Her yeri boyamışsın, çok güzel, ama burada biraz kan kalmış. Zincir kalmış, kırbaç kalmış. Sahneye çıkan hayvanların büyük uzantılarıyla ayaktasın, çok güzel, ama burada biraz aşk kalmış. Sana dokunduğum günlerde bana 'sevgilim' derdin. Şimdi 'ibne' diyormuşsun, çok güzel ama burada biraz sonbahar kalmış. İhanet kalmış, bencillik kalmış. Korkunç yolculuklar planlardık insandan uzağa. Ellerimizi bırakıp, yüzümüzü bırakıp, ayaklarımızı bırakıp gülecektik, çok güzel, ama burada benim çocuksu saflığım kalmış. Aptallığım kalmış düşlerim kalmış.
Bu gece benim için en iri şeyi ağzına al. Evrendeki en iri şeyi; Adımı. Ve sonra tükür onu havaya. Altına geç ve bekle. Çok güzel! Ama burada biraz herşeye rağmen hâlâ benim sana hasretim, benim senin göğsünü yumruklaya yumruklaya ağlayışım, benim... benim senin bana hediyen lök gibi yalnızlığım kalmış.
Küçük İskender / İt Cazı
P.S: Adam yazmış canım. Nasıl hoşuma gidiyor bu yazıdaki bazı kısımlar. Tabi en sevdiğim yanı 'lök gibi yalnızlık'!!! Oradaki 'ibne' kısmını kızlar 'kahpe, kaltak' ve bilimum meşrubatla değiştirerek kullanabilirsiniz.. Yazıyı orjinale bağlı kalarak geçirdim buraya. Noktalama işaretleri dahil herşey aynı. Okey?
Search
About
Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.
Copyright © 2008 dövüsürken hanımefendi degilim.... All Rights Reserved.
Design by Padd IT Solutions - Blogger Notes Template by Blogger Templates
0 yorum:
Yorum Gönder