Engin Abim ve Elmas Ablam'ın üç yaşında kızları vardı, Hilal. Engin Abim; Harry Potter ve Felsefe Taşı'nı o zamanın meşhur korsan filmcilerinden çocuk fimi diye almış, amaç Hilal ile beraber izlemek. Biz de sıklıkla kardeşlerimle Hilal'in yanına gideriz, hep birlikte büyüdük denebilir.
İlk kez filmi izlediğimiz gün net olarak aklımda yok. Lakin filmi izlediğimiz bilmem kaç seferden kesik kesik görüntüler var ki beynim sanki onları kolaj yapmış. Bir değil, iki değil en az on keredir izliyorduk ki o sıralar annem bunun aslında bir kitaptan uyarlama olduğunu fark etmiş patronunun kitaplığında görünce...
Sonra da biz çok severiz diye kitabı alıp geldi bir akşam... Resmen büyülendim. O zaman ilk ve ikinci film yayınlanmış ama üçüncü henüz yok. Ama ben ve kızkardeşim dörtten devam ettik okumaya... Sonra beşinci kitap çıktı, tam bin sayfadan biraz fazlaydı o zamanki baskısı valla almaya paramız yetmedi. Derken altıncı çıktı, harçlıklarımızı biriktirip onu aldık sonra...
O seri, o kitaplar o kadar kıymetliydi ki benim için ve o kitaplarla beraber içine girdiğim dünya yazarken bile gözlerim puslandı. Anlatılmaz yaşanır bir durum benim için...
Sonra içimde tutuşan okuma aşkını tabii ki beslemem gerekti. Okul kitaplığından Yüksek Ökçeler'i ve Sefiller'i okuduğumu hatırlıyorum.
Yüksek Ökçeler ne arıyordu o kitaplıkta deseniz bilmem, o yaşa uygun muydu deseniz bence asla değildi. İşte o günden sonra Türk yazarlara karşı kırılması yıllar alacak bir önyargı geliştirdim.
Sefiller de klasik kitaplar konusundaki travmamın sebebidir. İki ciltlik kitabı 200 sayfaya sadeleştirmişler, asıl eserden geriye ne kalmış belli değil. Kim nasıl sadeleştirmiş Allah bilir, bölük pörçük, bittiğinde "Ne okudum ben yahu?" diye düşündüren bir eser. Klasiklerin aslında ne kadar güzel kitaplar olduğunu da yıllar sonra anladım diyebilirim.
O zamanlar tabii çevremde çok okuyan yok, kitaplar konusunda yönlendirecek insan da yok. Zamanla güzel bir okuma zevki geliştirdim ve de besledim.
Tam lise çağlarımda kızkardeşim bir yandan okuyor, annem bir yandan... Okuduklarımızı konuşuyoruz, paylaşıyoruz. Birbirimize öneriyoruz. Çok güzel günlerdi. Şimdi kitaplar hakkında bu kadar çok konuşmaya ihtiyaç duymamın sebebi belki de o günlerin çok geride kalmış olmasıdır.
Herbirimiz farklı yönlere doğru okuma zevkimizi geliştirdik. Çok nadiren kesişiyoruz okuduğumuz kitaplarda... O yüzden bende beğendiğim her kitabı zorla birilerine okutmaya çalışıyorum ki üzerine iki çift laf edelim. İşte o kişilerin hepsi de temelli yurt dışına çıkınca; hislendim, baktım kimsem yok size geldim.
Yalnız yazının sonunu nasıl bağladım belli değil, kendi kendimi alkışlamak isterim. :)
Eee sizin kitaplarla olan hikayenizin arkasında neler yatıyor?
Anlatsanıza, dinlesem biraz...
Patronumun kitaplığından benim de kitap alıp okumuşluğum vardır. Alev Alatlı'yla böyle tanıştım mesela. Evde okuduklarını tartışabilmen iyiymiş, bizde olmayan bir nimete sahipmişsin. Ya da ben o yıllarda sessiz bir zat olduğumdan kendime saklamışım okuduklarımı. Çocuklukta abimi takip ettim. Behrengiler, Aziz Nesinler, Yaşar Kemal kitaplarıyla onun sayesinde tanıştım. Okul harçlıklarım rahmetli kırtasiyeci Refik amcanın sattığı macera kitaplarına gitti. Çocukken öğretmen olan komşumun duvardan duvara kitaplığı da çok beslemiştir beni. Lise yıllarında da yanında staj yaptığım bürodaki bir abla besledi. Seçmem için kolide kitap getirmiş. Koliyi komple aldım tabi. Kolilerin sonrası da geldi. Rus Fransız Amerikan bilumum klasikler... Okuma olayıma sekte vuran evlilik ve çocuk oldu. Bir dönem de çocuk sorunlarıyla ilgili kitapları yuttum. Sonra da işte biliyorsun şevkim söndü... Blogger'da bu şevki canlandıracak paylaşımları takip bana faydalı olacak gibi bakalım gelecek günler ne getirecek :)
YanıtlaSilEskiden ne çok okurmuşsun yahu. :) Benim gençliğimde gelirim yoktu malum kitaplar da çok ucuz değildi. Çok korsan kitap alıp okumuşluğum vardır. Sahaflara da çok giderdim. Yada ekitap okurdum. E kitaplar olmasa napardım. :)
Silİlkokulda hikaye ve masal kitapları çok okurdum. Okul kitaplığından okurdum her şeyi. Ortaokulda Aşkabat Tutsağı Hp'den ilk okuduğumdu ve bayılmıştım. Sonra tüm seriyi okudum. Senin anıların da çok güzelmiş. :)
YanıtlaSil:) Duygu ya Aşkabat Tutsağı ne diye google dan aradım. Sonra HP'den yazdığını farkedince ayıldım. Çok güldürdün beni şu an ilaç gibi geldi.
SilAzkaban Tutsağı yazacaktım, sözlük değiştirmiş. 😅 Kurstaydım, aceleyle yazınca fark etmedim. :)
Sil❤
Sil80-90 sonrası nesiller için Harry Potter'ın yeri genelde ayrıdır, pek çok kişinin çocukluktaki okuma alışkanlıklarına büyük katkıda bulunduğunu da defalarca görüyorum :) Sahiden de büyülü bir dünyaydı.
YanıtlaSilAnne ve kızlar olarak kitap sohbetleriniz de ne güzelmiş :)
:) Bende çevremde çok kişi biliyorum HP ile okuma hayatının zevklerine açılan kapıyı bulan.
SilEvet eskiden güzeldi, şimdi aynı kitaba üç senede bir denk geliyoruz. :D
:) Benimde benimle aynı tempoda kitap okuyan bir arkadaşım yok. Senin arkadaşına imrendim şimdi. Uzaktan uzağa bile olsa hasbıhal ederdik beh.
YanıtlaSilBenim hikayemi okumuştunuz, ben de sizin hikayenizi okudum, hayatınıza dokundum <3 Ve çok haklısınız, benim hala aklım almaz, Ömer Seyfettin ilk okul çocuğu için uygun değildir, orta okul belki ama. -Hele Diyet vardı ki...- O dönem bende de büyük izler bırakmıştır o kitaplar, zoraki okumalar oldular maalesef. :(
YanıtlaSilİlkokul, ortaokul kütüphaneleri için çok bilinçli olmamız gerekiyor. Ben ilerde inşallah çocuğumu takip ederek travmalardan koruyabilirim amin. :)
SilHiç harry poter kitabı okumadım filmlerini zevkle seyretmedim. ama kendime bu konu da tekrardan bir şans vereceğim
YanıtlaSil:) Belki filmler değilde kitaplardan başlasanız daha güzel olabilir gibi.
Silçok tatlı ve hissiyatlı hikaye :) bu yazılardan hep yazsan ya :) anne babam kitap tutkunu onlardan geçti bana :) agatha ve jack london ile :)
YanıtlaSilYazarken gözlerim doluyor sonra... Ama yazacağım yine de. :)
Silçok tatlı ve hissiyatlı anlatmışsın :) güzel başlangıç :) anne babam kitap tutkunları, onlardan geçti :) agatha ile başladım :)
YanıtlaSilAgatha mı delisin. :)
SilHarry Potter kitaplarını görünce gözlerimden kalpler çıktı:))) Bu basımlarını çok seviyorum, bende yok maalesef. Benim okuma alışkanlığımda annemin etkisi büyük, Küçük Prens kitabını alıp getirmişti bana:))) Ailede en çok kitap okuyan benim, kimse benim kadar okumuyor. Ben farklı bir aşk yaşıyorum kitaplarla:)))
YanıtlaSilBeşinci kitap gelecekmiş yakında para biriktirmeye başladım. :D
SilKitap aşkı anlatılmaz yaşanır bir durum bazen oturup kitaplarımla bakışıp sevmek istiyorum. :)
Bende de çok manyak bi Alice in wonderland çılğınlığı var,ben bile çözemiyorum beni...
YanıtlaSil:) Hihihihiihihih, herkesin tutkusuna kimse karışamaz.
SilBana kitabı sevdiren eşim oldu. Evlenmeden önce ders kitabı dışında okuduğum bir kitap yoktu. Kendisine çok şey borçluyum:)
YanıtlaSilBu arada BKK yazısını yazdım, Kitaplık/Okuma Günlüğüm - Eren benden önce yazmıştı zaten. Onun yazısına BKK ile ilgili uzun bir yorum yaptım, müsait bir zamanda okuyabilirsen iyi olur:)
Biraz geciktim ama geliyorum yorumlara malum haftasonu olunca çocuk mesaisi var bizde. :)
SilEşiniz ne büyük hayra geçmiş vallahi.
Çok keyifle okudum, ah o Harry Potter yok mu:))) ben de uzun yıllar önce benzer bir yazı yazmışım; https://okumagunlugum.blogspot.com/2011/01/kitap-okuma-seruveni.html
YanıtlaSilsevgiler:)
:) Harry benim bebeyimm ya. Okudum yazını da, yorum bile yaptım.
SilBenim kitaplarla ilgili bir hikayem yok. Okula başladığımdan bu yana sözel ağırlıklı bir zekam vardı. Zaten eğitimim konusunda da sözel olarak ilerledim. Kitap okumaya Cin Ali serisi ile başladım diyebiliriz. :) Son olarak Harry Potter bizim yaşlar için ayrı bir yere sahip.:)
YanıtlaSil:) Heryerde Harry Potter'lı kıyafetler falan satmaya başladılar ya Çınar'a sürekli alıyorum. Kızkardeşim de bizim tayfa için geç oldu biliyorlar çoluğumuza çocuğumuza alalım diye yapıyorlar diyor. Para tuzağıysa da düştüm valla napim.
SilBenim yaşım senden büyük. Harry Potter'ın ilk filmi gösterime girdiğinde ben liseye gidiyordum. Bir dershanenin deneme sınavından çıkmıştım. Filmin o kadar tanıtımını yaptılar ki kitapçıda görünce alayım dedim. O zamana kadar adını hiç duymamıştım. İlk kitabı Felsefe Taşı'nı aldım. en yakın arkadaşımla beraber okuduk ve ikimiz de çok sevdik. Onun doğum gününde Ateş Kadehi'ni hediye etmiştim. Kitabı okumak istiyorum ama arkadaşıma da hediye almam lazım. Ateş Kadehi'ni aldım ki ondan ödünç alıp ben de okuyayım. Parasızlık insanı böyle yaratıcı yapıyor işte :-)
YanıtlaSilSon kitaplarını üniversitede sınav dönemimde okumuştum. Yurdun çalışma odasında herkes ders çalışırken ben kitap okuyordum. Lisedeki arkadaşımla birbirimizi arayıp kitabın kaçıncı sayfasındaysak oraya kadar konuşuyorduk. Güzel günlerdi.
Bir Potterhead daha buldum. :) Parasızlık insana neler yaptırmıyor. Ateş Kadehi gösterime girdiğinde bende lise bire gidiyordum. Bir hafta harçlıklarımdan para biriktirip de öyle gitmiştim sinemaya. İlk sinema deneyimimdi hemde. Hey gidi gençlik.
SilDediğin gibi bir yönlendirme, o kitap sevgisini başlatmada bir hareket çok önemli. Bende de olmadı çevremde yoktu, ilkokulda kitaplık kolu falan olsam da çok bana sirayet etmemişti, okumak isteği sonradan oldu sevgi ama aşk değil :/
YanıtlaSil:) Olsun sevmekle başlar herşey, ben demiyorum şair diyor. Zamanla aşk olur, sevda olur, tutku olur.... Olur yani azıcık sevince neler neler olur, belki de doğru yazarı doğru zamana denk getirememişsindir sen daha gör bak neler olur sonra. :D
SilNe güzel anlatmışsın okuma yolculuğunu Harry Potter serisini kızımda okudu, filmlerini onlarca kez izledi hiç sıkılmadan , benim çocukluğum da okuyarak ve resim yaparak geçti, kitaplarda gördüğüm resimleri yapmaya çalışırdım bir dönem. Orta okul zamanlarında Sabahattin Aliyle tanıştım okuduğum ilk yetişkin romanı Kuyucaklı Yusuf'tu, Şeker portakalı vs derken klasiklerle tanıştırdı babam. Evde herkes sürekli bir şeyler okurdu. Agatha Christie'ler vs derken, lise de biraz evrildim Emin Çölaşan, Turan Dursun fln okumaya başladım.Resim defterlerine resim yapmak yetmemeye başladı sonra yağlı boyayla tanışınca, okuma serüvenim yavaşladı biraz. O gün bugün ben, fırsat buldukça nadiren okur oldum elim hiç boş kalmadığından olsa gerek, 7 gün çalıştığım yıllarda bile resim, heykel yapmaya vakit buldum mutlaka ama okumaya bulamadım nedense :)
YanıtlaSilBelki de sizin ruhunuza dokunan şeyler kitaplarda değildir. Yine de kendiniz için resim, heykel yapmaya zaman ayırmanız takdire şayan birşey. :)🧡
SilKitap okuma alışkanlığı bana göre mühim bir şey. Okumak güzel tabii ancak bunu sürdürebilmek asıl mesele gibi. Harry Potter serisini henüz okumadım fakat okumayı çok çok istiyorum.
YanıtlaSilSefiller romanının sadeleştirilmiş halini çocukken okumuştum. Şu an evimizdeki kitaplıkta iki ciltli sadeleştirilmemiş hali var. Onları da okumak istiyorum inşallah. Okumak, okuduğunu paylaşmak çok güzel şey. :)
Gerçekten okumak çok güzel, okumaktan keyif alan insanlarla karşılaştıkça da ayrı bir mutlu oluyorum. :)
SilBloğunuzun ara yüzü değişmiş sanırım. Çok şirin olmuş, hayırlı olsun. Kız kardeşiniz ve annenizle okuduklarınızı paylaşmanız ne kadar güzel, aynısı gibi olmasa da dilerim burada da benzer duygular içerisindesinizdir. Harry Potter'ların ciltli versiyonlarını görünce gözümden kalpler çıktı. :)) <3
YanıtlaSilBlog arayüzüm değişmedi de sağ ve sol barlarda paylaştığım şeyleri güncelledim. :)
SilHarry'nin ciltli versiyonları milli servetim resmen. :D