Okurken sevdiğim, duvarlarda görüp beğendiğim, otobüste başkalarının kitaplarında
görüp benimsediğim şiir dizelerini beynim sünger
gibi emip anında arşivliyor.
Sonra bir gün geliyor, olmadık bir anda, belki bir toplantıda
müdürümle mutfakta çay alırken mesela bir kelime, bir cümle yahut bir olay
hafızamı tetikliyor ve şiirin dizelerini yüksek sesle dile
getirmiş buluyorum kendimi...
Sonra karşılıklı bakışıyoruz.
Ne onlar beni anlıyor, ne ben onları.
An geçip gidiyor.
En çok da işten çıkarken "Bekle, bekle geliyorum." diyenlere
"Belki gelmem, gelemem. Beş dakika bekle git." deyişimle meşhurum.
Gördüğünüz üzere şiirin konusu duruma uygun değil. "Bekle" kelimesinin her seferinde bu dizeyi
aklıma getirmesidir buna sebep. :)
Sevgiler Applesodaa.
0 yorum:
Yorum Gönder