3 Eylül 2015

Beni nasıl delirttiler?

   Evliliğe Giriş 101!

   Alt Başlık: Delirmeye beş kala!!!

   Düğün tarihinin takvimde daha bir gözümüze girmesiyle beraber bizde kalktık; mobilya ve beyaz eşya alışverişi yaptık.

  Beyaz eşyalarımızda Bosch markasını tercih ettik, mobilyalarımızı ise İstikbal'den aldık. İstikbal alışverişimiz 10.500,00 TL'nin üzerine çıkınca bize Vestel televizyon hediye ettiler. Yatak odamızı ise markasız tercih ettik, bir mağazadan butik ürün aldık.

   Gel gelelim konunun delirme kısmına...

   İstikbal mağazası bize Temmuz ayının ilk haftası eşyaları fabrikaya sipariş edeceğiz. Bir ay içinde gelir. Sevkiyat tarihine kadar da depomuzda bekler dedi. Bizde eyvallah dedik. Sonra bizim koltuklar geldi, ünite geldi, masa geldi. Ama konsol ve sandalyeler bir türlü gelemedi. Temmuzun birinden bu güne tamı tamına 65 gün geçti. Düğüne 18 gün var, bu eşyaların ne zaman geleceği ise hala muallakta... Mağazanın yolda dediği ürüne, fabrika daha üretilmedi dediği gün (01.09.2015) İstikbal'den tüm ümidimi kestim. Ne zaman üretileceği, ne zaman geleceği faili meçhul olan bu ürünün ise ben parasını ödedim.. Ve fabrikadan beni arayan zat-ı şahaneye ben kızınca da; "1000 TL'lik konsol ile İstikbal batmaz!" dedi. Yani diyor ki almasaydın.. Haklı da! Allah beni bildiği gibi yapsın.... İstikbal'den yaka silktim. Kuruluma gelen adamların bütün kartonu-pisliği apartmanın içine yığıp gitmesi, üstüne bir de giderken bahşiş istemesi de cabası... Yüzsüzlükte tavan yapan İstikbal'in sloganı ise "Her ev güzel İstikbal'le!". Katılmamamı mazur görünüz ama bence "Her müşteri delirir İstikbal'le!"

   Hadi mobilyalar olmadı, yatak odasından da mı yüzüm gülmesin dedim? Gülmedi. Yatak odasını sabah 11:00'de getiriyoruz diye bizi sabahın köründe Tuzla'ya diken montaj ekibi akşam 17:30'da teşrif etti. Kurulum esnasında dolabın içinde yer alan çekmecelerden birinin cam kapağını kırdılar. Öbürünü de takmışlar, lakin çatlamış. Biz bir cam sipariş ettik, haftaya cumartesi gelir takarız dediler. Ben çatlağı görmesem onu es geçiyoruz anlayacağınız... Sonra iki cumartesi geçip de ses çıkmayınca gideyim şu mağazaya bir bakayım, ölen kalan mı var dedim. Gittim ki ne duyayım daha camları sipariş bile etmemişler. Etmemişler bir şey değil, adam 1 cam sipariş edeceğini sanıyor. O çatlak olan öyle kalacak onlara bıraksam. Hadi sipariş ettin ne zaman gelecek diyorum? Biraz uzun sürer diyor. Ne kadar uzun? sorusuna cevaben; "Ben size veririm, takarsınız siz zaten." demez mi orada çıldırdım. Gerisini yazmaya gerek yok; verdim, veriştirdim... Bu mobilyacılardan bana hiç hayır yok...

   Vestel'i arayıp, televizyon için servis yazdırdım. Her şeyi sordu soruşturdu kadın ama tarih sormadı bana, tam kapatıyordu ki "Tarih belirlemeyecek miyiz?" dedim. "Servisimiz gelmeden önce sizi arar." dedi. Bu arada servis kayıtları da 3 günlükmüş sadece. Bu ne demek anlamadınız değil mi? Açıklayayım. Kaydı açtırdınız, üç gün içinde servisle halleşip de kurulum yaptıramadıysanız sonra tekrar arayıp kayıt açtırıyorsunuz, yine mi olmadı o zaman bir daha ararsınız... Neden bu eziyet? Çünkü "Vestel Gururla Yerli!" Eh bu tam da Türk aklı değilse bende Ugandalıyım!

   Gelelim çeyizin ağır topları, dört büyükler beyaz eşyalara...

   Beyaz eşyaları aldığımız haftanın sonunda eşyalarımızı Tuzla'ya götürdüler. Aynı gün öğleden sonra Bosch servisi gelip, fırınlı ocak hariç tüm eşyaları kurdu. Onu kurmamasının sebebi ise bizim aklımıza gelmeyip de doğalgazı açtırmayışımızdı. Doğalgazın bağlanacağı günü öğrendim ve Bosch'u arayıp ertesi güne servis istedim. Ertesi gün servis geldi, eşyamızı kurdu gitti. İşte o an mutluluktan ölebilirdim.

   Çok şükür ki beyaz eşyalarda bir sorun yaşamadık. Onu da probleme bağlasaydık, bende aklımın azıcık kalan sağlığını da kaybedebilirdim. "Bosch sağlıklı yaşam için, teknoloji!" 

   Derdimi, kederimi şuraya saçtım. Huzurla, huzurlarınızdan ayrılabilirim.

   Esen kalın, Applesoda...

   Not: Resimdeki sosyal mesajı siz aldınız..

0 yorum:

Yorum Gönder

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.