5 Ekim 2022

Bakış açısı.

Hayata dar bir perspektiften bakmak insanları zorlamıyor mudur sizce de?

Bence zorlar, hatta sanıyorum ki önyargıya da sebep olur. Ama yine de insanlar geniş ufuklara açılmakta çekimser. Bilgiyi kabullenmekte zorlanıyorlar. 

Okumak, araştırmaktansa; duydukları bilginin doğru olduğuna kanîler, hatta bazen duymadan da aileden gelen duyumsama yoluyla zaman içinde edindikleri, hissettikleri şeyleri kanıksıyor ve kendilerini yeni deneyimlere kapatıyorlar.

Şimdi bir misal verelim. Eşimin bir arkadaşı var, kendisi musiki ile ilgili ve de bu hususta eğitim alan biridir. Yıllar evvel evimize ilk geldiğinde popüler kitaplardan oluşan kütüphaneme bakıp "Bunları mı okuyorsun sen, çöp bunlar." dedi.

Misafirdir dedim ses etmedim. Yıllar içinde de okuduğum kitaplara karşı önyargısı değişmedi. Zamanla değişen okuma zevkimi kütüphanemin karşısına geçip baktığı halde göremedi.

Gelgelim bir akşam bizim evde spontane bir toplaşma meydana geldi. Haydi dedik bu kadar kişiyiz bir oyun oynayalım. "Trivial Pursuit" isimli %50 şans, %50 genel kültüre dayalı oyunu açtık. Oynuyoruz, gülüyoruz eğleniyoruz. Derken bana bir soru geldi. Mars'a gönderilen uzay aracının adı nedir içerikli, soru biraz detaylıydı fakat detayları anımsamıyorum.

Bende "Pathfinder" dedim. Pathfinder doğru cevaptı ve herkes haliyle dumur oldu. Bunu bilemeyeceğimden, yok artık nerden bildiğimden falan dem vurdu ilgili arkadaş. Bende "Beğenmediğin o okuma zevkim içerisinde yer alan bilim kurgu kitapları sadece kurgudan oluşmuyor. Geçtiğimiz yıllarda üç kez okuduğum Marslı kitabında bu aracın ismi sıklıkla geçiyor. Bende buradan mütevellit biliyorum." dedim.

O an "Ya bizde okuduklarına laf ediyorduk ama (halbuki laf eden bir kişi iken özür cümlesi topluluk öznesi kazandı) demek ki onlardan da öğrenilecek şeyler varmış." dedi.

Bunu kendimi övmek için yazmadım ama bence Pathfinder'ı bildiğim için yine de beni övebiliriz yani. :D

Bu arkadaşın önyargısını kırmak bana nasip olduğu için nasıl mesudum bilemezsiniz. Belki de bilebilirsiniz, görüyorsunuz üzerine post açtım.

Ama yani demem o ki; açalım biraz kendimizi yeni deneyimlere, yeni bilgilere, yeni müziklere, yeni yemeklere mesela... Denemekten neden korkar insan? Kaç kere geleceğiz şu dünyaya?

Bakış açımızı perspektifimizi genişletelim biraz.
Bir de saygı duyalım, bizim gibi olmak zorunda değil herkes. Mesele kendin gibi olmayana da saygı duyabilmek.

O zaman görüşmek üzere.

Not: Olur ya beni övmek falan istersiniz, yorumlarda buluşalım. :)

51 yorum:

  1. Kendi çevremden olanlara tolerans göstermiyorum. Ama eşimin çevresinden olanlara daha anlayışla yaklaşmaya çalışıyorum. Ben eşimle tanışmadan bile öncesinden tanışan iki arkadaşlar, eşime kırılmaz belki ama bana kırılır birşey söylesem.
    Ne diyelim ki Allah işte böyle böyle adam eder elbet. :D

    YanıtlaSil
  2. hahahaaa :)
    Ay ben o oyunu biliyorum... Kendimi aşırı derecede salak hissederim o oyunu oynayınca :)) Bizde de bir arkadaş var, o soruların çoğunu bilir, ona en son baykuş tacı yaptık ahahahaa :) Bilgelik kategorisine yükselttik kendisini... Bence sana da yapalım :)

    Yalnız nasıl kapak yapmışsın, tam da anına denk gelmiş :) Ders çıkarmıştır inşallah ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) İnşallah çıkarmıştır. Valla ben öyle baykuş olacak kadar da iyi değilim aslında oyunda. Bir de şans faktörü de önemli bazen çok kazık sorular denk geliyor insana.

      Sil
  3. Badem şekerlerinin arasında duranlar ne ki? İncir değil dolma biber de değil :) Ama tatlı bir şey belli ki. Perspektifim dışında kalmışlar bilemedim :)) Dünyaya açılan kapılarımdan birisin; Trivial Pursuit oyununu da duymamıştım. Ki uzay aracının adını da çıkaramadım ben. Postu yazmana vesile olan önyargılı arkadaşa bir teşekkür borçluyum galiba. :)) Lafı gediğine koymana sevindim, okurken içimin yağları eridi desem...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Badem şekerleri badem şekeri değil çakıl taşı. :D O aralardakiler de süs kabağı, yılın bu dönemlerinde Migros'a gelir hep ordan alıyorum.
      Trivial Pursuit'i biz kutu oyunu olarak oynuyoruz ama telefondan da oynayabileceğin mobil versiyonu da var. :)
      Benim de yazarken içimin yağları eridi. :D

      Sil
  4. Pathfinder aynı zamanda Nissan'ın bir modelidir. Nissan Pathfinder yani. Benimki mesleki deformasyon ancak yine de bilinmiyorsa bir kenarda bulunsun, bir gün işe yarar belki:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Öğrendiğim iyi oldu, araba alırken bundan alalım falan diye tuturabilirim.

      Sil
  5. Son cümlelerinle durumu çok güzel özetlemişsin. Tebrik ederim. Her bilgi kırıntısı, özeldir, değerlidir. Rövanş almana sevindim :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rövanş almak bizim işimiz, kaç sene beklemişim ben bu gün için. :D

      Sil
  6. oleeey aferin önyargı kırıcısıııı :)

    YanıtlaSil
  7. Doğrunun tek ve sadece bize ait olmadığını, herkesin doğrusuna saygı duymamız gerektiğini bilmek bence en büyük entelektüel davranış , ama bizde ne kadar davranışların üsten bakar ve yargılayıcı isen o kadar kültürlü zannediliyorsun diye düşünüyorum. ki buna benzer bir olay benim başıma da gelmişti.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Kesinlikle öyle bilmeden ahkam kesmek bizim insanımıza yerleşmiş. Bilmiyorum da demezler mesela, biliyormuş gibi devam ederler konuşmaya.

      Sil
  8. Ben bilirim insanından hiç hazzetmiyorum, mümkünse irtibat da kurmuyorum. Hayattaki en kötü şeylerden biri sabitfikirlilik, diğeri her şeyi bilirim havaları; aman aman...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Herşeyi biliyor da olabilir tamam, doğru bilgiyse saygı duyarım. Ama genelde bu havalarda olanlar yalan yanlış bilgi yayıyorlar etrafa.

      Sil
  9. Karışan ben de sevmem. Aynı fikirde değilse de yorumunu kendine saklasın. :) Ben de seçiciyimdir kitap konusunda ama herkes benimle aynı düşünecek değil.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkesin zevki kendine efenim ben o dönem vampirli kitaplar okumayı seviyordum diye "çöp" damgasını mı hak ediyordu o kitaplar. Bazen insanlar biraz da haddini bilmeli, kaldı ki fikrini de soran olmamış ama işte neylersin...

      Sil
  10. Saygı duymak, bir insanın kendisine saygı beklemesi kadar önem taşıyor. Ancak ne yazık ki bencillikle birlikte ne saygı duymak ne de bakış açımızı genişletebilmek mümkün.
    İyi ki o gün o oyunu oynamışsınız ve sen de o soruya cevap vererek o kişinin ön yargılarını kırmışsın, tebrik ederim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Vallahi davul zurna çalıp oynayasım geldi o gün anlatamam. Herkes kendine saygı duyulsun istiyor ama kimsenin fikrini saygı duyan yok.

      Sil
  11. Çok iyi denk gelmiş :) Herkes aynı şeylerden hoşlanmak zorunda değil. Ama saygı duymak zorundadır. Saygı olmadığında iletişimde olmuyor. Ön yargıları kırmak adına sizi alkışlıyorum, selamlar

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Teşekkür ederim efendim, vallahi lafı gediğini koydum. Daha da bizim eve gelmesin kendi bilir.

      Sil
  12. Tebrikler, ömür boyu unutamayacağı bir ders vermişsin

    YanıtlaSil
  13. İçinin yağları erimiştir :) hak etmiş

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu göbek atan kırmızı elbiseli emojiler fışkırıyordu içimden. :D

      Sil
  14. Aynı perspektiften bakan insanlar beni yoruyor. Yaşadığın olay iyi bir örnek olmuş ve evet önyargısı kırılmış karşı tarafın ne güzel :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İnşallah kırılmıştır önyargısı, insan böyle anları beyninin gerisine atmaya pek yatkın oluyor.

      Sil
  15. Biz milletçe etiket seviyoruz.dediğin gibi farklı yerlerden bakabiliriz belki ama çok zaman ve emek lazım

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne yapalım vallahi bilmiyorum ki ya kafalarına vura vura öğreteceğizi ya da beklerken solacak ciğerimiz.

      Sil
  16. Hi,

    Nice blog. I am new. Do you want to follow each other?

    https://fashionandwishlist.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  17. Yeniliklere açık olmak, başkalarına saygılı olmak vb. gelişmek demek zaten. İnsanlar konfor alanlarından çıkmak istemiyor. Hazır düzenleri, bilgileri devam ettiriyorlar. Bu arada geçen buluşmadan yarım kalan hesabı görmek de iyi gelmiştir:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Geçen buluşma dediğimiz olayla bu olayın arasında yedi sene var. Fakat ne pis kin tutmuşum.

      Sil
  18. Böyle insanları hiç sevmem, hiç de anlaşamam. Her zaman bizden daha fazlasını bilenler olacak ama bu kimsenin zevklerini kimseden üstün kılmıyor. Bunun bir ölçütü yok. Okurken ben rahatladım valla, umarım o kişiye de bir ders olmuştur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır ben anlamıyorum ki zaten fikrini mi sormuşum, üzerine mi vazifeymiş, yoksa kitap okuyanları yargılama bakanı mıymış?? Ona nesi? Neyse çok güzel oldu, ay bi daha mutlu oldum düşününce. :D

      Sil
  19. Marslı kitabı listemdeydi şimdi daha da meraklandırdı. Dediğiniz gibi yeni bilgilere ve deneyimlere açık olmak çok önemli. Korkmadan ve bazı konularda risk alarak, daha doğrusu yeniliklere açılarak yaşamayı öğrenmeli. Bu arada tebrik ederim, kesinlikle bir övgüyü hakketmişsiniz. :)) <3 <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Marslı'yı mutlaka oku ama kesinlikle izleme diyorum. Ama mutlaka oku, nolur oku. :D
      Özgünüz için de teşekkür ederim efenim. ❤

      Sil
  20. tebrik ederim :D ön yargılarından kurtulmalı insanlık yoksa rezil olunabiliniyor... :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Dur bakiyim, ama böylelerine de rezil olmak yakışıyor beh. :D

      Sil
  21. Bahsettiğiniz kutu oyununu yıllar önce almıştım (kutu oyunlarına ilgim çok büyüktür). Oyunu birkaç kez arkadaş grupları ile akşam oturmalarında oynamaya çalıştık ama bir süre sonra kimse oynamak istemedi ve halen hiç açılmamış gibi diğerlerinin arasında kalakaldı:) En büyük problemimizin okumak olduğu bugün her yerde kendini açıkça göstermiyor mu:(((

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Off ya bende bu oyunu oynamaktan keyif alan bir grubu çok nadiren bir araya toplayabiliyorum. Neden sevmiyorlar anlamıyorum. Çiçek gibi oyun.

      Sil
    2. Çünkü sallamak için şık yok:))) Seçenek olmayınca herkes kendini kötü hissediyor:)

      Sil
    3. :D Çok haklı ve yerinde bir tespit sensei.

      Sil

  22. Tebrik ederim:))) Ön yargı çok kötü, insanlar o an fark etmiyorlar ne yazık ki. Ben açıkçası sinir oluyorum böyle diyenlere; ''bu kitabı mı okuyorsun?, çocuk kitabı değil mi bu?...'' gibi cümleler duyduğum zaman cevabını veriyorum her zaman. Bilgi öğrenmek çok güzel hele ki kitaplardan dünya kadar bilgi öğreniyoruz:) Ben kendi adıma çok şey öğrendim:))) Yazınızın sonuna gelince keyiflendim itiraf edeyim, ne güzel cevap vermişsiniz:))))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hayır yani gerçekten onlara nesi? Zevkimin ve de keyfimin kahyası mısın diyesim geliyor. Bazen de diyorum tabi. :D

      Sil
  23. Pathfinder'ı bildiğin için seni tebrik ederim. Ben ilk kez duydum. Duydumsa da hatırlamıyorum.

    Şu insanları okudukları kitap üzerinden eleştirmekten ne zaman vazgeçecekler acaba? Geçen gün kardeşim bana laf attı. Kızıma "İnşallah kitap zevkin annenden iyi olur." dedi. Kendisi benim okuduğum kitapları çöp olarak görüyor da. O tarihi, bilimsel ağır kitaplar alır her zaman. İçimden "En azından ben çöp de olsa o kitapları okuyorum, senin gibi kitaplığıma koyup seyretmiyorum." diyecektim vazgeçtim. Anlamak istemeyene laf anlatmak yoruyor beni.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu kitap zevki konusunda insanlarla tartışmak yersiz gerçekten, çoğunlukla da kitap okumayanlar okuyanların zevkine laf ediyor. Üzerinize vazife mi diye insanın çığırası geliyor. :D

      Sil
  24. Her okumanın amacı farklıdır.Neden bunu kimse anlamaz.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amaçsızca, laf olsun, görenler birşey sansın diye okudukları için bence. :)

      Sil
  25. "Bunları mı okuyorsun sen, çöp bunlar." bu çok çirkin bir cümle. İlgi alanımıza girmeyen ama başkalarının ilgi alanına giren şeyler hakkında konuşmaya ve ya eleştirmeye hakkımız yok. Önyargısının kırıldığına sevindim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Eh işte herkes kendi kalitesinden serpiyor ortaya ne diyeceksin. Bir de cevap vereyim diye seviyesine insem resmen ağız dalaşı. "Cahil beh" diye gülüp içimden geçiyorum.

      Sil

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.