13 Nisan 2012

Fantastic Stories..

   Fantastik kitaplar okumayı seviyorum. Evet, hala biraz beyin gelişimimde eksiklikler var. Çünkü okuduğum herşey kabus olarak geri dönüyor bana. Nasıl isterdim şöyle felsefik birşeyler okuyup; entel dantel görünmeyi.. Haklısınız, istemezdim. Neyse yine de 6 yaşında bir çocuğun beyin nöronlarına sahipmiş gibi davranan beynim yüzünden bu hafta uyuyamıyorum hiç..
   Vampirler, kurtlar, ejderhalar, büyücüler, elfler... Aslında hepsi gerçek olsaydı bu kadar ilgi çekici olmazdı. O kitapları ilgi çekici kılan da bu sanırım. Yoklar. Ama olsalardı.. Bir yerlerde okumuştum; umut bititirmiş insanı. Sanırım umut yada herhangi başka birşey okudukça daha çok okutturuyor. Gerçi ilkokulda Ayşegül'ün Maceraları'ndan sonra kitap okumayan gençliğimiz için değil vampir ne olursa olsun okuyor diye sevinmeliyiz.
    Okumak iyi de her okuduğunuza kaptırmayın benim gibi kendinizi. Hayır canım, vampirlere inanmıyorum tabii ki de. Ama geçen hafta Vampir Akademisi serisini okurken yazar Rose'un ve Lissa'nın öpüşme anlarında bir hissi tasvir ediyor sürekli. Öpüşürken eylemin kendisine odaklanıp, hisleri arka plana ittiğimden olsa gerek ki; bu hisse karşı bir merak oluştu bende.. Ya aynen öyle tövbe tövbe.. Hayır eylemi bıraktım resmen durdum o noktada. O his geldi mi diye iç dünyamı yokluyorum. Evet bana istediğiniz hakareti edebilirsiniz ama kısık sesle olsun lütfen...
   Neyse hissiyatı bıraktım. Geçen gene banyoda düşünüyorum (hep orda geliyor düşünme hissi ben ne yapayım). Bu fantastik alem hep gözümün önünde.. Eragon Rose'la kol kola, Bella Harry'le çıkıyor falan derken aklıma birşey takıldı. Mesela Elfler, Cüceler hem Yüzüklerin Efendisi serisinde hemde Miras serisinde aynen çıkıyor karşımıza. Ufak farklara takılmayın şimdi. Okuyucuya karşı bir inanç aşılamak var sanki. Benzer dünyalar okudukça gerçeklik hissi uyandırıyor. Çünkü başka bir yerde daha vardı bu diye beyniniz sürekli dürtüyor sizi okurken. On sene daha vampir kitapları okumaya devam edersek belki kan içmeye bile hevesleniriz belli olmaz. Evvel zaman hatırlarsınız ufacık bir yavrucak da kendini pokemon sanıp camdan atmıştı. Bir başka yavrucak kendini spider man sanıp tavandan asmıştı.. Çocukları kandırmak kolaydı da sanki sıra bize gelmiş gibi.. Bilemiyorum tam emin de değilim de öyle aklıma geldi. Dedim ya banyonun buharı yüzünden olsa gerek.
   Neyse dostlar bu iş böyle olmaz dedim. Gerçek dünyaya dönmek lazım. Bu hafta Sabahattin Ali'nin kanımca okunması gereken kitaplarını okudum. Başka gerçeklikler arayışı içindeyim şimdi..

Hadi görüşürüz kaçtım.. xoxoxoxo

0 yorum:

Yorum Gönder

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.