Hey,
* Buralarda olmadığım o günlerde kendimi çiçek böceğe verdim biraz da, evdeki çiçek sayısı öngörülemez bir şekilde arttı. Bir maşallah deyin de bende size vallahi bu sefer ölmüyor çünkü gönül gözümle bakıyorum onlara diye sırrımı vereyim. :)
* Geri dönüp de son yazdığım yazıyı okuyunca Çınar'ın yanlış telaffuzlarını ne kadar özlediğimi fark ettim. Büyüyor yavru tosbağam, artık konuşmaları oldukça düzgün. İşte analığın handikapı da o yanlış telaffuz edilen kelimeleri anımsayınca içinde peydah olan ufak sızıda gizli...
* Birde sağlıklı yaşama merak saldım. Aslında merak salmadım da doğrudan geçtim gitti. Gluteni, şekeri ve süt ürünlerini bıraktım. Damak tadıma uygun yeni tarifler keşfetmekle meşgul oluyorum aralarda... Ayrıca baharatları ve tuzu ısıl işlem görmemiş olanlarla değiştirdim. Deterjanları da kimyasal olmayan ürünlerle değiştirdim ama çamaşır deterjanına alışmakta zorlanmıyor değilim. Geçici birşey ya da sağlık sorunu olarak değil ama kalıcı bir yaşam şekli olması amacıyla geçtim. Tabii evdekilerin eski yemek düzenine benim yeni yemekler de dahil oluyor. Böyle böyle herkesi sağlıklı yaşama geçireceğim. Çınar tabii ki çocuk olduğu için onda sağlıklılar ağırlıklı ama süt ürünleri de dahil olmak üzere devam ediyoruz.
*Sağlıklı yaşama alıştığım şu sıralarda ofiste ya da gün içinde atıştırma ihtiyacım azaldı. Dün ofiste birisi karşımda gün içerisinde sıklıkla abur cubur yedi ve o yerken ben istemsizce kendimi içimden ıykklardan buldum. :) Sanki bende daha önce öyle değilmişim gibi böyle de hemen dışlarım yani, ne fena bir insanım.
*Sağlıklı rutinler ve sağlıklı yemeklerle ilerlerken kendimi bir anda 17 saat açlık 7 saatlik bir yeme düzeni içinde buldum. Ay hayatta o kadar saat aç kalamam derken çabasızca oraya doğru döndü rutinim. Hatta ilk fark ettiğimde bir toplantı yüzünden kalktığımdan beri birşey yeme fırsatım olmamıştı ve sonra 17 saattir hiç birşey yemediğimi fark edince çok şaşırdım. Ayrıca çay, kahveye olan düşkünlüğüm de çok azaldı...
*Blogda hangi içeriklere devam etsem hangilerine etmesem kararsızlığı yaşıyorum. Bu sene leyleği havada gördüm de fark etmedim sanırım. Sürekli bir seyahat halindeyim, o nedenle sırayla gittiğim yerleri yazmaya karar verdim. Ama aylık okuma raporu konusunda çok kararsızım, sizce devam etmeli miyim? Ya da burada okurken en çok sevdiğiniz yazı tarzı hangisi, yorumlarda beni bir aydınlatın rica edeceğim. :)
*Şimdilik bende durumlar böyle bir başka durum raporunda görüşmek üzere, çav.