3 Ekim 2022

BKK Eylül 2022 Okuma Raporu

Holaa,

Eylül ayının takvimlerde yerini ekime bırakmasıyla beraber bizde BKK olarak Şato'yu ardımızda bıraktık.

Genel olarak yorumlardan anladığım kadarıyla bu kitabı arkada bıraktığımız için pek üzülen olmayacak gibi. :)

Güncel olarak BKK üyelerinin Şato hakkındaki yorumları şöyle:

Kaplan Diary kitabın anlatmak istediklerini çok güzel özetlemiş, Okuma Günlüğüm ise kitap hakkında çok güzel genel bilgiler vermiş. Alıntılar için de Yüreğimin İklimi'ne baktıysanız şimdi beni dinleyebilirsiniz. :)

Ben daha çok kişisel olarak kitabın bana ne hissettirdiğini yazmak istiyorum. İlk kez Şato kitabıyla Kafka okuma deneyimi yaşadım. Giriş olarak Şato doğru kitap mıydı derseniz, bilemiyorum açıkçası...

Genel olarak açık, anlaşılır ve yalın bir dili olması kitabın okunmasını nispeten kolaylaştırıyordu. Küçük bir karakter listesi ve küçük bir çevrede geçmesi de olay örgüsünü takip etmeyi kolaylaştırdı.

Gelgelim kitap bitmek bilmeyen içsel düşüncelerin uzun uzun paragraflarla ifade edilmesi nedeniyle zaman zaman okunmayı zorlaştırdı. Ben anladım ki düşünce insanı değilim, olay insanıyım. Aksiyon seviyorum, hareket seviyorum.

Bu nedenle karakterlerin içsel düşüncelerini, ya da bitmek bilmeyen monologlarla derdini anlatmalarını okumak beni bir yerden sonra yıldırdı.

Okuduğum paragraflar kafamda bir kakafoniye dönüşmeye başladı sanki; çok konuşan, hiç susmak bilmeyen bir adama tahammül ediyormuşum gibi hissetmeye başladım. Üzgünüm yani Kafka da olsan çekilir çile değildin amcacım.

Çok fazla konuştuğum için şimdiye kadar yıldırdığım tüm arkadaşlarımdan özür diliyorum. Sizi çok iyi anladım canlarım, bundan sonra susacağım. Hatta lafı ağzımdan cımbızla alın o derece yani. :)

Bu kadar şikayet etsem de Kaplan Diary vesile olmasa hep okusam deyip de asla okumayacağım bir kitabı okunmuşa havale etmekten dolayı pek mesudum.

Kitap kulübümüz olsun istediğimde asıl amaçladığım şeye ilk aydan ulaşmakla da kendimi çok şanslı hissettim vesselam. Genelde aynı türlere elim gittiğinden bir müddet sonra kısır bir okuma döngüsünde kalıyorum gibi hissettiren anlar oluyor. O nedenle başka yazarlar keşfetmek, başka türlere açılmak. İnsanları ne, neden etkiliyor görmek için istemiştim bir külübümüz olsun.

Oldu valla, öyleyse hayırlı olsun! 

Ekim ayında Okuma Günlüğüm ev sahipliğinde Bayan Westaway'in Ölümü'nü okuyacağız. Henüz geç kalmış sayılmazsınız, hadi gelin bize katılın sizde.

Adios.

37 yorum:

  1. Yine de büyük sabır gösterip kitabı bitirmenizden dolayı tebrik ederim:) Kolay kitaplar akılda kalıcı olmuyor. Şato, hayatınız boyunca aklınızın bir köşesinde kalacaktır eminim. Benim popüler kitaplardan ziyade klasik kitaplara ilgim daha çok. Aradan bir asır geçse de Kafka değerinden bir şey kaybetmeyecek fakat popüler kitapların ömrü ancak birkaç yıl sürüyor. Gelecek ayın kitabı muhtemelen hoşunuza gidecektir. Benim tarzım değil ama okuyacağım. Dediğiniz gibi aklımızdan hiç geçmeyen kitapları okumak zorunda olmak belki dünyaya farklı pencerelerden bakma imkanı verecektir. İyi okumalar:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aaa asla yarım bırakmam. Kolay kitapların akılda kalıcı olmadığı fikrinize hak veriyorum. Şato'yu ömrüm billah unutmayacağım, bu vesile ile sizi de anmış olurum hep.
      Klasik kitapları da seviyorum ama bazı klasikler için doğru yaşı beklemek gerekiyor. Daha çok kendimle, kendimi dert edindiğim bu dönemde değil de belki de kendimden dünyanın detlerine daha çok dönüş yapacağım ileri yaşlarımda okusam daha çok keyif alabilirdim. Hatta kim bilir belki de seneler sonra yeniden okur ve çok keyif alırım. Bazen doğru zamanlama kitabın bizde bırakacağı hissiyatı da etkiliyor. Bunu en çok Mülksüzler kitabında yaşamıştım.
      Dünyaya farklı pencerelerden bakmak için okumaya devam edelim o zaman, bakalım ekimde nasıl bir pencereye açacağız gözümüzü. :)

      Sil
  2. Biraz sıkılmışsın okurken. Bazen bunu yaşıyorum. Kitabın ne anlattığından çok bana ne hissettirdiği önemlidir. Okur muyum bilmiyorum, tanıtım için teşekkürler. :)

    YanıtlaSil
  3. Ekim için kitabı aldım inşallah okuyacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bende sipariş verdim ama teslimatı bir hafta gözüküyor, hadi bakalım gazamız mübarek olsun. :)

      Sil
  4. birkaç kitabı zor ama kafka yirminci yüzyılın en büyük yazarı. yanına kimse yaklaşamaz :) kafkanın günlüklerini oku bencesi :) milenaya mektuplar, babaya mektup, aforizmalar :) hayatını anlatan kitapları da :) hep hasta yaşamış, bedensel hastalıklar :) bir de herkese aşık olmuş :) sürekli mektup yazmış :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kafka benim günlük hayatta tanışsam seveceğim bir amca değil ben anladım. Yirminci yüzyılın en büyük yazarı bilgisi de neye göre kime göre tartışılır bir durum bence, bende bu husus için başka yazarlar önerebilirim. Dönüşüm'ü almıştım daha önce o nedenle okuyacağım ama keyif almazsam Kafka okumalarımı 40'tan sonraya bırakmaya karar verdim. :D

      Sil
  5. Kafka'yı severim ama iyi bir ruh halinde okumak lazım. Karanlık dili ruhuma ağır geliyor. Ekim için olan kitabı merak ettim. Okuyabilirim umarımm:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kafka'yı sevmek mi delisin demek geliyor içimden ama güzel bende seviyor olmanı sevdim. Hepimiz aynı şeyi sevsek hayatın ne anlamı kalır değil mi?
      Ekim kitabı daha çok olaylı falan olduğu için bende hızlıca okurum diye düşünüyorum, umuyorum ki bize katılabilirsin, kocaman kalpler. :)

      Sil
  6. Vay be, birinci ay tamamlandı bile demek. Sıradaki ay için de keyifli okumalar. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Vallahi bende inanamadım ama bitti, gerçekten güzeldi, kitava ayılıp bayılmasam da bu etkinlik için okumuş olmaktan mutluyum. :)

      Sil
  7. ah kafka keşke yine eskisi gibi okuyabilsem

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Okursunuz ya neden olmasın, olmadı sesli dinlemeyi deneyin. :)

      Sil
  8. Hiç Kafka okumamış biri olarak kendisi hakkında bir fikir öne süremeyeceğim elbette. Ama bu senin yazının geneline, içtenliğine, harbiliğine ve mizahına bayıldığımı söylememe engel değil tabii ki :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Şu yorumu okuduktan sonra gittim bir daha okudum yazdığım yazıyı. Allahım dedim ben neymişim böyle. :D
      Efenim o sizin bakışınızın görüşünüzün güzelliğinden, teveccühünüz. :)

      Sil
  9. Eline sağlık, beni de zorlayan bir okuma oldu doğrusu ama dediğin gibi normalde okumayacağım bir romanı okumuş oldum, pişman değilim:) kitap kulüplerinin en güzel tarafı da bu... yeni kitaplarda görüşmek üzere:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Bayan Westaway için heyecanlıyım ama teslimi 6-10 ekim arası görünüyor. Beklemedeyim.

      Sil
  10. Kafka daha önce okumadığım bir yazar. Anladığım kadarıyla bu kitabı da başlangıç için doğru bir tercih sayılmaz gibi. Diğer kitaplarını inceleyeyim artık. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçeriği okumasam da henüz nispeten ince olan Dönüşüm belki daha doğru bir başlangıç olabilir. :)

      Sil
  11. Kitap Kulübünün en iyi yanı değişik kitapları okutması oluyor:) Kafka'nın Amerika'sını okumuştum sevmiştim de ama yazara bende devam etmedim bakalım belki sonra:) keyifli okumalar,

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kafka anladığım kadarıyla zor bir yazar; seveni tutkuyşa severken, sevmeyeni de sevmiyor işte. :D

      Sil
  12. Şato hakkında yazılar gelmeye başlamış. Kaplan Diary sağ olsun uzun bir yazı kaleme almış. Benim için doyurucu bir okuma oldu. İnşallah diğer arkadaşlarıma da uğrarım. Bu yazını sabitleyecek misin yoksa hafızaya mı alalım diye sorayım. :) Kitaptaki karakter sayısı 10 kişi civarında sanırım, yani fazla yayılmamış görünüyor. Özellikle kitaplar yabancı olduğunda yabancı isimli karakterleri akılda tutmakta zorlanıyorum. Bu anlamda artı puan verdim Şato'ya. İlerleyen zamanlarda Kafka'dan uzun cümleleri olmayan (yazım tarzı böyleyse yapacak bir şey yok tabi) bir başı ve sonu olan bir kitap tercih edilebilir belki...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Bende sana yazılar nasıl sabitleniyor diye sorayım mı? O nasıl yapılıyor bilmiyorum valla.

      Ya da yazı akışta kaybolacak yapacak birşey yok. :D

      Sil
    2. filmgundemi'nde sağda üstte tay filmini paylaşmışım. O öne çıkan yayınlar gagdeti. Onu yapmak için blogger panelinde 'düzen' yazan başlığa giriliyor. Çıkan sayfada sağ tarafta 'gagdet ekle' ye tıklayınca çıkan listeden 'öne çıkan yayın'ı seçiyorsun. Öne çıkan yayın panele eklenince öne çıkan yayının içinde düzenle kısmında bulunan 'yayın arayın'a 'BKK eylül 2022 okuma raporu' yazınca hemen altında otomatik olarak bulduğu yazı başlığını sana gösterir. Bu başlık satırının üzerine gelip tıklayınca yayın tanımlanmış olur. Son işlem ise kaydet'e basmak. Kaydetmeden önce gagdetin içinde en üstte 'başlık' yazan kısma kendine uygun bir şeyler yazabilir, orada gördüğün seçenekleri kaldırabilir veya ekleyebilirsin. Takıldığın bir yer olursa buralardayım ;)

      Sil
    3. Eee yazının boşlukta kaybolmasına karar verdim. :D Şaka şaka deniycem bakalım.

      Sil
  13. Gerçekten öyle uzun diyaloglar, düşünceler, cümleler vardı ki odaklanmak oldukça zor oluyordu. Yine de inat edip okumanın beyin hucrelerimi geliştirmiş olduğuna inanıyorum:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahahahah bu yorumuna o kadar çok güldüm ki. :D
      Umuyorum ki gelişmiştir hücrelerimiz. 🧡

      Sil
  14. :) Kitap kötü değil zaten sadece insanı yoran bir kitap okurken, belki de aralarda bir öykü kitabı alarak insan daha motive okuyabilir.

    YanıtlaSil
  15. Kafka’nın kitaplarından henüz okuma fırsatım olmadı. Başlangıç için belki başka bir kitabını okuyabilirim.
    Bu ayın öneri kitabına baktım. En iyi bilimkurgu dalında övgüleri almış bir roman. Konusu da çok ilgimi çekti. Ekim bitmeden elimdeki kitabı bitirip ben de okumak isterim. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. :) Bu ayın kitabı oldukça ilgi çekici, okuması da kolay olacaktır diye umuyorum. Bekleriz her zaman.

      Sil
  16. Merhaba Mart ayı için seçiğim kitap,
    Orhan Pamuk-Veba Geceleri

    YanıtlaSil
  17. Ben Şato'yu okuyamadım maalesef. Pek zamanım yoktu, olduğunda da başka kitapları okumayı tercih ettim. Kafka gözümü korkuttu. Belki birkaç yıl sonra okurum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kırktan sonra okunsa bence daha güzel olabilir Kafka'nın Şato'su, şu erken yaşlarda derdimiz hep kendimizle olduğundan toplum sorunlarına insan yeterince eğilemiyor. Belli bir yaştan sonra kendimizden vazgeçip toplumu anlayabiliyoruz gibi geliyor bana.

      Sil
  18. Oldukça geç oldu ama. :(

    https://www.rehitu.com/2022/10/blogger-kitap-kulubu-bkk-eylul-2020.html

    YanıtlaSil

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.