da başlamadı bir yalnızım bir yalnızım ki... Elementary izleyeyim dedim. 8 bölümdür de izliyorum lakin ne bir Closer havası ne de bir Rizzoli havası... Gelsin şubatın 26'sı hasretindeyim Jane...
  • Game of Thrones desen ha keza sezon başı bir gelemedi gitti. Adamlar sezonda on bölüm için bizi bir sene süründüyor. (Bu yaptıklarını da hiç tasvip etmiyorum.) Bizim Türk dizilerinin bir sezonu 9 ay sürüyor. Dizi sezona başladığında hamile olan on Türk kadınından dokuzu sezon finalinde doğurmuş oluyor. ( Ara not: Her on kadından biri dokuz ay on günde doğuruyor.) Sonra da gelişemiyoruz kalkınamıyoruz. E valla normal yani gelişemememiz...
  • Ay çok verip veriştirdim gene ona buna. Benimde ağzım bir açıldı mı önünü alabilene aşk olsun caanım...
  • Hepinize selam edip, masamda kalan son işleri de bir toparlamak üzere ayrılıyorum.. Sevgiler, saygılarımla.. Söz sende blogspot..

Not: Resim yatakta kal diyor. Aynen eve gidince yapacağım gibi...

Sevdiceğime Mektuplar :) #4


:)


Resmi çok tatlış buldum. :)
17 Şubat 2014

Hayatımı kaosa çevirmekte bir dünya markasıyım adeta!!


  • Karmaşa, koşturmaca, otuz işe birden yetişme dedin mi orada ilk benim adımı anacacaksın şekerim. Kendi hayatını benim kadar karmaşıklaştıran ve de yorucu bir maratona çeviren bir kimse daha yoktur kanımca...
  • Haftanın beş günü bir firmada sabah dokuz akşam altı buçuk arası çalıştığım doğrudur. (Evet şu anda mesai yapmam gerekirken size yazıyorum.) İşlerimiz bugünlerde pek bir yoğun geçiyor. Yurt dışı temsilcilerimizin bizleri tek tek ziyarete geleceği o yorucu günlere girmekle beraber önümüzde katılacağımız yorucu bir fuar da boy göstermiş durumda. Ayriyeten (Bu kelimenin doğrusu böyle miydi hiç emin olamadım...) ayrılan elemanların yerine yenilerini baktığımızdan buralar aldı yürüdü sizin anlayacağınız...
  • Unutmadan ekleyelim, Çengelköy'de ikamet edip Etiler'de çalıştığımdan günün en az dört saatini de yollarda perişan olmakla geçiriyorum.
  • Bu üsttekilerin beni kesmediği çokça aşikar olduğundan bir süredir pasta işi de yaptığımı biliyorsunuz. (Bu pasta işinden maddi bir kazanç bir türlü sağlayamamakla beraber sadece yorulduğumla kalıyorum, söylemeden geçemeyeceğim.)
  • Geçtiğimiz yaz dikiş işine merak sardığımdan kayın pederim de bana dikiş makinesi almıştı. Aralarda bulabildiğim boşluklarda anneme masa örtüleri dikiyorum. (Bizim evde masa örtüsü ihtiyacı hiç bitmiyor.)
  • Geçtiğimiz haftalarda da bir buhran halinde mutfak masasının eskimiş sandalyelerini yeniden kapladım. :) Boyamak üzere boya da aldım lakin tiner eksikliğinden sandalyeler halen boyanmak üzere bekliyor.
  • Arada bir atkı, boyunluk vs. örüyorum. Geçenlerde iğne oyası yapmayı denedim ama açmadı beni. :)
  • Şimdilerde aklımda çeyizim için yemek servisleri ve runner dikme planı var. Ayrıca da çok güzel bir diy abajur projesi gördüm ilk hedeflerim bunlar. :)  

Yine mi kandırıldım? Yine??


 İnsanlara güvenmediğimi yani aslında artık güvenmeyeceğimi daha önce belirtmiştim.
Lakin müşterilerim tarafından kandırılmayı hiç beklemiyordum.
Çok güzel bir şok oldu bana da....

Anlayamadığım noktalar var ancak bu bir arz-talep meselesi en nihayetinde...
Madem almayacaksınız neden sipariş veriyorsunuz??

Farkında mı değilsiniz bilmiyorum ama ben bu iş için emek harcıyorum.
Masraf yapıyorum. Hepsinden önemlisi vaktimi, enerjimi ayırıyorum. 
Yine de bunlar neden umurunuzda olsun ki değil mi??

Bahaneler de hazır; cenazesi olmuş bir arkadaşın. Yani buna kim inanır Allah aşkına...
Bir insan bir işten kaçarken ilk bahane cenazedir, hayır ben kendimden biliyorum ya hepimiz bir zamanlar kullanmışızdır bu cenaze bahanesini çünkü...
Diğeri ise kız arkadaşı ile daha buluşmamış o sebepten de gelip almamış.
Bana ne! Bana ne ister buluş ister buluşma.
En nihayetinde bu bir yiyecek, ne kadar saklayabilirim ki?
Gelemiyorsan bir ara, de ki gelemiyorum, bugün alamayacağım. Mahkemeye verecek değilim ya seni..

Artık müşterilerden parayı peşin alacağımı duyurur, sinirlerime biraz hakim olmayı denerim.
Ne kadar başarılı olabileceğimi ancak Allah bilir.

Hevesimi de kırmasanız olmazdı yani..
Bana benden başkasından fayda gelmeyeceğini de insanlara neden güvenilmeyeceğini de tekrardan anlamış bulundum..




Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.