Kızkardeşim ilk kez İsveçten ziyaret amacıyla arz-ı endam eylediği için bende izin almıştım.
İlk birkaç gün İsveçten gelen hediyelere mest olan oğlumun durup durup "Teyze bana bunları aldığın için çoook teşekkür ederim." nidalarıyla şenlendi.
Bir günümüz kız kıza o avm senin bu avm benim İsveç soğuğuna dayanacak yünlü kıyafetler aramakla geçti, yollarda da bağıra çağıra Tarkan dinlendi. Sahi ne özlemişiz ya, ben bayağıdır Tarkan dinlememiştim, güzel geldi.
Hem kız kardeşimin, hem arkadaşımız Melike'nin hem de oğlumun doğum günü ekimin son on gününe toplaştığından bolca pastalı ve hediyeleşmeli bir hafta oldu. Herkes bir miktar sevgi kelebeğiydi.
O kadar gelene-gidene, telaşeye rağmen oğlum ve kankası Mert'le Müze Gazhane'ye gidecek vakit bile bulundu. Bu resimdekiler de sergi şaşkınları. :)
Kız kardeşimi uğurladığımız günün akşamı erkek kardeşimin sevgilisinin ailesi geldi. Ev görme mi, yer görme mi, yoksa bi bakalım nasıl insanlar diye mi geldiler hiç bişey anlamadım. Erkek kardeşim de askerde bu arada, bari çocuk buradayken gelselerdi diyecektim de amaaan neyse dedim.
Pazar günü de evdeki her türlü işi bırakıp; insanlık için küçük ama kişisel tarihim için çok büyük bir şey için düştük Çınarla yollara ve beni sürücü kursuna kaydettirdik. Şu yazıda niçin hala ehliyetim yok kısmından bahsetmişim ama o zamanlar kocamın "Ben seni kursa kaydettiririm, velin olurum." esprilerinden bahsetmemişim. Kocama kısmet olmadı, oğluma kısmetmiş, velim Çınar oldu. :)
Kişisel tarihimin mihenk taşlarından birine adım atmışım kutlamasa mıydık? Kutlama maabında da gittik Çınar'a oyuncak aldık. Oradan da rotayı parka döndürdük.
Park çok büyük üç ayrı bölümden oluşuyor. Yukarıdaki en büyük kısımda biraz sallanan oğlum "Burası çok yaşlı, aşağıya gidelim." diye tutturdu. Yaşlıdan kastı da bazı çocukları dedeleri-neneleri getirmiş onlar yani...
Neyse efenim aşağıda kimse yoktu. Tek başımıza bir saatten fazla takıldık. Ben tabi Çınar'ın bu yorgunluğun üzerine yürümeyeceğini düşünerek annemi arayıp bebek arabasıyla parka gelmesini istemiştim. Annem gelince biraz daha kaldık, o sırada da bir yaşlı teyze ile torunu geldi. Teyze Çınar'a dönüp dönüp "Hadi oyna abinle." diyor. Benim oğlum zaten tükenmiş oyun falan yok gözünde, kadını da takmıyor.
Bir on dakika Çınar'ı eve gitmeye ikna etmekle geçti, eve gitmeye yanaşmayan Çınar'da tuttu yeni gelen çocuğun yanına gitti. Ben o sırada peşinde dolanıp durduğum için neyse ikna oldu, aldım geliyorum. Teyze "Ee sen çocuk tam oynamaya başladı, aldın götürüyorsun." diyor. Annem de dönmüş kadına açıklama yapıyor, onlar bir saatten fazladır buradaydılar falan diye.
Çınar'ı arabaya bindiriyorum. Teyze bu seferde "E bırak yürüsün çocuk." diyor. Vallahi gözüm döndü. Şu ülkede bir anne olarak gerçekten cinnete ramak kala yaşamak zorunda mıyım ben ya?! Döndüm dedim ki; "Teyze sana nesi? Ya gerçekten sana ne? Ben seni tanıyor muyum? Hayır! Sen beni tanıyor musun? Hayır! Sen o zaman neye istinaden bana akıl verip duruyorsun?! Ben sana sordum mu?!" diye alenen parkın ortasında bir çemkirdim.
Döndüm gidiyorum. Annemde bana kızıyor. "Niye insanların kalplerini kırıyorsun?" diye. Dedim ki "Belki de üstüne vazife olmadığı halde, her işime karışıp durarak o benim kalbimi kırıyordur. Herşeye tek taraflı bakmayı bırakın artık!"
Çocuğu olmayan birisi yolda acayip acayip hareketler yaparak yürüse bile dönüp "Kardeşim sen hayırdır?" diyecek birisi çıkmaz. Ama çocuğun varsa yolda dümdüz yürüsen bile "Hava sıcak montunu çıkar, yok çok soğuk o çocuk üşür. Karnı aç diye ağlıyordur. Yedirme daha karnı doymuştur. vs. vs." diye milyon tane mantıksız öneriyle gelen insandan kurtulamazsın.
"Allah aşkına beni bir salın!" diye alnıma mı yazdırayım ya?!
Ay neyse işte hafta güzel başlamıştı ama kadın beni çileden çıkarttı. Genel olarak geçen haftanın özeti ise "nasıl başladı bitti bu hafta hiçbirşey anlamadım" minvalinde oldu.
Hadi bakalım yeni haftamızın gazası mübarek olsun.
Umuyorum ki kimseyi paralamam.
Sevgiler.
Kardeşin gelmiş ne güzel, sevinmişsinizdir bayağı. :) Erkek kardeşin yokken kız tarafının gelmesi bence de garip olmuş.
YanıtlaSilÇocuk konusunda haklısın, herkes her şeye karışıyor. Sen yardım istemedikten sonra kimsenin fikir belirtmesine gerek yok. Ben çok nadiren çocuklulara sinir olurum ama onda bile susarım, gerginliğe gerek yok diye. Bir tanıdık gelmişti bize ilkokula başlayan çocuk anneannesinin annesiyle nasıl saygısızca konuşuyor, kadına bağırıyor falan çocuğun annesi yerine ben utandım. Misafir diye sustum ağzımı açacaktım, kendi saygı göstermiyor demek ki çocuğa örnek olamamış. Yaşlı kadın da doğru duymuyor anlamıyor yazık hasta üzüldüm. Gençlik nereye gidiyor dedim. :/ Çok uzattım kusura bakma. :)
Kardeşimin gelmesi şenlikli oldu bayağı, ev doldu doldu taştı. :)
SilSevilen kalabalıklardı, özlemişiz vallah. Erkek kardeşimin kız arkadaşının işleri hep bir garip de neyse durduk yerde kötü görümce olmayayım şimdi. :D
Yani evet çocuklu insanlar zaten gergin oluyorlar. İnsanın üzerine gidip de iyice germeye elbet gerek yok ama senin durumda daha farklıymış. Gerçekten uyarılması gereken bir durummuş, çok iyi sabretmişsin.
Hepsine ayrı ayrı mutlu yıllar diliyorum, iyi ki doğmuşlar :)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim. Son doğum günü kutlamasını da dün akşam yaparak ayı kapattık şükür. :D
SilKimse kimin ne ile mücadele ettiğini bilemez işte... O kadar iyi yapmışsın ki o kadar yani. Herkes kendi işine bakmayı öğrenmeli artık.
YanıtlaSilGerçekten ama gerçekten herkes sadece kendi işine baksa herşey öyle kolay olacak ki. Ya da birine "Yardım etmemi ister misiniz?" diye bir sorsalar önce, iç böyle gerginlikler olmazdı.
SilTeyzeler her zaman sevimli tontoş değil sanırım ^^
YanıtlaSilBence hiçbir zaman değiller de neyse.... :D
SilSevgi kelebeklerine mutlu yıllar dileri. Anne Bebek Dergisinin ekim ayı sayısında tam da bu konuyu öyküleştirdim. Belki blogda da paylaşırım. Sevgiler.
YanıtlaSilAy paylaşırsanız okuruz vallahi, bize de iyi gelir belki. Hatta paylaşır paylaşır herkes faydalansın diye de çabalarız. Ben gidip dergiye bir bakayım. :)
SilKasım sayısı diyecekken, Ekim sayısı yazmışım yaaa. Kusura bakma. Bir iki güne kadar yayımlanır dergi. Çok teşekkür ederim ilgine :))
Sil:) Ayy tamam hiç sorun değil ya. Bakacağım.
SilKız kardeşinle ne güzel vakit geçirmişsiniz:) ah o teyzeler yok mu, ben de çok çektim onlardan:)) çok iyi yapmışsın bence, biz yandık başka anneler çekmesin:))
YanıtlaSilArtık çemkire çemkire öğreteceğiz gibi geliyor bana, susmakla bir yere varılmıyor çünkü. :)
SilDoğum günleri kutlu olsun. :) Ev görme olayı da pek değişik olmuş hayırlısı demek en güzeli. :)
YanıtlaSilTeşekkür ederiz. Bende hayırlısı deyip deyip geçiyorum bakalım. :D
SilAnneler neden kızlarını değil de karşı tarafı haklı bulurlar ki? Aman ayıp olmasın...
YanıtlaSilBen aman ayıp olmasıncı değil, ne olacaksa olsuncu bir insanım. Bütün mahalle de "ay terbiyesiz" diye parmakla gösterse umrum olmaz. Herkes kendi işine baksın diye kapıma tabela yaptırırım gerekirse. :D
SilKız kardeşinle güzel vakit geçirmene sevindim. İstanbul’da yaşıyorum ama Müze Gazhane’yi hala daha gezmediğimi fark ettim. Oysa ki müze gezmeyi de çok severim. Fırsat bulunca ben de gideyim. İçerisi güzel miydi, beğendiniz mi?
YanıtlaSilHayırlı olsun sürücü kursu işi. İnşallah ehliyeti aldıktan sonra da sağlıkla sürmek nasip olur.
Öyle insanlar hayatın içinde hep var ne yazık ki…
İçerisinden ziyade dışarısı daha güzeldi. :) Müzelerin iç kısımlarında İKSV'nin iklimle alakalı bir sergisi var şu an. Ama açık alanları çok güzel olduğu için çocukları içeride beş dk zor tutabildik. :D
SilAy artık bir alsaydım şu ehliyeti, çok geç bile kaldım da neyse geç olsun da güç olmasın diyelim. Belki sınavlardan da çabucak geçerim. :D
Ehliyet işin hayırlı olsun, kızkardeşlede daha güzel vakitler geçirin. Yaşlılar genel olarak böyle, yapabileceğimiz pek bir şey yok....
YanıtlaSilEhliyet için teşekkür ederim. Bu işin hayırlı olması duaları beni pek sevindiriyor. Benim için mühim bir konu valla. :)
SilBiz yaşlanınca böyle olmayız umarım.
Park baya bir maceralı olmuş, ah o teyzeler yok mu:)
YanıtlaSilBütün deliler de beni buluyor vallahi desem yeri, akıllı bir insana denk gelemeyecek miyim ben hiç? :D
Silkız kardeşinizle kavuşma işi çok tatlıydı özellikle kız kıza avm turu ve arabada tarkan dinleme kısmı. hasret gerçekten çok ama çok zor...
YanıtlaSilHasretlik çok zor gerçekten çeken bilir. Daha yeni gönderdik ama temmuz gelsin diye bekliyorum şimdi yine. :)
SilSakin ol :) Paralama kimseyi :)
YanıtlaSilGaranti veremem. :D
Silher şey çok güzel diyodum kikiki parkta dehşetle bitti. haklısın anne olunca öğüt veren çok oluyo :)
YanıtlaSilAhahahaha ya Deep. Yorumunu okuyunca şey oldum. "Parkta dehşet saçan anne." :D
SilDoğum günleri kutlu olsun:) Kadınlarımız anaç, bir de evdeki adam durumu var, baskıcı ve höt hötçü... Bırakalım onları özgürlük alanlarındaki bilge halleriyle; insan yerine de koyulabildiklerini hissetsinler, iletişimin tadını çıkarsınlar, varolmanın dayanılmaz hafifliğini yaşasınlar!
YanıtlaSilDoğum günleri için teşekkür ederiz. :)
SilVallahi kimse benim üstümden hafiflemeye kalkmasın, benim ayarım yok sonra Deep'in yorumundaki gibi parkta dehşet saçan anneye bağlamayım. :D
Selaaam! Blogger'da yeniyim. Sizi de takibe aldım. Blogumu incelemeye davet ediyorum, teşekkür ederim. Görüşmek üzere 👋
YanıtlaSilSelam!
SilKeşke bütün bloglara copy paste aynı yorumu atacağınıza bu insanlar ne yazmışlar diye zahmet edip de bir okusaydınız. Konu ile alakalı bir yorum yapsanız zaten aaa bu arkadaş yeni bakalım ne yazmış diye gelir ziyaret ederdik.
Burası instagramın takipçi kasmalı samimiyetsiz ortamı değil. Burası bildiğiniz bir mahalle ortamı o yüzden sizi samimiyete davet ediyorum.
Üzgünüm, dediğim gibi buralarda yeniyim. Bu ince ikazınız için teşekkür ederim. Heyecanımı mazur görün, zamanla blog yazılarınızı ve diğer ziyaret ettiğim blogların yazılarını "okuyarak" takip edeceğimi söylemeliyim. Sadece, ilk selamı bu şekilde vermek istedim.
SilSamimiyet konusundaki hassasiyetimi bu ilk yorumdan çıkarsamanızdan ötürü üzüldüm.
Instagram'da takipçi kasmak terimini de yakışıksız bulduğumu ifade etmeliyim, gerçekten büyük bir emek ve sahte/bot olmayan gerçek kişilerden oluşan bir topluluğu bir araya getirmek, inanın bana hiç de kolay değil.
Yine de, dövüşürken hanımefendi değilim, yukarıda da yazdığım gibi, bu ince ikazınızı aldım. Güzel bir blogunuz var, vakit buldukça ziyaret edeceğim, teşekkür ederim.
Çok uzun birşey yazmak istemiyorum anladıysanız ne ala.
SilGözünüz aydın kardeşiniz gelmiş, ne güzel vakit geçirmişsiniz:))) Başkalarının işine karışan herkese aşırı kızıyorum, teyze, amca veya başka biri. Sana ne? değil mi? Ama yok her şeye karışıp illa bir şey diyecekler. Bence çok iyi yapmışsınız cevap vermekle, ben olsam ben de aynısını yapardım. Tanıyor olsa bile karışamaz bir başkası.
YanıtlaSilYazının başlığını çok sevdim bu arada:)))
Teşekkür ederim, geldi de gitti bile ya ne çabuk geçiyor zaman...
SilHerkes herşeyi üstüne vazife sanmayı bir bıraksa rahatlayacağız da işte.... Başlık beni de açtı ya sevdim. :D
Merak etmiştim, güzel olaylara vesile olmuş bu kısa ara. Pastada mum sayısı artıyor yani ;) Nice mutlu yaşlar diliyorum Çınar'a. Askerlik sonrası hemencecik düğün derneğe karışacakmışsınız gibi geliyor. Hayırlısı olsun görümcem :) Fotoğraf çok güzel çıkmış. Kardeşin çoktan gelmiş gitmiştir diye düşünmüştüm. Yazılarında geleceklerini yazmıştın diye hatırlıyorum. Tez zamanda tekrar kavuşursunuz inşallah. Teyzeye de selam olsun, bundan böyle ısrar etmeden önce birkaç kez düşünür artık... Yorumların için çok teşekkür ediyorum. Bizimkiler memleketten döndüler, annemlerle kendi evim arasında dokuduğum mekikler yine başladı. Onlarda internet olmayınca pc min biri de arızalı olunca sorunlar yaşayacağım gibi görünüyor. Animasyon konusunda da en uygun Hürkuş var. Hem gişede lider, hem de korkutucu unsurlar açısından diğer filmlerden daha temiz görünüyor. Aya yolculuk ve Gulliver'i nette bulup baktım. Pek keyif vermediler açıkçası. Hele ki aya yolculuk'un savaş sahneleri beni bile korkuttu :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim merak ettiğin için ya, kalbi güzel blog komşum. ❤ Çınar'a doğum günü kutlamaları pek yaradı, bugün de doğum günü şerefine babasıyla oyun alanlarını turluyor. :)
SilResmen görümce oluyorum bu arada, sağolasın görümcem. :D
Teyze mahallede beni görünce koşarak kaçarmış artık. :D Ovvv iki ev arası mekik dokumayı sen bana sor ben bilirim. :) Bende baya baktım ama haftaya mı sonraki hafta mı ne Niloya giriyor gibi gördüm artık ben yanlış görmedimse onu beklesem diyorum. :)
:) Hehehehe Çınar ilerde bu yazıları okuyunca ne düşünecek acaba. Keşke ahhhh keşke şarkısı ile yorumuma son veriyorum.
YanıtlaSilYok, kimse birşey sorulmasını beklemeden her konuda fikir bildirmeyi kendine hak görüyor. Evlenen kişilere de aynı muamele uygulanıyor. Gerçekten insan sinirlerine hakim olmakta zorlanıyor ya...
YanıtlaSilTeşekkür ederim. :)
Benim kardeşim de her sene bir defa gelir ve biz çıldırırız. Anasını sattığımın yıllık alışveriş kotasını buraya mı saklıyordur nedir, habire alışveriş yaparız. Bu sene bi ara kızım elin amerikanyası bardak satmıyor mu orada diye çemkirdiydim hahahaa :) AVM faslını duyunca içimden pis pis güldüm o sebeple :))
YanıtlaSilYanında çocuğun varsa karışılma hakkı otomatik doğuyor bizim teyzelerimizde :) Çünkü Türkiye ideal annelik damarını maksimumda yaşayan insan güruhundan oluşuyor bence. Yalnız çoccuğumu büyüttüğüme göre bu teyze kervanına ben de katılabilirim bence:))) Dur bugün ben birkaç kişiye bilmişlik taslayayım, iyi aklıma getirdin ahahahaaa :)) Sabır denemesi yapayım azıcık hahahaaa :)
Yine çok eğlendim yazında :)
:) Şimdi biz ilk seferi diye öyle diyemedik tabisi ama muhtemelen bir sonraki gelişine çemkireceğiz. Çünkü her haltı internetten aldığımız için sadece onun yancısı olarak gezdik. Almadan alışverişe çıkmak da açmıyor yalan yok.
SilAhahahahaha, bunu senin aklına nasıl soktum ben şimdi diye bir düşünmedim değil ama senin canın sağolsun ya, yap bakalım sonuçları yaz ama bize. :D
Öncelikle Tarkan'ı; yani Tarkan'ı değil genel olarak Türkçe pop pek dinlemem o yüzden Tarkan'ı da dinlemezdim. Ama kendisinin hal ve hareketleri o kadar hoşuma gitti ki takip ettiğim kadarıyla artık severek dinliyorum kendisini:)
YanıtlaSilKız kardeşinizle güzel vakit geçirmenize sevindim. Merak ettim, erkek kardeşinizin sevgilisinin ailesi ile ilk defa mı tanıştınız? Eğer öyleyse oldukça garip bir durum kardeşiniz orada değilken gelmeleri. Bu arada sağlıcakla döner umarım kardeşiniz. Benim de erkek arkadaşım gitti geldi askere yenilerde. Kendisini baya hasta etmişler askerde.
Parkta yaşananlar gerçekten çok sıkıcı. Yaşlılarımızın çoğu iyilik yaptıklarını düşünerek insanı boğuyorlar genelde gerçekten. Takmamak gerek sanırım, boşuna streslendirmemek gerek kendimizi, siz de zaten demeniz gerekeni demişsiniz.
Tarkan bizim çocukluğumuzun baş starlarından olduğu için hususi dinlemişliğimiz olmasa bile bir çok şarkısını ezbere bildiğimiz birisi olmuş, seneler sonra dinlemek beni de şaşırttı. Ayrıca sana katılıyorum bir sanatçı olarak duruşunu, hal ve hareketlerini çok seviyorum. :)
SilErkek kardeşimin kız arkadaşı ile tanışıyorduk ama kızın ailesi ile ilk kez tanıştık. Ailenin kadın tarafı bir tanışmaya gelmek istediler. Erkek kardeşim gelince de artık tamamına erecek inşallah bu durum. Askere ilk gittiğinde bizimki de bir delirdi ama uzun dönem olduğundan mıdır nedir alıştı gibi şimdilerde.
Diyeceğimi dedimse de o kadar kısa sürdü ki, şöyle karşıma alıp bir üç beş saat bağırıp çağırsam ancak içimdeki birikmiş sinirden kurtulurum sanıyorum. :D