20 Eylül 2023

20- İyi ki itiraz ettim dediğin bir konu var mı?

Arkadaşlar ben mütemadiyen itiraz ederim.

İnsanların sessiz kalmasına da pek tahammülüm yok açıkçası, özellikle de iş hayatında... Bana, benimle hiçbir ilgisi olmayan bir iş verildiğinde "Bu iş benim görev tanımımda yer almıyor." diye ben diyim itiraz siz deyin çemkirmek işte yapıyorum birşeyler.

Bundan birkaç sene evvel işyerinde bir proje için satıştan sorumlu arkadaş "Bu çok acil bunu yapman, lazım elindeki herşeyi bırak." dedi.

Dedim ki ona "Üzgünüm ama elimdeki herşey zaten acil, o nedenle en acilinden sıralayarak işleri elimden çıkarıyorum ve sen benim listemde yoksun."

Bana şöyle dedi "O zaman bunu git X Bey'e de anlat da görelim." X dediğim kişi zamanın satış müdürü oluyor.

Burada şöyle bir dipnot düşeyim, bu arkadaş bizimle çalışmaya başlayalı bir yıl olmamıştı daha ve kendisiyle çok fazla projede çalışmadığımız için de beni pek tanımıyordu.

Bu tehdidin üzerine yerimden kibarca kalktım, aheste aheste satış müdürünün odasına gittim. İçeri girdim ve şöyle dedim. "X Bey maalesef bu bina projesine çalışmam mümkün değil.". Tabii ki "Neden?" diye bir soru geldi. Bende elimdeki işleri saydım ve dedim ki "Ama siz diyorsanız ki bunları bırak, bina projesine başla tamam o zaman, benim için sorun yok."

X Bey de şöyle dedi; "Yok yok sen elindekilere devam et, bu proje kalsın."

Kendimi övmek için yazmadım aslında, sadece insanlar her yolla sizi ezmeye çalışır bunu anlatmak için yazdım. Hakkımızı savunmayı bilelim arkadaşlar, bunun en önemli yollarından biri de itiraz etmekten geçiyor. 

Full itiraz, hep itiraz, yaşamaya devam ne yapalım. :)
19 Eylül 2023

19- Enerjinin sıfırlandığını anlarsan ne yaparsın?

Hemen içerisinde bulunduğum birtakım güzide vatsap gruplarına;

"Ay galiba ben nazarlandım, beni bir okuyun!" diye ivedi bir mesaj atarım.

İnanmazsınız ama "Kurşun döktürüyoruz..." diye bir grubumuz bile var. Henüz gidip de yerinde icra edemesek de bu kurşun dökünme olayını niyetimiz ciddi arkadaşlar.

Neyse maşallah diyelim, durduk yerde kimseyi nazar etmeyelim. :)


18 Eylül 2023

18- Söylemekten kaçındığın kelimeler var mı?

"Valla..."

Neden bilmem ama benim için tasdik, onay gibi bişeyi simgeliyor bu kelime. 

Mesela "ay valla çok yorgunum..." gibi. 

O nedenle de bu kelimeyi sıklıkla kullanmaktan -ki inanamayacağınız kadar çok sık kullanıyorum- kaçınmaya çalışıyorum.

Yazılarımda da "ama, fakat, lakin" bu üçünü pek çok kullandığımı fark ediyorum zaman zaman.

Aman ne yapalım canım, oluyor işte böyle şeyler. :)
17 Eylül 2023

17- Komşular roman karekteridirler, var mı böyle bir komşun.?

Sizce?

Yani uzakta aramaya da gerek yok, annem var mesela iki bina ötedeki komşum. Sülalemizin genlerinin en baskın olarak kendini gösterdiği kişilerden olmakla beraber uzun süreli maruziyet insanı deli çıkarabilir.

Annem ve hatta teyzemi tanımanız için bir anımı anlatayım size. Bir gün kuzenimin eşinin doğum günü vardı. Sülale olarak da İstanbul'da pek dağınık ikamet ediyoruz. İş çıkışı oraya toplanacağımızdan dedik ki gece gece Anadolu yakasına tekrar dönmeyelim teyzemde kalalım. 

Ben o sıra nişanlıyım bu arada, gece eğlence bitti kuzenim bizi teyzeme bıraktı. Teyzem de annemle telefonda konuşup rapor veriyor şimdi geldiler diye. Annem de bu saate kadar nerdelermiş koca mı arıyorlarmış diyor. Bizim Karadeniz'in muhtelif sülalelerinde durumlar böyledir. Koca aranabilen birşeydir.

Teyzem de annemi simultane olarak bize çevirmekle beraber kendi yorumunu da ekliyor. Hadi bu nişanlı, size ne oluyor diye. -Nişan sahibi olmak, ananızın evinde elde edemediğiniz özgürlükleri kocanız izin verirse elde edebileceğinizin habercisidir.- 

O gün geç vakit geldik diye yediğimiz azardan bir hafta sonra herkes annemin evine toplanmış. Yeniliyor içiliyor, sohbet muhabbet derken televizyonda Ankara Yüksek Hızlı Tren'in açılış sebebiyle bedava olduğu duyuruluyor. Teyzem şöyle diyor; "Aaa bedavaymış Nesli (teyzemin kızı, kuzenim, yaşça en büyüğümüz) kızları da alın gidin, sabah gider akşama dönersiniz." Annem de yetkili makam olarak arkadan kafa sallamak suretiyle onay veriyor.

Yani böyle, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu dedikleri olay bizde gün aşırı yaşanır. Bakmayın böyle anlattığıma da ne gezdiğimize, ne tozduğumuza, ne giydiğimize karışılır. Ama sonra sanki onlar karşıyor da biz laf dinlemiyormuşuz gibi lafı yapılır.

Sabah dedikleri akşamı tutmaz. Yaşlılıktan mı yoksa öyle mi işlerine geldiğinden bilinmez; dediklerini de demedim diye yalanlarlar... Elli saat dedikodu yapıp, aaa ne dedikodusu biz dedikodu mu yapıyoruz derler. Dört kız kardeş olup, hepsi de telefon yedi yirmi dört kulağına yapışık gezerler, ama lazımlı bir durumda aradığınızda asla açmazlar.

Ortalığı birbirine katıp katıp, aaa biz ne yaptık derler. Yani efendime söyleyeyim ben aileden o kadar anormal insanlarla bir arada bugünlere geldim ki, komşuların benimkilerin yanında esamesi okunmaz öyle diyeyim.

Sonuç olarak, sülalecek değişiğiz, ne diyelim. :)
16 Eylül 2023

16- Dostoyevski "Aşağılık insanoğlu her şeye alışır!" der. Sizin alışamadığınız bir şey var mı?

Biraz yüzsüzce bir cevap olacak ama yok çok şükür.

Ya düşünsenize şu coğrafyada, güzelim memleketimde yaşayıp da alışmamak mümkün mü?

Gecenin kör vakitlerinde yapılan zamlara, inişlere çıkışlara, her gün daha da dik yokuşlara, dar boğazlara, nefesimizi her an ağzımızdan kaçıracakmış gibi tuta tuta yaşamaya alışmadık mı?

3. sayfa haberlerine rağmen yaşamaya devam etmiyor muyuz?

Yani alışırız, alıştığımızın bile farkında olmadan da alışıyoruz hatta bazen...

15 Eylül 2023

15- Dünyanın en zor hissi nedir?


Yetememek kaygısı...

Ebeveyn olmadan önce bu soruya bir sürü farklı cevap verebilirdim. Fakat ebeveyn olduktan sonra herşey aynı yere çıkıyor.

"Ya yetemiyorsam?" diye düşünmemiş bir ebeveyn bence yoktur.
Bende sıklıkla düşünüyorum.

Bazen içim daralıyor düşünürken... Bazen nefesim kesiliyor.
Elinden gelenin en iyisini sürekli yapmaya çalışsan da bu kaygı asla peşini bırakmıyor.

Umuyorum ki yetebiliyorumdur.
Yoksa üzerine çokça düşünülse insanı yer, bitirir bu his...



14 Eylül 2023

14- Hiç kimsenin duymadığı kitaplar arasında en sevdiğiniz hangisidir?

Ayy en sevdiğim yerden sordular. Bu nedenle çarşaf çarşaf yazacağım. :)

Zaman Çarkı Serisi: Tabii ki kimse bilmiyor değil ama devasa bir külliyat olduğu için çoğunluk okumuyor. Fantastik edebiyatın başyapıtı, tastamam şaheser. Okuyalım okutalım.

Kuzgunun Gölgesi Serisi: Bu seri neden bilmem ülkemizde pek popüler değil. Lakin o kadar çok şey kaçırıyorsunuz ki... Vaelin şu hayatımda okuduğum en muhteşem kurgu karakter, yoksa siz hala tanışmadınız mı?

Kral Katili Güncesi Serisi: Bunu önermekte pek çekimserim açıkçası çünkü üçleme olarak düşünülen serinin üçüncüsü hala çıkmadı. Bakın ben sevdiceğim -şimdilerde kocam- askerdeyken okudum. Adam askerden geldi, evlendik, dört yaşında çocuğumuz var hala devamı yazılmadı. Beklerken ciğerim soldu ama yine de öyleli iyi bir seri. Çok iyi.

Yukarıdakiler haricinde güncel okuduklarımdan seçtiklerim de şöyledir: Gözler Kanatlar Çiçekler Kuyruklar, Bu Hikaye Senden Uzun Osman, Varamayan, Başa Dönemeyiz,  Dünya İçin Bir Şans, Uçabileceğini Hayal Eden Tavuk, Kendime Notlar...
13 Eylül 2023

13- Bugün kendi çektiğin beğendiğin bir fotoyu paylaşırmısın?


O zaman benden size bir asansör fotosu. :)
12 Eylül 2023

12- Karar verme sürecinde düşünceler mi? Sezgiler mi?


Sezgiler ve düşünceler...

Benim için doğru cevap ikisi de. Çünkü bazen düşününce çok mantıklı gelen, aklıma çok iyi yatan birşeyi içimde bir nokta asla kabullenmiyor.

Bazen de bir durum hakkında bir sezgim var mı diye düşünüyorum. Bakıyorum, yok hissetmemişim hiçbirşey...

Sadece o ya da bu diyememem de bu sebepten.

Bazen biri, bazen diğeri, bazen de hepsi...

İşimize geldiği gibi ya da içimizden geldiği gibi. :)


Yazarın Notu: Bu aralar ilginç şeyler oluyor ama her gün bir challenge yazısı girdiğimden ikinci bir yazı girmeye de elim gitmiyor. Siz yine de bekleyin; bir durum raporu, bir de okuma raporu her an okunacaklar listelerinize düşebilir...

11 Eylül 2023

11- Hayattaki en zor şey nedir?

Bu konuda kendimi çok net hissediyorum. 

Blog yazılarına başlık bulmak. 

Neyse ki bir challenge'a girdik de soruları başlık olarak kullanıyorum.

Hadi bu ay da yırttım. :)

10 Eylül 2023

10- Bloğunuzun başkaları tarafından okunduğunu bilmek size nasıl duygular yüklüyor?

2010'da bir aralık ayında okuduğum bir sürü blogun verdiği gücü de içimde hissederek bende burada bulmuştum kendimi.

Önceleri sadece kendim için yazıyordum. Çok günlük yazardım ve kızkardeşim de okurdu. Sırf o okumasın diye hayatımda öyle bir an geldi ki günlük yazmayı bıraktım.

Sonra burada yazmaya başladım ve ilginçtir; kızkardeşim, kocam hepsi bilse de inanın kimse gelip de okumuyor, hatta yakın arkadaşlarım da bunlara dahil. :)

Sanırım ayan beyan ortada olunca merak uyandırmıyor.

Açıkçası ben hep kendim için yazdım, insanlar okurken ne der diye düşünmedim ve böyle düşünerek kendimi sınırlamak da istemiyorum.

Ama son yıllarda bir sürü insan gelip bloguma yorum yapmaya başladı ve bu çok ilginç bir his. Hiç görmediğim bir sürü insanı tanıyor gibi hissediyorum.

Sizlerin yaşadıklarını okumak, sizlere yorum bırakmak aslında bir nevi mesajlaşmak gibi ve sonrasında sizin gelip yorum yapmanız. 

O kadar büyüleyici ki; mesela yapılan her kitap önerisini mutlaka dikkate alıyorum ve çok güzel kitaplarla karşılaşıyorum. Bazen düşündüğüm paylaştığım ama içinden çıkamadığım şeylere tek cümlelik bir yorumla bambaşka bir bakış açışı getirebiliyorsunuz.

Buradaki insanların güzel kalpli oluşunu, aşağı çekmeketen ziyade herkesin birbirini yukarı taşımaya çalışmasını, paylaşmanın aslında ne kadar güzel, geri bildirimlerin ne kadar destekleyici olduğunu her gün bu blog sayesinde hatırlamayı çok seviyorum.

Belki birbimizi hiç görmedik, belki de hiç görmeyeceğiz ama her birinize minnettarım. Çünkü bana her gün dünyada hala iyi insanlar olduğunu anımsatıyorsunuz.

Gözlerim doldu, sanırım gidip biraz ağlayacağım.

Kucak dolusu sevgiler benden size.
9 Eylül 2023

9- Bize bir nasihat vermenizi istesek?

Benim arkadaşlarıma genelde ilk nasihatim benim dediğimi yapın, yaptığımı yapmayın olur. :)

Tam bu anda size başka şeyler de demek geldi içimden; nasihat olarak değil, kendi deneyimlerinden yola çıkarak bir kaç birşey söylemek istiyorum. Öncelikle yaşayın bu hayatı, dolu dolu, alabildiğine özgürce ve her bir an bir mucizeymiş gibi...

Hissedin. Mesela sabahları işe koştur koştur gitmek için evden çıktığınızda gökyüzüne bakar mısınız hiç? Bakmıyorsanız büyük kayıp, yarın sabah bir bakın. Küçük küçük anların kıymetini bilin.

Hata yapmaktan korkmayın, hata yapmak da insana mahsus. Yapmadan pişman olmayın, yapmamaktan pişman olun. Keşkelerin geri dönüşü olmaz fakat denersiniz ve olmazsa denedim dersiniz en azından bunu unutmayın.

Kim ne der diye düşünmeyin. Bir hayatınız var, bu fırsat size bir kez daha verilmeyecek. İnsanların ne dediğini umursamadan içinizden geldiği gibi yaşayamaya gayret edin.

İyilik iyiliği doğurur bunu unutmayın. Size yapılan kötülüklere bile iyiliğin ezici gücüyle karşılık verebilirsiniz.

En çok kendinizin kıymetini bilin. Kimsenin size değer vermesini beklemeyin, kendinize değer verin. Unutmayın, sizin kendinize vermediğiniz kıymeti kimse size vermez.

Duygularınızı yaşamaktan korkmayın. Gülerken de dolu dolu gülün, ağlarken de dolu dolu ağlayın. İçinize atmayın hiçbirşeyi, her söz yerinde güzeldir, gerekeni gereken yerde söyleyin.

Önce kendiniz, kendinizin farkına varın. İstediğiniz herşey olabilirsiniz, istediğiniz herşeyi yapabilirsiniz. İstemekten korkmayın, hedeflerinizin peşine düşmekten çekinmeyin.

Kötü gün dostlarını hayatınızdan uzak tutun. En tanımadığınız insan bile kötü gününüzde yanınızda olur. İyi gününüzde yanınızda olan, mutluluğunuzla mutlu olan, sevincinizle sevinen insanlarla donatın çevrenizi...

Sonra da yaşayın bu hayatı, her anının kıymetli olduğunu bilerek.

Sevgiyle.

8 Eylül 2023

8- Biri vardı değil mi "bu insan" olmanızı sağlayan kimdi o?

Bendiiiiim ben, bendiiiiim ben... Hoba!

-Şu şarkıyı söylüyormuş gibi nağmeli okunacak.-

Efenim affınıza sığınarak sorunun cümle yapısını sevemedim. Çünkü herkese ve herşeye rağmen "bu insan" olmaya karar veren bendim.

Bir sürü kazıklar yemiş, hatalar yapmış olabilirim. Bir sürü olmadık insan tanıyıp türlü türlü dalaverelerle göz göze, diz dize gelmiş de olabilirim.

Ama inanın onlar bu hikayede yan karakter bile değil. Çünkü yediğim her kazıktan ders almasını bilen bendim. Hatalarımı kabullenip önüme bakmaya devam eden de bendim. Her bir dalavereyi ve tuzağı bertaraf ettikten sonra aklıma mıh gibi kazıyan da bendim.

Ders almayadabilirdim, lakin aynı hataya iki kere düşecek minvalde bir yapıya sahip de değilim.

Yani efendime söyleyeyim -burada kırmızı mendiller eşliğinde halaya duruyoruz- "bendiiim ben, bendiiiiiiim ben"...

*Babamın biyolojik katkısı, anamın da doğum sancısı var ama gene de "bendim ben, bendiiiim ben"!!!

Ne kadar mütevazi bir insan olduğumu da gördünüz. :)

7 Eylül 2023

7- Çocukluğunuzdan hatırladığınız ilk şey nedir?


Konu nereden geldi bilmem ama geçenlerde çocukluk anılarımın çok flu olması üzerine düşünmüştüm.

Gerçekten ilk çocukluk anılarım sanki hiç yok...

Hatırladığım en eski olay ilkokul birinci sınıfta, okumayı ha söktük ha sökeceğiz zamanlarından... 

"Cumhuriyet" kelimesini söylemişti öğretmenimiz, orada heceleme yaparken birden adımın kelime içinde geçtiğini fark etmiş ve heyecanla bunu yüksek sesle dile getirmiştim.

"Aferin" i de kapmıştım tabii. :)

Sınıfta hiç geçemediğim bir çocuk vardı, ben ondan sonra ikinciydim. Bunu ondan önce söyleyip de aferin almak o gün beni çok mutlu etmişti. Göğsümde kabarık bir hindi yer yapmış gibi dolanmıştım ortalıkta.

Neyse zaten ikinci sınıfta çocuk da gitti de birinci ben oldum haliyle, haksız bir başarı mıydı bu derseniz sanmam. :)

Sevgiler.



6 Eylül 2023

6- Şunu görmeden/yapmadan ölmek istemem, dediğiniz şey nedir?

Bu soru daha önceki bir Ağaç Ev Sohbetleri ile mükerrer olmuş ki tesadüfün böylesi yazdığım tek Ağaç Ev Sohbetleri yazısı da budur. Şöyle aşağıya bırakayım.

***
İsteyenin bir yüzü kara dediler efenim bende pek çok şey istemeye karar verdim bir kaç sene önce, hayallerimi de büyükçe tutmaktan pek keyif alırım.

Hayali büyükçe kursam da, küçücüğü de kabul olsa razıyımdır bilen bilir. :)

Öyleyse niyet ettim ölmeden önce aşağıdakilerin peşine düşmeye diyebiliriz.

Çok çok çok gezmek istiyorum, deniz aşırı, okyanus aşırı, uzun uzak noktalara... Kıssadan hisse minimum 20 ülke görmek isterim ölmeden önce.

Bu ülkeleri gezerken; kuzey ışıklarını görmeyi çok isterim. Iguazu Şelalelerini, Fuji Dağı'nı, Everest'i, Mısır Piramitleri'ni, Amazon Nehri'ni ve Machu Pichu'yu da elbette.

Ülkemin tüm şehirlerini görmek istiyorum. Nerde görülecek bir yer varsa, gidip tadını çıkara çıkara gezmek isterim.

Hayvanların çoğundan korksam da safariye gitmek isterim, korkularımızın da üstüne gitmeyeceksek neyleyelim bu hayatta.

Paraşütle atlamak, glamping yapmak (çünkü elitlik bunu gerektirir kamp yetmez), rafting (bundan biraz tırsıyorum), bilimum extrem sporlara giriş seviyesi bileti işte. :)

Başka dillerde de okuma yapmak, eserleri orjinalinden okumak için bir iki dil öğrenmek. Belki bir kitap, belki bir senaryo ama yazıya dökülmüş bir esere sahip olmak.

Bir de hayırlı bir evlat yetiştirdiğimi bilerek gitmek isterim.

Başka da isteğim vardıysa da aklıma gelmedi şu sıra. Ne dersiniz çok istersek olur mu sizce?

Sevgiyle kalın, büyük düşler bol güneşler dilerim.

***

Ay biz yazının orjinalini de merak eyledik derseniz de şöyle buyurun.

Sevgiyle.


Tarifli Not: Yorumlarda sorulmadan önce içeceğin tarifini de vermek isterim. Belki de yazıyı okumadan önce hazırlarsınız da şöyle ferah ferah içerken okursunuz.

Bir adet maden suyunun içine eser miktarda meyve suyu damlatıyoruz. Resimdeki içecekte hibisküs var. Ayrıca karadut, vişne, kara mürver de favorilerimdendir. Buz seven buz da koyabilir. Dekor olarak içine bazen çilek, bazen limon, bazen yaban mersini, varsa azıcık da nane tamamdır. Evde soğuk içeceklerle deneyiniz. :)

5 Eylül 2023

5- Hangi film? Niçin?

Büyüdüm, büyüdüümm koca kadın oldum...

Değiştim, evrildim, geliştim, boy verdim, dal verdim, çiçek açtım, yaprak döktüm. Ama bu soruya cevabım nedense hiç değişmedi.

Yıllar evvel izlediğim Remember The Titans'ı hiç bir film yerinden edemedi. Siyah-beyaz çatışmasını spor özelinde konu alarak işleyen bu filmdeki birleşme hissini hiç bir yerde bulamadım.

Ne zaman izlesem onlar "strong side, left side" diye bağırdıkça dünyayı yerinden şöyle bir oynatasım geliyor.

Bundan sonraki favorim Dead Poets Society olmakla beraber filminden - kitabına, kitabından - tiyatrosuna her versiyonuna vakıf olduğumu da yazmıştım.

Bunların ikisi gençlik sevdalarım olmakla beraber geçtiğimiz senelerde sadece isminden ötürü meraklı kedi misali başına oturup izlediğim "What Happened To Monday" i de öneririm. O da bir miktar geleceğimizi anlatıyor gibi, ama ilk ikisi kadar iyi değil. Sonra vay efendim, ben duymadım, aman okumadım demeyin.

Sağlıcakla, bir sonraki yazıda görüşürüz.

Çüs.

4 Eylül 2023

4- Koleksiyon yaptığınız bir şey var mı?

Sanırım bunu sizden daha fazla saklayamayacağım...

Arkadaşlar ben okunmamış kitap koleksiyoncusuyum...

Her ne kadar hatırı sayılır ölçüde kitap okusam da, ondan daha da hatırı sayılır bir ölçüde kitap alıyorum.

Bu kitaplığın yüzde sekseni okunmamış kitaplarla dolu. -Okunmuşları evde başka bir kitaplığa taşıyorum da.-

Demiştim ben size almak seviyorum diye.

Aha da ispatı.

Ne diyelim Allah ıslah etsin beni madem. :)

3 Eylül 2023

3- En beğendiğiniz mimari eser? Neden?


Her ne kadar bu fotoğraf Dolmabahçe Sarayı'nda çekilmiş olsa da benim gönlümün sultanı Süleymaniye Camii'dir.

Selimiye'yi de kaç kere gördüm. Yine de Selimiye'nin Koca Sinan'ın ustalık eseri olduğuna hala ikna olamadım.

Süleymaniye Camii'nin o mistik havası Selimiye'de asla yok.

Süleymaniye'de avluda oturup öyle kendimi dinlesem mesela, o huzur başka yerde yok...

Süleymaniye'ye gidince dönüşte Ağa Kapısı'nda bir şerbet içmeyi unutmayın.

İkinci bir tane söylemem gerekirse de Şerefiye Sarnıcı derim. Yolunuz düşerse bakıverin. :)
2 Eylül 2023

2- Doğa mı? Şehir mi? Neden?

Bu soruya cevabım tabii ki şehir. :)

Şimdi sanıyorum çoğunluk doğa diyecek ama yok arkadaşlar kalsın şehir seviyorum, bina seviyorum, duvar seviyorum.

Börtü böcek sevmiyorum, bilimum tüm yeşillik grubuna alerjim var. Doğaya gittim mi hastanelik oluyorum. Bana şehrin pis havası lazım.

He illa metropol olmasına gerek yok. Yakınımda bir market, bir de tüm kargo şubeleri olsun, her yerde yaşarım.

Küçük de olsa şehir olsun bana yeter.

Siz ne diyorsunuz??
Yorumlarda görüşelim.
1 Eylül 2023

1- Kurtulmak isteyip kurtulamadığın alışkanlığın var mı?

Niyet ettim Allah rızası için üzerimdeki ölü toprağını atıp, bir challenge bitirmeye amin. Gerçi geçen challenge etkinliğine katılan herkesi yorumlarda "Nolur bir daha yapalım, bende katılmak istiyorum." diye darlamadım desem yalan... :)


Neyse efendim konuya gelelim. Denizde kum bende kötü alışkanlık... Lakin kendimi de böyle kabul ettim azizim. Bazen de, ben belki kötü biriyimdir. Napalım?

  • Ayran gönlüm: Nerde bir hobi görsem oraya meyl ederim mesela. Bitirdiklerimin yanında bitirilmeyi bekleyen sürüsüne bereket proje cabası üzerine birde hiç başlamasam da senelerce beynimde gezdirdiklerim var...
  • Almak sevdası: Beni gerçekten tanıyan herkes almayı sevdiğimi bilir. Misal vereyim defter, alır alır istiflerim fakat kullansam da bitmezler. Nerede gereksiz birşey var kesin almışımdır. Hatta bilmeden soran herkese de cevabım budur "almak seviyorum".  Önce bu huyumu kabul ettim. Sonra kendime limitler koydum. Şimdilerde pek baş edilebilir bir noktaya getirsem de hala zorlandığım zamanlar oluyor.
  • Şeker bağımlılığı: Ay vallahi bırakıyorum bu beyaz şekerli gıdaları tüketmeyi... Aylarca direnip %98 bitterli -hiç haz etmem- çikolatalardan birer lokmacıkla hayatımı geçiriyorum. Sonra bir gün hurma özü, dut kurulu bir tarif yapıyorum -tadı korkunçtu-.... İşte orda yıkılıyor inancım lanet gelsin böyle sağlıklı tatlıya deyip waffle söylüyorum. :) Neyse bugün gene yeniden bıraktım. Hadi bakalım.
  • Yarım bırakamamak: Hiçbir kitabı yarım bırakmam, varsa bıraktığım da -iki tane var- aklımda benle her yere gelir ve uykumu bile dar ederler bana... Mesela o Veba Geceleri'ni kim önermişti, hayatım karardı resmen üç günde bir bölüme zor tahammül ediyorum ve bırakamıyorum da içim içimi yiyor.
  • Asabiyet: Net asabi bir insanım. Hatta mazeretim var asabiyim şarkısı bana yazılmış bile olabilir. Tersim de feci pistir. Öyle karşımdaki kırılır falan diye de düşünmem, dan dan girerim konuya. Lakin herkese de hakkını veririm, haksız yere kimseye verip veriştirmem. :)
  • Çok bilmek: Nerede insanlara bu görüntüyü sundum bilmem ama her konuya vakıfım sanılıyor çevremde... Misalen en son sim kartımı taktım ama telefon kartı görmüyor diye arandım. Kardeşim telefoncu muyum ben diye de çemkiremedim, sonuçta kayınbabamdı....
  • İnat: Bir konuda inat edilecekse en çok ben ederim, hatta edilmeyecekse de ben ederim. Ben genel olarak inat ederim, yapım böyle inatçı bir insanım. :)
Daha da yazardım da neyse canım şimdilik bu kadar yeter, ne leş bir insanmış ayol bu demeyin şimdi.
Öperim gözlerinizden.
Adios.

Not: Challenge etkinliğini sevgili "Yüreğimin İklimi" başlattı, Tam liste için şuraya doğru yol alabilirsiniz.

31 Ağustos 2023

2023 Temmuz Ayı Okuma Raporu

Yılın en verimli ayı olan temmuza hepiniz hoşgeldiniz. Okudukça okuduğum bir aydı diyebilirim. O zaman sonuçları görelim.

Evvel Zaman: Bir Zamanlar Anadolu'da yı hiç izlememiş olmama rağmen neden bilmem kitabın senaryodan çekime uzanan sürecini anlatan bu kitap aşırı ilgimi çekti. Bu hikayenin Ercan Kesal'ın doktor olarak görev yaptığı ilk senelerden başından geçen gerçek bir hikayeye dayandığını da hiç bilmiyordum açıkçası. Güzel bir kitaptı, meraklısına öneririm.

Beyindeki Aşk: Yazarın basılan son kitabını da okunmuşa havale ettim. Kesinlikle oldukça keyifli bir okuma oldu diyebilirim. Yine arka planda NASA vardı ve niyeyse bu beni pek mutlu etti. :)

Kuyrukluyıldız Altında Bir İzdivaç: Hüseyin Rahmi'nin en az keyif aldığım bu kitabını ofisteki kitap kulübü için ben seçmiş bulundum ve pek de keyifli olmadı diyebilirim. Ben önermiyorum ama siz bilirsiniz.

Asla Kimseyi Öldürmedi Benim Babam: Fournier bu aralar bookstagramlarda pek popüler olunca bir şans vereyim dedim ama ciğerim söküldü desem yeridir. Minicik bir kitap ama etkileri günlerce geçmiyor. Çok çarpıcı, mutlaka okuyun.

Kağıtlar: Bu kitap ile niyet ettim Nilgün Marmara ne yazmışsa okumaya... Nilgün Marmara etkileyici ama anlaşılması güç bir kadın... Kitabı edebi anlamda yorumlamak için birşey diyemem lakin ödediğim paranın hakkını vermişler diyebilirim. Dehşet güzel bir basımı vardı.

Gözler Kanatlar Çiçekler Kuyruklar: Şu ana kadar okuduğum en başarılı yerli fantastik bu kitaptı. Eğer fantastik kitap seviyorsanız Deniz Gezgin'e bir şans verin pişman olmayacaksınız.

Sevgi Duvarı: Can Yücel için ne diyebilirim ki... Ayın şiir kitabı kontejanında bu ay Can Baba ile mutlu anlar yaşadım, size de öneririm.

İlk Bakışta Aşkın İstatistiksel Olasılığı: İsmini söylemesi pek zor olan bu kitabı Netflix tutmuş film yapmış, fragmana denk gelince kırk yılda bir merakım celb olundu onda da yayın tarihine çok vardı. Bende tuttum kitabı aldım. Ama siz almayın bekleyin ve izleyin. Çünkü fragmandan aldığım hisse dayanarak diyorum ki galiba filmi daha güzel...

İyi Bir Kızın Cinayet Rehberi: Kitabın ismi o kadar dikkat çekiciydi ki kayıtsız kalamadım. Kayıtsız kalmamam da güzel olmuş çünkü okurken çok keyif aldım. Bitince ne olsa beğenirsiniz? Meğerse kitap seriymiş, gittim mecbur diğer kitaplarını da sipariş ettim. (Buraya gözünü kapatan maymun emojisi gelecek.) Gençlik kitabı sevenlere öneriyorum, bir bakın.

Şimdilik: Kelebeğin Rüyası filminde geçen yazarları hep merak etmiştim. Muzaffer Tayyip Uslu'nun tek kitabını da alarak merakıma bir son vereyim dedim. Kısa ve keyifli bir okuma oldu ama şiirleri seveceğinize garanti veremem.

Temmuzu da kapattık, ağustosta görüşürüz.
Çav.
25 Ağustos 2023

2023 Haziran Ayı Okuma Raporu


Haziran ayında okuma kulübü kısa bir mola verdiği için tüm kitaplarımı kendim seçtim.

Nevrotik Bir Gezegenden Notlar: Matt Haig'in Gece Yarısı Kütüphanesi kitabını çok sevmiştim. Bu kitabını da Melike alalım dediği için almıştık. Kendisi yaşadığı psikolojik rahatsızlıklar (panik atak vs.) üzerinden yola çıkara çok güzel bir deneme derlemesi oluşturmuş. Okurken asla sıkılmadım ve bilmediğim bir çok şey öğrendim. Denk gelirseniz bir göz atmadan geçmeyin.

Bu Hikaye Senden Uzun Osman: Aylin Balboa yeni kuşak yazarlar arasında öne çıkan isimlerden biri olunca bende kayıtsız kalamadım. Bu hikaye hakikaten de senden uzundu Osman... Çünkü bir kadının Osman'a yazdığı mektuplarla bir ilişkiye başlaması, bitirmesi ve kendi kendinin farkına varmasının hikayesiydi bu. Çok sevdim, mutlaka bir şans verin.

Karşı Penceremdeki Bela: Çok satan listelerine bir zaafım olduğu kesin, gençlik tarzında bu eserin sepetime nasıl girdiğini başka türlü açıklayamam çünkü. Yine de okurken oldukça keyif veren bir kitaptı, sığ bir eser değildi, yer yer çok güzel noktalara parmak bastı. Keyif aldım mı aldım. Ama o kadar para eder mi derseniz eğer siz bilirsiniz derim. :)

Dünyanın Kıyısındaki Kafe: Bu hikayenin gerçekten yaşandığını söylüyor yazar... Ama yazarın anlatım tarzı bir tık ütopik olduğundan mıdır nedir ben ikna olmadım. Kendi içinde güzel bir eser, ama ooo vaov aydınlandım olamayız. Çünkü zaten bir çoğu aslında bildiğimiz şeyler... Ama kitabın PR çalışmasını yapanı alnından öpmek lazım o ayrı...

Varamayan: Bundan böyle Ahmet Büke benim sadık yarimdir ve Varamayan nasıl kalp deşen bir hikayedir... Kitabın içerisinde birden fazla hikaye mevcut, hepsi de birbirinden sıcak hikayeler olsa da Varamayan beni benden aldı. Mutlaka alın, okuyun, çok seveceksiniz.

Bu ayı da böylece kapattık, temmuz raporunda görüşmek üzere...
Adios.
18 Ağustos 2023

2023 Mayıs Ayı Okuma Raporu

Mayıs ayının kazananları ile tanışmaya hazır mıyız? :)

Boş Dolaplar: Ofis içerisindeki kitap klubü için Nobel ödüllü yazar Annie Ernaux'dan bir kitap seçtik. Kitap iyi hoştu da bittiğinde tek düşüncem; "Birisi bana saatler boyunca tüm dertlerini anlattı, ama asla benim fikrimi sormadı." idi. Bilinç akışı tekniği ile yazıldığı için kitap bitirdiğimde üzerimden silindir geçmiş gibiydi. Bende üzerine oturup tüm hissettiklerimi birine anlatma ihtiyacı duydum. 

Avucumda Çimen İzi: Sadece isminden ötürü aldığım kitap çok tatlış bir hikaye kitabı çıktı. Dilek Türker'e bir şans verin pişman olmazsınız.

Nikah Sarhoşluğu: Ofis içerisindeki kitap klubünün Mayıs ayı kitabıydı. Bu kitabı çok sevdim diyemem ama sonrasında yaptığımız kitap değerlendirme toplantısına yazarı da online olarak katıldı ve yazara sorular sorarak değerlendirmek gerçekten çok keyifliydi.

Aşk Çıkmazı: Bir çeşit mini seri olan üçlemenin ikincisine hoşgeldiniz. Bu kitabı da yine çok sevdim. Yaklaşık 120 sayfa uzunluğunda olan bu kitaplar insanı hiç yormadan sona ulaştırıyor ve zeki kadın karakterler de okuma deneyimine keyif katıyor.

Beş Sevim Apartmanı: İlk kez bir Mine Söğüt romanı okudum ve oldukça ilginç bir deneyimdi diyebilirim. Bu kitabı nasıl anlatsam bilemiyorum ama mutlaka okuyun diyorum. Mine Söğüt'ün kalemi ile herkes mutlaka tanışmalı.

Portakallar: Can Yayınları'nın İnce Klasikler serisinden kapağı ve ismi için aldığım bir kitaptı. İsmindeki tatlışlık içinde yok diyebilirim. Sıkıcı bir öykü kitabı, önermiyorum.

Sıfırın Altında: Mini serimizin sonuncu kitabı ve benim serideki en sevdiğim... Çünkü arka planda NASA var. :) Bu tarz okumalar yapmayı seviyorsanız öneririm.

Görüşmek üzere.
Çav.
15 Ağustos 2023

Akışına bıraktım.


Hello,

Bu sabah taksi ücretlerine neredeyse %100 zam geldiğini fark ettiğim için taksi kullanmaya son vermeye karar verdim. 

İki haftadır bir sebepten ofise geliyorum ve hava yağmurlu oluyor. Bende stabil görüntümü bozmamak için -çünkü şimdi anlatamayacağım sebeplerden ötürü görüntüm mühim- ofise taksi ile geliyorum. Astarı yüzünü geçen bir durumdayım.

Geçen hafta o kadar stres yaptım ki ama nasıl anlatamam biraz daha zorlasam stresten bayılacağım bir yere, tam o noktadayım. Sonra işimiz ertelendi, bende saldım. Ne stres yapacağım beh dedim. Akışına bıraktım ve akışına bırakmanın da bir güzelliği varmış a dostlar. Hele ki böyle hafif de leyla bir moddayım. Değişik ama güzel ve ihtiyacım olan da stres değil bence buydu.

Kızkardeşim geldi ve de gitti. Bir ay o kadar hızlı geçti ki.... Bir vardı, bir yoktu sanki... Kavuşmalar güzel de ayrılıklara nasıl alışıyor insan??

Bu cuma yine yollara düşüyoruz. Bu sefer istikamet bilmem kaç yıldır görmediğim memleketim Ordu. Bavul toplama perileri acil bizim eve gelsinler, görev var.

Bütün okuma raporlarını yazıp otomatik yayına koydum. Ben buralarda yokken de varmışım efekti yaratmayı severim çünkü. :) Gitmeden fırsat bulabilirsem kitap alışverişlerini de fotoğraflayıp, yazısını yazarım.

Şimdilik böyle stresli durumum öğleden sonra 13:30 itibari ile başlayacak sonrasında ruh halime göre gelir bir durum güncellemesi yaparım belki.

Sevgiyle.
Applesodaa
11 Ağustos 2023

2023 Nisan Ayı Okuma Raporu

Nisan ayı mart ayına göre daha verimli geçmişti, bakalım neler okumuşum...

İnsanlığımı Yitirirken: Ofis içindeki kitap klubümüz için okuduğumuz bu kitabı aslında uzun zamandır merak ediyordum. Yazarın kendi hayatını anlattığı yönünde iddialara da sahip bir kitap. Çarpıcı, okuması kolay ama sindirmesi zor diyebilirim.

Sevgili Taş Kalbim: Bu kitabı indirimden almıştım. İsmi ve kapağı ile de şöyle iki saatte okunacak bir havası var gibiydi. Ama iki haftada zor bitirdim. Kitap esasen bir kadının kendi içindeki gücü bulma yolculuğu olsa da çeviri kaynaklı sanıyorum okurken pek akıcı değildi ama sevdim.

Aynı Çatı Altında: Chick lit kategorisinde yeni favori yazarım Ali Hazelwood. Kitaplarındaki tüm kadın karakterlerin aşırı zeki olması beni çok eğlendiriyor ve hikayeleri arka plan seçme konusunda oldukça başarılı bir yazar. Bu kısa seri aslında bir üçleme, her kitapta üç arkadaştan birinin aşka uzanan yolculuğunu okuyoruz. Bir mühendis olan baş karakterimiz oldukça eğlenceliydi.

Aşık Erkekler Kitap Klubü: Sırf isminden ötürü sipariş ettiğim bir çok satan olan bu kitabı oldukça sevdim. Bir yandan evliliği sorunlu ama eşine aşık ve evliliğini kurtarmaya çalışan bir adamın hikayesini okurken arka planda eşlerinin gönlünü hoş tutabilmek için aşk içerikli kitaplar okuyan bir erkek kitap kulübünün içinde buluyoruz kendimizi. :) Erkeklerin romantik kitaplar hakkındaki yorumlamaları çok eğlenceliydi.

Mutlu Yaşam Üzerine - Yaşamın Kısalığı Üzerine: Sırf merakımdan aldığım ince bir klasikti. Felsefi olarak kitabın temeline çok hakim olmasam da altını çizdiğim bir çok yer oldu. Kitabın kısa olması da yorulmadan bitirmeye oldukça imkan sağlıyor.

Annelik Her Zaman Toz Pembe Değil:  Bu kitabın yazarı belki de çoğunuzun bildiği "BlogcuAnne" Elif Doğan. Bu kitap da Elif'in annelik üzerine yazdığı yazılardan oluşuyor. Anneliğin instagramda yansıtıldığı gibi olmadığını o kadar güzel ve eğlenceli bir şekilde ortaya koyuyor ki. Keyifle okudum ve herkese öneririm.

Durumlar böyleydi, mayısı da yakında yayınlarım inşallah. 
Gözlerinizden öperim çüs...
24 Temmuz 2023

2023 Side

Tatil malumunuz pek de iyi sonlanmadı ama yine de bir iki fotoğraflık anısı varmış...
Solda otelin içinde bir oturma alanını görünüyorsunuz, akşamları kızlarla burada keyifli sohbetler ettik.
Sağda ise Çınar'ın getirdiği çiçekler (kendisi kibar bir bey demiştim size)...


Tatilin keyfini sırf bu paşam çıkarsın diye gidiyoruz. Bizde işte elimizde güneş kremleri,
yedek havlular, kolluklar vs. peşinde perişan perişan
gezinerek normalden daha da çok stres ve yorgunlukla tatili kapatıyoruz.


Side'ye girerken yol kenarından bir görünüş.
Sanırım benim şu ana kadar gördüğüm antik yerleşim yerleri içinde en büyüğü Side idi.
Pek de turistik bir yer haline getirmişler, uzun uzun gezilip incelenecek bir yer
ancak biz pek uzun kalamadık.


Apollon Tapınağı'nın farklı açılardan görünüşleri ve dertli dertli tapınağı izleyen çocuğum. :)


Sol üstte denize gittiğimiz günden bir görüntü (otelin plajı güzel olmadığı için başka bir yere gittik),
sol altta Side'den bir dükkan. Bu dükkan çok güzeldi ya gezecek vaktim olmadığından
pek aklımda kaldı.

Sağda da antik Side limanı... Bu fotoğraf çok güzel çıkmış ben çok sevdim.

Bir gezi yazısının daha sonuna geldik.
Bir sonraki seyahatimde görüşmek üzere, çüs...
21 Temmuz 2023

Applesodaa Art Craft #7

 Selam size çiçeklerim böceklerim,

Durdum durdum duramadım bakın ne yaptım.

Bizim evde bir adet kalp kalbe çiçeği vardı ve uzadıkça uzayıp yerlerde sürünüyordu.

Sonra instagramda gezerken bir fikir gördüm ve dedim ki ben neden yapmayayım.

Önce çiçeğin durduğu askılığı değiştirip salon salomanje bir genişlik sağladım kendisine...

Aradım taradım bir tel bulamayınca evdeki askılığa kıydım.

Gücümün kuvvetimin yettiğince eğip büktüm.

Ve taa daaa....

Baya da güzel oldu. Do it yourself deyince de ben canım. :)

Kapanışta da kem gözlüleri tehdit etmeyi unutmuyoruz.

O zaman alırım bi maşallahınızı.

Adios.

17 Temmuz 2023

2023 Dubai

 
"Dubai'de eğitim var bizden birinin gitmesi lazım ne düşünürsün bu konuda?" diye sorduklarında çok da rahatça "Olur ya, deneyim olur." dedim.

Ama sonra da gerim gerim gerildim. Bir kere tam seçim günü akşam gidiyor olmak beni bir strese soktu.

İkincisi ilk kez iş için tek başıma seyahat edecektim hem de daha önce hiç gitmediğim bir ülkeye bu da beni bir germedi desem yalan olur yani.

Neyse ki sorunsuz vardım, sorunsuzca bir uber bulup kendimi otele atabildim.

Kapalı alanlarda aşırı soğuk, açık alanlarda aşırı sıcak ayarsız bir memleket olduğunu söylemem lazım. Havalimanından çıkıp taksi beklediğim on dakikada sırılsıklam oldum terden.

Takside kırk dakika yolculuk yapsam da orada durumu tam anlamamışım demek ki, otele girdim odaya yerleşiyorum ama popomda bir üşüme size anlatamam, oda zaten buz gibi...

Meğerse bir tarafımdan akan terler donma evresine geçmeye başlamış o sıra. :)

Neyse gelelim gezi detaylarına eğitim genelde akşamın köründe bittiğinden bir iki restoran dışında pek bir yer görmedim. Burası da Dubai Mall'ın içinde bir kat aslında.

Solda eğitim boyunca sadık yarim olan defterim, sağda Hint restoranına götürülme şoku yaşayan bünyem...


Solda Burj Khalifa, sağda ise uçaktan çektiğim bir fotoğraf var.
Dubai'deyken kendimi Cassandra Clare'in Ölümcül Oyuncaklar serisinde anlattığı Alicante şehrinde
gibi hissetim hep. Işıklar şehri olarak tanımladığı bu şehre ilham olabilecek kapasitede
ışıklı bir şehir diyebilirim.


Dubai'den bize ne getireceksin sorularına verdiğim tek cevap hurma idi.
Bol bol da hurma aldım. Mesela siz seyahat ederken ne alırsınız? Ben genelde o şehrin abur cubur
kültürünü görmek amaçlı sürekli marketlere giriyorum.

Her ne kadar sağlıksız şeyleri bıraksam da Dubai'den aldığım hurmalar sağlıklı olduğundan
hepsinden de yedim. :)

Gerisi de annemin zevkine göre olan çikolatalar ve Çınar'a bir oyuncak tabi ki...

Ay aslında size Burj Khalifa'nın videosunu da atacaktım ama nedense yüklenmiyor.

Ne yapalım kısmet değilmiş demek ki...
14 Temmuz 2023

Influence olmak ya da olmamak?...

Bugün influencerlık meselesine bakış açımızı tartışalım istiyorum... 

Mesela karşı mısınız bu müesseseye? Yoksa desteklemeye yakın mı hissediyorsunuz kendinizi? Influence olmaktan hoşlanır mısınız?

Ben kendi özelimde belli bir ölçüde destekliyorum. Benim bu hayatta en çok kıymet verdiğim şey zamandır. Zaman harcıyorlar o linkler, o koleksiyonlar için; o nedenle de bunun üzerinden para kazanıyorlarsa tamam bence.

Mesela ben kıyafet seçerken artık aşırı zorlanmaya başladım. Ürün çeşitliliği malum bir pantolon alacağım, pantolon diye filtrelesem bile milyon sonuç çıkıyor ve ben o deryada kaybolduğumu hissediyorum.

Boyu boyuma, tarzı tarzıma, ekonomisi ekonomime uygun bir kaç influencerı takip etmeye başladım ve bişey alacağım zaman onların koleksiyonlarına bir göz atıyorum çoğunlukla da hızla çözüyorum işimi. :)

Bu bana aşırı zaman kazandırıyor. Ayrıca hobi işleri için de takip ettiğim bir kaç hesap var. Birşey lazım olduğunda onların koleksiyonlarını kontrol ediyorum gidip milyon tane ürün arasında kaybolmadan önce.

Sadece para aldığı için hiç denemediği bir ürünü ve markayı pazarlayan hesaplara ise karşıyım ve bu tarz hesapları takip etmiyor üzerimden de para kazanmasına izin vermiyorum. 

Tabii güvendiğim dağlar (influencerlar) da beni bazen olmadık yerlere savurabiliyor. Misalen çöp kovası önerse alacak kadar güvendiğim bir hesap dehşet bir indirim kampanyası paylaştı ve akşam çocuğu uyutma sarmalında sıkıntıdan helak olmuşken "aaa ne iyiymiş" diyerekten pıt diye aldım. Sonra dedim ki ya ben bu parfümleri hiç kullanmıyorum ki, yani neyime gerek bu kadar da markalı pahalı bir parfüm, gelince de iade ettim. Allahtan ki iade diye birşey var. :)

Velhasılı karşı değilim bu müesseye, ama gereksiz kişileri desteklememeye de çaba sarf ediyorum kendi özelimde. Influence olmak seviyorum sanırım, bazen kendime yakışacağını asla düşünmediğim şeyleri bile beğendiriyorlar bana. :)

Geldik sona işte bütün mesele buydu, yorumlarda fikir belirtmeyi unutmayın.

Öperim gözlerinizden...
1 Temmuz 2023

2023 Yalova

Ramazan Bayramı'nın ikinci günü müstakbel gelinimizin ailesi ile tanışmaya Yalova'ya gitmiştik.
Hem tanıştık, hem bayramlaştık, hemde kaynaştık.

Bir taşa kuş sürüsü indirdik desem yeridir. :)


Gelinimizin ailesinin kaldığı evin çevresi ve bahçesi o kadar güzel ki...
Çok güzel bir gün geçirdik hemde gözümüz gönlümüz açıldı.

Buradaki mor sümbüller mükemmeldi.
Çocuğumu da saldık kırlara o kadar mutluydu ki anlatamam.
Yine bir Çınar klasiği olarak anasına çiçek toplayıp getirdi yavrum, valla çok kibar
bir bey yetiştiriyorum bence. :)


Dönüşü de feribotla yaptık, denize nazır püfür püfür...
Gelin görmeye gidip, ruh şenliğiyle döndük.

Artık bir ayağımız Yalova'da sayılır, mütemadiyen gider havamızı alırız diye
var bir umudum. :)
29 Haziran 2023

2023 Mart Ayı Okuma Raporu

Hello,

Mart ayında sürekli direksiyon sınavlarından kalmakla meşgul olduğumdan ancak bu kadar okuyabildim. (Utanç içindeyimin simgesi olarak burada gözlerini kapatan maymun emojisi varmış gibi hayal edelim.)

Yeryüzüne Dayanabilmek İçin: Tezer Özlü itiraf etmeliyim ki bayıldığım bir yazar değil, bu kitabı görünce de hay allah diye içimden bir geçirmiştim ama denemelerden oluştuğu için çabuk okurum gibi gelmişti. Şubatta başlayıp martta ancak bitirdim. Sinema ve edebiyata ilgili iseniz bir göz atabilirsiniz ama oldukça uzun zaman öncesine ait yazılar var içinde demedi demeyin.

Uygarlıkların Batışı: Bu kitap yine ofis içinde okuduğumuz bir kitaptı. İlk Amin Maalouf deneyimim olarak beğendim. Benim açımdan değişik bir okuma oldu, Lübnan'ın yakın geçmişine ışık tutuyor diyebiliriz. Aslında bir üçlemenin son durağı imiş ama tek başına da gayet anlaşılır. Yakın geçmişe ilgili iseniz öneririm.

Felaketzedeler Evi: Bu kitap da Küba'dan Miami'ye göç eden bir adamın hikayesi, aslında bir miktar da yazarın kendi hayatından esinlenilen noktalar mevcut. Çarpıcı, rahatsız edici, düşündürücü bir eser.  Jaguar Kitap'ın olayı neymiş diye aldığım fakat sonrasında sevdiğim bir kitap oldu. Yine de araştırmadan almayın derim.

Martta durumlar böyleydi, ülkeler arası bir geziye çıkmışım resmen... 

Nisan ayının okuma raporunda görüşmek üzere.

Çav.
27 Haziran 2023

2023 Edirne

Bazen içinizden birşey geçirirsiniz, çok anlıktır aslında ama hayatın eşref saatine mi denk geliyor bilinmez bir zaman sonra gelir vuku bulur.

Bloglardan birinde Edirne gezisi okumuş ve içimden öyle bir gitmek hissi geçirmiştim. Erkek kardeşimin askerliği bitince onu almaya gitmek nasip oldu, gitmişken de bir miktar gezdik.

Burada Karaağaç Tren İstasyonu'na girerken Çınar'ı ve sağda da istasyon bahçesinde görünce bayıldığım o tatlı bankı görüyorsunuz.

Burası hem eski tren istasyonu hemde aslında üniversitenin bahçesi oluyor. 
Solda eski trende poz vermeye çalışan ben, ortada yine aynı bahçede yer alan Lozan Anıtı, sağda ise öyle eski bir kapı...

Yine aynı bahçede Heykel Atölyesi gibi birşey vardı. Çınar heykellere bayıldı, tek tek hepsini inceledi, detaylarına hakim olmadan hiçbirini bırakmadı. 

Sanatın ve sanatın destekçisi olarak yetiştiriyorum çocuğumu. :)


Anlatmaya gerek yok karışınızda Meriç...

Soldaki resim arabayı park ettiğimiz yerden, sokak ortasında böyle bir ayna vardı ve ben bayıldım.
Sağ üstte Meriç önünde aybalamla poz verdik.
Sağ altta ise gene bir eski kapı. :)


Burası Selimiye Camii'nin bahçesinin dışındaydı. Belki yirmi kere gitmişimdir Selimiye'ye
lakin burayı ilk kez farkettim ya da yeni çıkarıldı meydana.

Halam Edirne'de ikamet ettiği için aslında Edirne'ye çok gittim ama Selimiye dışında
hiçbiryerini gezmeye fırsatım olmamıştı.

Bu sefer akrabalara görünmeden gezip geldik.
Güzel oldu.

Not: Selimiye'de restorasyon çalışması vardı ondan sebep girmedik.

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.