Bir gün Ölü Ozanlar Derneği diye bir film izledim.
Bir daha da unutamadım.
N. H. Kleinbaum'un aynı isimli kitabından uyarlanarak sinemaya kazandırılmış.
İzlediğim en iyi uyarlama filmlerden biriydi.
Bu dize bana farklı olduğumu hissettiriyor. Herkesin aynı yoldan gittiği bir hayatta
başka seçimler yapabileceğimi, başka tavırlar sergileyebileceğimi,
kendim olabileceğimi hissettiriyor.
Tam anlatamadım da işte hep hastalıktan bunlar ama öyle bir his işte...
Dizeler Robert Frost'un "Gidilmeyen Yol" şiirinden.
Sevgilerle Applesodaa.
Not: 52 haftalık çelınçın bu haftaki konusu "hayatınıza yön veren bir alıntı" idi.
Ay Ölü Ozanlar Derneği beni de ne acayip çarpmıştı seyrettiğimde. Çok zaman geçti, acaba tekrar seyretsem hala seviyor muyumdur ki?
YanıtlaSilBir de şu aşağıdaki yarışmaya katılamama maceranı okuyunca aklıma kendi katılamama maceram geldi, yazacağım ilk fırsatta :)
Ölü OZanlar Derneği'ni bir kaç sene önce tekrar izlemiştim. Yine yeniden vurulmuştum. Bir deneyip bakabilirsin. :) Yarışma maceranı hevesle bekliyorum. :D
Silve ben hala bu filmi izleyemedim. mutlaka izleyeceğim :)
YanıtlaSilİzleyince bir kritik yaparız. :)
SilÖlü Ozanlar Derneği'nin kitabını da filmini de çok severim. Hatta kitabını okumak için kardeşim aldı bugün benden. Üstüne böyle bir yazı görmek de hoş oldu :)
YanıtlaSil:) Ne güzel bir tesadüf olmuş böyle...
Silpeki kaybolmadın mııııı :)))
YanıtlaSilHenüz değil. :D
Silİnsanlar farklı olabilmek için çok uğraşıyorlar. Yapmadıkları şey kalmadı. Artık klasik sessiz sakin yaşam daha enteresan bir hal aldı.
YanıtlaSilBenim kastettiğim sırf farklı olabilmek için saçma davranışlarda bulunmak değil. Benim kastettiğim kendi gücünün farkına varıp, korkmadan kaçmadan hayatı yaşamak...
Sil