ekim raporu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ekim raporu etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Kasım 2023

2023 Ekim Ayı Okuma Raporu


11 kitapla ekimi de geride bırakmış bulunuyorum. Kışa doğru modumu iyice buluyorum sanırım. Yazın insana nefes almak bile zor geliyor, kitap okumayı siz düşünün.

Slyvia Plath'ın Şairliğinin İntiharı Bağlamında Analizi: Nilgün Marmara yolculuğuma tüm hızıyla devam ediyorum. Nilgün Hanım bu konuda tez yazmış ve tez de sonradan basılmış. Slvyia Plath okumuş olsam çok daha anlanladırabilirdim belki de ama yine de sevdim. Bir oturuşta okunabilen yalın ve net bir eser.

Daktiloya Çekilmiş Şiirler: Nilgün Hanım intihar ettiğinde bir not bırakmış "Daktiloya çekilmiş tüm şiirlerimi yayınlayabilirsiniz." diye, bu kitabın ismi de oradan geliyor. Aslında yazarın yayımlanmasına izin verdiği tek eseri bu diyebiliriz. Beni biraz düşündürmedi değil, geri kalan tüm eserleri için yayımlanmasına izin verilmiş diyemeyiz bu noktada, düşünsenize ölüp gidiyorsunuz ve tüm notlarınızı yayınlıyorlar... Bi tık korkunç.

Hayatın Sesi: Gülseren Hanım'ın son çıkan eserlerinden, sesli olarak Storytel'de dinledim. İnsanlar Gülseren Hanım'a mektuplar gönderip sorunlarını yazıyorlar ve o da onlara verdiği cevapları sonradan kitaplaştırmış. Sanırım bu hanımefendi ile yolumuzun son kesişişi, eserleri bana çok etik gelmiyor açıkçası.

Ateş Sönene Kadar: Bu Hikaye Senden Uzun Osman ile yüreğimin ortasına taht yapıveren Aylin Balboa'nın bir diğer eserini okudum. Bu kitap öykülerden oluşuyor ve eğer öykü seviyorsanız bir şans verin derim. Aylin Hanım geleceği parlak yazarlarımızdan bence.

Dönüşüm: Geçen sene aldığım bu kitabı yerinden bile oynatmadığım için bir parmak toz tutmuştu desem yalan olmaz. İngiliz Merve'nin "Ben buradayken oku da konuşalım üzerine." demesine müteakip bir çırpıda okudum gitti. Düşündürücü, çarpıcı bir eser, zaten ben hariç herkes okumuştur eminim.

Ağaç Diken Adam: Açıkhava Serisinden okuduğum ilk minnoş kitap, içerisinde küçük bir öykü var. Öyküyü de çok sevdim gerçekten, tek bir kişinin bile dünyayı nasıl değiştirmeye muktedir olduğunu idrak etmek için çok güzel bir eser.

Beş Yıl Sonra: Almayı düşündüğüm bir başka kitap ile kapakları inanılmaz benzeştiklerinden yanlışlıkla aldığım bir kitap. Çıtır çerez diye düşünmüştüm başlarken ama kabuğu dişimde kaldı desem yeridir. Yani bir çırpıda okunmuyor, ilginç bir kurgusu olsa da yazarın istediği etki benim üzerimde durmadı mesela aktı gitti. Editörü daha iyi olsa çok güzel bir hikaye olabilirdi ama bu haliyle vasatın bi tık üstünde kalmış.

Anarşık: Şu kitaptan itibaren Fuat Sevimay benim gözbebeğimdir, nokta net. Yarabbi bu ne tatlı bir kitaptı, okurken hem güldüm, hemde çok düşündüm. Fuat Bey bence mükemmel bir yazar, mutlaka bir şans verin.

Ateşten Gömlek: Ofisteki kitap kulübümüzde cumhuriyetimizin 100. yılı şerefine seçtiğimiz bir eserdi. Bu eser için yıllardır "Kurtuluş Savaşı döneminde yazıldı o dönemi çok iyi yansıtıyor." sözlerini duymaktan ezber etmişim resmen ancak okuyunca "öhh" dedim. Bu kitap bayağı bildiğiniz bir aşk kitabı, arka fonda savaş var sadece yani ben bunu ummamıştım. Bulduğumu da beğenmedim.

Gelirken Ekmek Al: Bütün bir ekimi bu kitapla geçirdim diyebilirim. Öykü kitabı olduğundan her güne bir öykü diye diye kitabı yanımda her yere götürdüm resmen. Hatta bir akşam kitabın resmini story olarak paylaştığımda kocamda cevaben "Hayatım söylesen alırdım, burdan paylaşmaya ne gerek vardı." yazmış. Bir çok arkadaşım da "Kaç tane?" diye espri yapmışlar, sağolsunlar. Şermin Hanım gerçekten iyi bir yazar, okuduğum ilk kitabı ama daha önce bir çok yazısını okumuştum. Öyküleri çok çarpıcı, vurucu, ilginç ve aslında hep de bildik. Sadece Şermin Hanım anlatınca çok daha etkileyici olmuşlar. Görürseniz bir şans verin derim.

Seviş Yolcu: Malum Modern & Galataport gezimizde görüp sipariş etmiştim bu kitabı, derleyen de canımın canı Birhan Keskin olunca bir çırpıda okuyuverdim. İçindeki Cemal Süreya'ya ait çizimler çok güzeldi, yazarın bu yönünü hiç bilmiyordum açıkçası. Hatta ressam Cevat Dereli yazara "Arkadaş şiiri bırak diyemem. Resme başla." diye bir not da yazmış. Böyle anekdotlar okumak her zaman heyecanlandırmıştır beni. Kitabı da çok sevdim.

Evveeet, ekimi de böylece ardımızda bıraktık. Gelsin kasım, gelsin yeni kitaplar.
Bol bol kitapla kalın.
Çav.
8 Kasım 2022

2022 Ekim Ayı Okuma Raporu

Ekim ayını dokuz kitapla başarıyla kapattım. Bir ara okumalarım öyle yavaş gidiyordu ki; aynı anda elimde beş kitap vardı ve hiçbirisi de bitmeyecek sandım.

Kağıt Prenses: Elimdeki -hala bitmemiş olan- iki kitap beni giderek daha çok baymaya başlayınca chick lit diye düşündüğüm bu kitabı elime alayım dedim. Chick lit değilse de jet hızıyla okudum. Ergen dramalarını seviyorsanız, okuyabilirsiniz. Yoksa size katacağı hiçbirşey olmayan bir serinin ilk kitabı kendisi. Kimsesiz fakat güçlü bir kız olan Ella'nın bir vasisi olduğunu öğrenmesiyle başlıyor hikayemiz. Ella vasisinin evine geldiğinde ise adamın dört oğlu da ondan nefret ediyor ve bizde olanları okuyoruz. Elbette içinde ergen aşkı da var fakat fazla ateşli değil diyebilirim. Gençlikte okunur.

Soğuk Kan: Polisiye alanında son yıllardaki gözbebeğim Robert Bryndza'nın Erika Foster serisinin beşinci kitabı, aynı zamanda da serinin en az sevdiğim kitabı oldu. Güçlü kadın karakterler seviyorsanız Erika'ya bayılırsınız diyebilirim. Sadece bu kitapta artık biraz beni yordu. Ama serinin son kitabını almama engel olacak kadar da değil.

Paramparça Prens: Kağıt Prenses ile başlayan serinin ikinci kitabı, ne anlatıyordu bu kitap onu bile unuttum tabi... Hah tamam hatırladım. İlk kitapta nefret ettiği kıza aşık olmaya başlayan esas oğlumuz tam işleri s*ç*p sıvadığı bir anda esas kızımıza yakalanıyordu. Bu kitap boyunca oğlanın aşık olduğunu kabul etmesini ve kızı da buna inandırma çabalarını okuyoruz.

Suzan Defter: Ayfer Tunç ile tanışmak sonunda Suzan Defter ile nasip oldu çok şükür. Suzan Defter ismini bir kaç kez duyduğum bir kitaptı. Arkadaşlar arasında olan kitap kulübümüzde okuduk. İki ayrı kişinin günlüğü olması ve kitabın sol tarafının bir günlüğü, sağ tarafının diğer günlüğü anlatıyor olması çok hoş bir detaydı. Ben önce sol kısmı okuyup bitirdim sonra sağ kısmı, böylesi daha kolayıma geldi. Tanışma kitabı olarak ilginç bir kitap seçimi oldu ama olsun, sevdim. 

Çarpık Saray: Eee nerde kalmıştık? Hah tamam. İşte sevgili olan çiftimiz tabi ki iki saniye mutlu olmasın! Ay ne yapsak diye düşünen yazarlarımız da -iki yazarın ortak eseriymiş, böylesi basit bir kurguyu yazmak için iki yazar gerekmesi beni şaşırtmadı desem yalan olur- dur bir cinayet şüphesi ortaya atalım demişler. Kitap boyunca esas oğlan katil mi değil mi diye ikilemlere düşelim istemişler fakat katilin esas oğlan olmadığı da çok belliydi. Katil uşak çıktı desem yanlış yönlendirmiş olmam da işte öyle ilginç birisi çıktı. The happy end.

Bayan Westaway'in Ölümü: BKK'nin -Blogger Kitap Kulübü- ekim ayı kitabıydı, detaylı olarak şu yazıya gömdüm, ilgisini çeken bir daha bakabilir. :)

Lekeli Taç: Çoksatan bir kitabın ekmeğini daha daha nasıl yeriz diye düşünülerek yazılmış bir spin-off kitap. (Böyle mi deniyordu bunlara, bilenler yoruma bir şey etsin.) İlk üç kitap boyunca zaten hikayesinin yarısına maruz kaldığımız esas olmayan bir karakterin esaslıca yazılmaya çalışılmış hikayesi. Yazmasalar daha iyi olurmuş fakat yazmışlar, bende okumuş bulundum. Hatta eksik kalmayayım diye diğer iki spin-off kitabı da sipariş ettim. Evet biliyorum, asla iflah olmam ben.

Tembellik Hakkı: İnce Klasikler serisinden güzide bir eserimizdi. Kendisi yaklaşık elli sayfacık birşey olduğu için keyifle okudum, öneriyorum.

Efsuncu Baba: Ay boyunca nitelikten yana elime birşey geçmedi yukarıda yazdıklarım malumunuz bari nicelikli dursun diye de neler okudum gördünüz. Fakat kapanışı öyle bir kitapla yaptım ki; kendimle bir daha gurur duydum. (Sadece bu kitabı seçtiğim için.) Gürpınar yıllardır kıymetini bilemediğim bir madenmiş meğerse. Yine okurken iki büklüm olduğum yerler oldu. Ofisin dinlenme alanında kahkahalarıma engel olamadığım için tüm kafalar bana doğru döndü, fakat çok iyiydi. Şu yukarıdakilern hepsini unutun ve lütfen bunu alıp okuyun. Nooooluuuuur!....

İşte böyle ekimi de kapattık dostlar, bakalım kasımda neler olacak?

Görüşmek üzere, çüs...

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.