Haftasonu koltuk, yatak ne varsa evde yıkattım dostlar, öyle bir temizlik enerjisi geldi ki sormayın. Arkasından da Katya (robot süpürge) ile temizledik. Bir de tütsü olsaydı da şöyle evde bir yaksaydım tam olurdu. Tütsü falan yakmışlığım yok ama o inanç aşamasındaysam demekse...
BKK için eylül ayında okuduğumuz Şato'yu nihayet bitirdim. Kafka abim biraz beni yordu ama yorumlarımı değerlendirme postuna saklıyorum. Hem de kafam biraz dinginleşmiş olur belki de yorumlarım değişir, kim bilir.
Şimdi de Girls Power Kitap Kulübümüz için (ismi şimdi uydurdum, gidip whatsapp grup adını değişeyim) Normal İnsanlar'ı okuyoruz. Bu grup ayda bir sınırlamasını biraz öne çekmeye karar verdi. Yaklaşık üç hafta gibi bir süre içerisinde okumayı hedefliyoruz. Üçüncü kitabımızı da seçtik, tahmin ettiğimden daha verimli gidiyoruz. Durun bir dilimi ısırayım, üzerimde bunca kem göz ve nazar varken, ne olacağı belli olmaz. :) (Bu da biraz fazla kendimi önemsemek gibi oldu ama beni ben önemsemeyeceğim de kim önemseyecek?)
Bir önceki çekilişin sahibi Eylül Su'ya gönderdiğim paket dönüş yoluna geçti. Gönderdiğim her paketin ilk seferinde geri dönmesi ve ikinci bir kez kargoya gitmek zorunda olmak beni psikolojik olarak bitiriyor. Gerçekten o kadar çok çekiliş fikrim var ki ama kargolarla yaşadığım bu sıkıntılar sonrası hevesim kaçıyor. Şu ışınlanmayı bulsalardı bi...
Neyse çok de şey etmeyeyim. Yarın da fantastik kitaplarımızı yolcu etmek için çekilişi sonlandıracağım. Sonra üçüncü çekiliş postumu gireceğim. Sen beni aşağı çekemezsin evren! -Buraya ayıplı parmak emojisi gelecek.-
Yazıya son vermeden başlığı da açıklayayım durun, evdeki yıkama kurutma işleri nedeniyle ofis günlerimi bu haftalık değiştirdim. Çarşamba ama bendeki pazartesi hissi hiç gitmiyor niyeyse.
Neyse efenim, yazı çok uzadı. Hepinizi kucaklarım.
Yarın görüşmek üzere.