19 Ocak 2023

Ne tuhaf değil mi? Bir türlü ait olamadığım yerde, ne çok misafir ağırlıyorum…

demiş Yasemin Sakallıoğlu 
"Dış Güzellik Yasaklansın Ruh Güzelliğine Geçelim" isimli kitabında...
16 Ocak 2023

Seri Kitapları Seri Okuyoruz Okuma Etkinliği 2022 Sonucum

Hello dostlar,
2022 yılının başında Seri Kitapları Seri okuyoruz etkinliğine katılmıştım. O yazıya şuradan müracaat edebilirsiniz.

Etkinliği 21 adet kitapla sonlandırmış bulunuyorum. Kitap listesi aşağıdaki gibidir. :)

1. Güz Alacakaranlığı Ejderhaları

2. Kış Gecesi Ejderhaları

3. İlkbahar Şafağı Ejderhaları

4. Şeftali Kokan Bir Yaz

5. Şeftali Kokan Sırlar

6. Şeftali Kokan Bir Aşk

7. Körelten Hançer

8. Dune Çocukları

9. Dune Tanrı İmparatoru

10. Haşhaş Savaşı

11. Kan ve Bal

12. Birimiz Ölmek Üzere

13. Kutsal Suçlar

14. Medici - Floransanın Efendileri

15. Kağıt Prenses

16. Paramparça Prens

17. Çarpık Saray

18. Lekeli Taç

19. Düşmüş Varis

20. Soğuk Kan

21. Zaman Katibi - Gizemli Binici

Vallahi ne seri okumuşum be canım olmuş tam, çünkü okurken aslında illa seri okuyayım diye düşünmemiştim. 

Her Ay Bir Tuğla Okuyoruz etkinliğine katılmamıştım ama hobi olarak onu da saydım. 500 sayfa üzeri sadece 5 adet kitap okumuşum. 

2023'de bakalım neler olacak.

O zaman görüşürüz gençler...

Adios.

9 Ocak 2023

2022 Aralık Ayı Okuma Raporu

2022 için hedefim yılda 60 kitaptı, ama aralığa girerken bir de ne göreyim zorlasam 120 olabiliyor. Kendi kendime meydan okudum ve de kazandım tabii ki... 120 kitapla yılı başarıyla kapatırken aralık ayının hasılatı da 14 kitap oldu.

Hedefi tutturmak için ince kitapları seçtim evet ama napalım zaman kısıtlıydı ya hu. :)

Yüz Yüze: Yılın kapanışına bir Aytmatov koymasaydım olmazdı. Erkeklerin askere alınması sonucu yalnız kalan kadınların hayatta kalma savaşını ele alan öyküde, kadınlardan birinin kocası askerden kaçıp geliyor. İnsanın insanlığı ile savaşını da görmek için okunması gerek, küçücük ama çok etkili bir kitap.

Nohut Oda: Melisa Kesmez ile tanışma kitabı olarak seçmiştim. Kalemi çok hoşuma gidince iki kitabını daha sipariş ettim. Öykülerden oluşan bu kitapta yok yok, çok içimizden bildik öyküler bir yerde hepsi, beni en çok, en son öykü etkiledi, ahh Handan...

Akıl Karaya Vurdu: Bahaettin Karakoç bilirdim de Abdurrahim Karakoç hiç okumamıştım, merakımdan aldım ama benden çok kocama hitap eden bir eserdi diyebilirim. Şiirler çoğunlukla siyasi hiciv içerikliydi.

Aramızdaki En Kısa Mesafe: Ne umuyordum bilmiyorum ama bulduğum aradığım şey değildi... Herşeyi bir kenara bırakıp üzerinden bir ay zaman geçince ikinci bir Bıçakçı kitabı okuyasım geliyor lakin bitirir bitirmez sorsanız bana yetti derdim. Dili çok nev-i şahsına münhasır bir yazar olan Bıçakçı'yı iyice araştırmadan almayın derim.

Algernon'a Çiçekler: BKK için aralık ayında bizzat benim seçtiğim kitaptı. Okuduğuma çok memnun olduğum, okumayan kalmasın istediğim bu kitap için detaylı yazım şuradadır.

Dünya İçin Bir Şans: Kitabı tamamen kapağına bakarak seçmiştim, yazarının da Ece Erdoğuş Levi olduğunu görünce tamam dedim, okumalıyım. Zira yazarla tanışmayı uzun zamandır istiyordum. Fakat bu kitabın bu kadar tatlı çıkacağını, içerisinde bu kadar güzel çizimler barındıracağını aslında hiç tahmin etmemiştim. Küçük-büyük herkesin okuyabileceği zamansız bir kitap. Günümüzde gözümüzün önünde duran mülteci sorununa çok farklı ve insani bir yönden bakıyor. Küçük bir çocuğun gözünden dünya nasıl bir yer görmek istiyorsanız, hiç durmayın, alın, aldırın.

Güneşin Oğlu: Güneşin Oğlu hem London sevgimden, hemde Can Yayınları'nın İnce Klasikler serisini toplama çabamdan ötürü edindiğim bir kitaptı. İncecik ama çok şey anlatan bir eser, hafif muzip bir yönü de yok değil. İki öyküden oluşan bu kitaptaki öyküler oldukça etkileyiciydi ancak ben ikinci öykü olan "Güneşin Tüyleri"ni daha çok sevdim. Her iki öyküde de ortak bir kahramanımız var David Grief ve bence Grief'le mutlaka tanışmalısınız.

Yasak Aşkın Kanıtı: Yazarın kalemi ile ilk tanışma eseri olarak doğru bir kitabı seçtiğimi düşünüyorum. Belli bir okuma doygunluğuna ulaştığım şu dönemde farklı tarzda yazılan kitaplar daha da çok ilgimi çekiyor. Burada kitap tamamen mektuplardan oluşuyor. Dört ayrı kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde yer alan mektupları ile konuya vakıf oluyoruz. İtiraf etmeliyim ki kitap beni sonuyla oldukça şaşırtı. Kısa ama keyifli bir okuma keyfi sunuyor. Öneririm. 

Portakal Yokuşu: Yine küçük küçük öykülerden oluşan bir kitaptı, ismi güzel, kapak daha da güzel olunca atıvermiştim sepete çok da düşünmeden. Keyifli bir kaç saat geçirmek için alabilirsiniz.

Başa Dönemeyiz: Sevgili Buraneros'un önerisiyle almıştım. Önce bu kitabı mı yoksa önce Rüzgar Bizi Götürecek kitabını mı okusam ikilemime ise Mithad Selim'in şu yazısıyla son vermiştim. Bu kitabı okuduktan sonra Furuğ'un Rüzgar Bizi Götürecek isimli kitabına da başladım. Ancak Başa Dönemeyiz'de Makbule Hanım'ın Furuğ'u anlatışı o kadar güzeldi ki, doğrudan Furuğ şiirlerini okumak o kadar keyif vermiyor diyebilirim. İncecik olduğuna bakmayın okudukça devleşiyor bu kitap...

Ve... Sonraki Hayattan Kırk Öykü: Yazarın kim olduğunu bilmesem bu kitabı Kaplan Diary'nin yazdığından şüphe ederdim. İçinde kırk tane minik öykü var ve her biri ölümden sonraki hayatı ele alıyor, bazen komik, bazen de trajikomik bir dille... İlginç bir eserdi, Kaplan Diary'ye kesinlikle öneririm, geri kalanlar kendileri karar versin. :)

Fosforlu Cevriye: "Ben böyle aşkın ızdırabını ulan..." diye içimde naralar attıran edebiyatımızın güzide bir eseri kendisi... Ben hariç herkes sanıyorum ki filmini izlemiştir, bende kısmetse ay sonunda tiyatrosunu izleyeceğim. Cevriye'nin bu bir türlü karşılık bulmayan aşkı beni yordu ne yalan söyleyeyim. Ben tez canlı bir insanım, böyle günlerce bekleyemem, yok hiç bana göre değildi. Okurken içime hafakanlar bastı...

Öğrenci Kız: İthaki'nin Japon Klasikleri serisini sırf kapaklarından toplamaya başlamıştım ama içerik de boş değilmiş hani dostlar. İçeriği su misali dupduruydu bir kapağı açtığımı, bir de sona geldiğimi biliyorum. Ama beni öyküden ziyade yazar hakkındaki kısa bölüm çok daha fazla etkiledi diyebilirim.

Meyhanede Hanımlar: Canımın içi Hüseyin Rahmi olmadan ayı kapatamazdım tabii ki... Meyhanede Hanımlar çok ama çok ilginç bir eserdi. Cumhuriyet Döneminde kadınlara tanına özgürlükler ile içki yasaklarını aynı kitabın çatısı altında birleştiren yazar bizi bir uçtan diğer uca savuruyor okuma yaparken... Daha önce Gulyabani'nin önsözünde yer verilen halktan bir teyzenin mektubu vardı. Orada teyzemiz çok edebi dile kaydığını eski dile dönmesini salık veriyordu. Bu kitabı okurken teyzenin ne demek istediğini de anladım. Okuyun ya kısacık, valla çok seveceksiniz. :)

Bende durumlar böyleydi, şimdi gözler 2023'te bakalım neler okuyacağız.

Görüşmek üzere çüş.
6 Ocak 2023

Bir küçük iyilik...

Bazen böyle ufacık birşey yaparsın ya hani, ufacık mini minicik birşey ama o minicik şey senin kalbinde kocaman büyür. Karşı taraftaki hissini ise biz belki de hiç bilemeyiz.

Bugün böyle minik birşey yapmaya niyet ettim. Niyet ettiğim andan beri bile bambaşka biriyim. Bu yazı bitmeden karşı taraftan cevap gelirse sizi de bu niyete ortak edeceğim.

Evin bana bayağı bayağı dar geldiği günlerdeyim. Kayınvalidem ve kayınpederim gelmişti biliyorsunuz. Allah var çok yardımcı oluyorlar. Kayınvalidem geldiğinden beri mutfağın kapısından girmedim desem yeridir. Ama 110 metrekarelik ev her geçen gün bana daha da bir küçük gelmeye başladı sanki. :)

Kocamın hediye için verdiği paralar son indirim furyası ile beraber suyunu çekti. Son gelenlerin hepsini de beğenir ve iade etmezsem bu doğum günüm çok bereketli geçti diyebilirim. Aldıkça aldım vallahi.

Kızkardeşimin hediyesi kitaplıklarım ise gelmişti ama kurulmayı bekliyordu, dün o işi de hallettik çok şükür. Şimdi güzelce düzenlemesi kaldı.

Arkadaşlarımın gönderdiği hediyeler var birde, hergün en az bir hediye geliyor. Hediyeden yana pek bereketli bir yıl oldu. Darısı artık 33 yaşıma....

Ben size hediyelerden bahsederken cevap geldi. Instagramda @yusufun_hayal_dunyasi isimli bir hesap var. Serebral palsi hastası çocuğunun bakım masraflarını karşılamak için çok güçlü bir anne takılar yapıp satıyor. Kim bilir belki bugünlerde birilerine ufak bir güzellik yapmak istersiniz. Çok cüzi bir rakama bir hatıra satın alabilirsiniz.

Arkadaşlar arasında yürüttüğümüz tüm kitap klubü kızlarım için birer adet sipariş ettim ben, iyilik paylaştıkça büyür diye düşünüyorum. Aklınızda olsun.

Şimdi gidip çalışayım, işlerim dere tepeyi aştı dağ oldu.

Öperim gözlerinizden.

2 Ocak 2023

#Durum Raporu: 2023'e Giriş

Sevgili gençler ve ruhu hep genç olanlar,

Yeni bir yaşla beraber daha da gençleştiğimi hissettiğim bir sabaha uyandım. Yaşlanmak zaten nedir ki? 

Nüfusta 32 dediğine bakmayın siz, benim hep yaşım 19. :)

Kıssadan hisse bir döküm yaparsak bakalım neler yapmışım 2022'de:

1. Ocak, mayıs ve ekimde olmak üzere üç kere hastalıktan fenalıklar getirecek duruma geldim.

2. Bulduğum her bir tatil fırsatının hakkını vererek; İzmir, Amasya, Samsun'un muhtelif kısımları, Ankara ve Sapanca'ya seyahatler yaptım. Efes'e bayıldım, Sığacık ve Şirince'yi emekliliğim için aklıma kaydettim.

3. Kızkardeşimi ülke dışına, erkek kardeşimi askere uğurladım.

4.  Başarısız bir kreş denemesi yapıp, etkisi aylarca sürecek bir travmanın altında kaldım.

5. Koç Müzesi'ni ilk kez, Beylerbeyi Sarayı'nı canım sıkıldıkça, Abdülmecid Efendi Köşkü'nü de sergiyi bahane ederek ziyaret ettim.

6. Çınar'la iki kez tiyatroya gittim. Yılın başında henüz çok küçükken ve "Bitmedi mi?" diye sorarken, yılın sonunda bitince "Hadi bi daha!" diyecek kadar büyüdüğünü de aklıma kaydettim.

7. Muhtelif zamanlarda Çınar'ın kabızlık sorunları ile uğraşıp hepsini alnımın akı ile bertaraf ettim. Sayısız ateş nöbeti tuttum, yenilmedim, o ateşe de geçit vermedim.

8. Analar günümde küçük danamdan ilk çiçeğimi aldım. (Sponsor teyzeler sağolsun, varolsun.)

9.  Çocuk etkinlikleri hariç; 1 tiyatro, 1 müzikal, 2 konser, 1 de stand up gösterisine gittim.

10. Eş ve analık görevleriden bağımsız zamanlar yaratmayı öğrendim. Her hafta en az bir kez kız kıza saatlerin verdiği ruh sarhoşluğu için kendimi dışarı atabildim.

11. 60 kitap hedefleyip 120 kitapla beraber yılı kapattım. 10 kez kitap alışverişi yaptım. Doyasıya okusam da, aldıklarıma doyamadım.

12. Blogda tam 111 yazı yazdım. En çok görüntülenen yazım "Çığlık atmak istiyorum!" olurken, en çok yorum alan yazım ise "Durum Raporu: Birtakım içsel sıkıntılar..." oldu.

13. Büyüdüğüm, kendimin daha çok farkına vardığım, farkımı ortaya koyduğum, insanlara hayır demekten çekinmediğim, bir miktar daha planlı, hafif organize, ama içsel olarak alabildiğine serbest yaşadığım bir yıldı. Güldüm, ağladım, kavga ettim, sinir krizinin eşiğine geldim, gezdim tozdum, yenildim, yenilendim. 

14. Evliliğimde yedinci, analıkta üçüncü yılımı başarı ile geride bıraktım.

Bu yıl kendime dair, kendim olmaya dair çok şeyin farkına varabildim. O nedenle ben senden pek mesud ayrılıyorum 2022. Hoşçakal.

Hoşgeldin 32 yaşım, hoşgeldin yeni yıl...

Hepinize musmutlu bir yıl olmasını dilerim. Hadi şimdi gitmem lazım ofistekiler bana pasta ısmarlayacak yeni yaşım şerefine.

Görüşürüz, çüs.

Not: Yılbaşı doğumlu olmanın da bir handikapı var ki; yıl gider, yaş biter. Yıl gelir, yaş gelir. Ordan gün aldım, buraya kattım hesapları bende hiç yok. Bu da böyle gereksiz bir bilgiydi ama dursun, lazım olur. :)

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.