Yaklaşık iki aydır her sabah Çengelköy'den Beşiktaş'a gelen vapura biniyoruz Yelit'le.
Vapurda güzel havalarda dışarıda oturuyoruz, bazı günler cadı hanım da bizimle aynı yerde oturuyor. Birbiri ardına yaktığı sigaraları ile beni de Yeliti'i de canından bezdiriyor....
Artık canımın burnumda olduğu bir sabah "Lütfen, burada sigara içmeyin." dedim. Kendisine daha önce de söylemiştim lakin "Burası sigara içilen alan rahatsız oluyorsanız başka yerde oturun." demişti.
Sinirim tepemde olduğundan o sabah kendisi ile tartıştık. Tartışmada kullandığı mahalle altı ağzını saymıyorum bile ama insanın insana biraz saygısı olmalı bence.
Hanımefendinin favori lafı da ben avukatım sizi dava ederim. Engel olan yok buyurun edebilirsiniz dedim. Nitekim şimdilerde başka yerde oturuyor ancak hala aynı derecede rahatsızlık verici...
Görünce tüylerim diken diken oluyor. Ne yaşına, ne görüşüne, ne de bir bayan olmasına yakışmıyor tavırları.
Hem de sabahları sigara içmemek kimseyi öldürmez, hele hele bir sabah içmemek hiç öldürmez. En nihayetinde bağımlılıkların hepsi kötü ve de bu kadar çaresizce bağımlı olmak insanın kendisine olan saygısından dolayı kabul etmemesi gereken bir şey kanımca...
Ancak cadının benimle aynı düşünmediği de bir gerçek. Gerçekten korkunç bir kız. Midemi bulandırıyor. Bende ona bu resmi armağan ediyorum.
Not: Tatlım benim klasmanımda değilsin... Ama seni denize atmayı çok istiyorum. Lütfen kışkırtma beni.
0 yorum:
Yorum Gönder