1991 yılının soğuk ve de karlı bir 31 Aralık gününde bu dünyaya gelmeye karar vermişim.
Akşamüstü sancıları başlayan annem gece saatler 00:20'yi gösterdiğinde bana kavuşmuş.
Teyzem yeğeni oldu diye heyecandan bir kazan sıcak suyu üzerine döküp kendisini haşlamış. :)
Babam da ertesi gün gitmiş saati dakikası her şeyi tastamam olarak beni nüfusa kaydettirmiş.
Sonra nolmuş? Sonrası 20 dakika dizisi gibi yeminle...
Hastanede yeni yılda doğacak ilk iki çocuğa altın hediye ediyorlarmış. Benden
önce doğan bebekler ikiz olduğu için altınlar ikizlerin olmuş. :(
Hayır niye yani ikisine de birer altın takıyorsunuz biri de benim olsa olmaz mıydı?
O hazin gecede başıma gelen bu olayla beraber bahtsızlık yakama yapışmış, kalmış.
Tam liselere geçiş sınavına gireceğim yıl LGS kaldırılıp, yerine çok da uzun ömürlü olmayacak
OKS sınavı getirildi. Bu yediğim gol değilmiş gibi üzerine liseler dört
seneye çıkarıldı. İlk dört senelik lise mezunlarından olma şerefine nail oldum. (Gitti
hayatımın bir senesi...)
Babam beni 20 dakika için 1 Ocak doğumlu yazdırınca hayatımın akışı da hoop diye böyle
değişiverdi.
Yılbaşında doğdum bari onun havasını atarım derken, doğum tarihi bilinmeyen
çoğu kişinin doğum tarihinin de nüfusa 1 Ocak olarak kaydedildiğini öğrenmemle beraber
bahtsızlığımın baki olduğuna kanaat getirdim.
Zaten yılbaşı vakti ne bir arkadaşımla kutlayabiliyorum, ne parti yapabiliyorum herkesin
ailesi ile bir planı oluyor. Benim doğum günümde gümbürtüye geliyor,
yalan oluyor.
O sebeptendir ki doğum günümün kutlanacağı ay gelir gelmez tantana yapmaya başlıyor.
Nazımın geçtiği insanlara da canımın istediği hediyeleri aldırıyorum.
Yüzsüzüm ne yapalım? Ama beni şartlar bu hale getirdi.
Neyse gideyim de biraz doğum günü propagandası yapayım.
Şunun şurasında doğum günüme ne kalmış. :)
Sevgiler, yeni yıl çocuğu Applesodaa.