Yaklaşık altı sene evvel ehliyet almaya niyetlendim.
İşte tüm hikaye böyle masumca başladı. :)
Pek sevgili kocacığım da "Gel, sana biraz direksiyon dersi vereyim." dedi.
Aldık arabayı sürücü kurslarının sınavlarda kullandıkları parkura gittik.
Ben zannediyorum ki gaz, fren, vites, debriyajı hızlıca bir tanıdıktan sonra direksiyona oturacağım.
Kocam da beni otomotiv mühendisi veyahut kendisi gibi bir erkek sanıyor olacak ki
başladı arabanın mekanik aksamlarını anlatmaya...
Anlattıkça anlatıyor o anahtar dönünce arabanın mekanik kısımlarında neler oluyor
tek tek anlattı. Ben tabii sıkıntıdan oturmuş ojelerimi falan seyrediyorum.
Gerekli yerlerde de baş sallıyorum ki hevesi kırılmasın.
Bütün bu mekaniksel anlatım bitince "Eveet, söyle bakalım araba nasıl çalışıyormuş?" dedi.
Bende yüzyıllarca unutulmayacak, ömrüm yettikçe ısıtılıp ısıtılıp önüme getirilecek,
alnıma bir kara leke olacak, belleklerden silinmeyecek o meşhur cevabımı verdim.
"Anahtarla."
Kocam iki gözünü ve de ağzını açmış öylece bakıyor adam tabii diyecek bir şey bulamadı.
Bütün bu anlattıklarımdan onu mu anladın bile diyemedi yani o derece kilitlendi.
O günkü dersimiz de başlamadan bitti. Benim ehliyet alma işi de rafa kalktı. :)
---
Bir sene kadar sonra yeni bir ehliyet alma gündemi oluştu. O sene içinde biraz öğrendim
araba kullanmayı, bindik arabaya eşimle beraber, gayet güzel gidiyorum.
Yolun sonunda u dönüşü için alan var.
Dönüş yapmayı bilmediğim için oraya gelince bırakıyorum aracı, eşim ben çok güzel
gidince dönüş için direktif vermeye başladı.
Arabanın hızını pek kesmeden bir u dönüşü yapmışım.
Bence efsaneydi, kocama göreyse kazaya beş kala. :)
Hala abarttığını düşünüyorum. O günden sonra "Ben senin şoförün olurum.
Nereye gideceksen götürürüm. Aman sen kullanma." dedi.
Bedava şoför bulmuşum hayır mı diyeceğim. "İyi, peki." dedim. :)
Ne zaman ki araba alırız, o zaman gidip ehliyet alacağım. Ancak direksiyon dersleri
için hoca tutacağım. Kocamın öğretmenliği bence pek kötü, benim
öğrenememem gibi bir durum söz konu dahi değil.
Sevgilerle, hala bir ehliyeti olmayan Applesodaa.
Tüm deneyimlerime dayanarak söylüyorum ki; kocadan, anneden, babadan öğretmen olmaz. Öğrencilerine karşı +sonsuz sabırlı olan ben iş oğluma ders anlatmaya gelince çocuğu parçalama moduna geliyordum. Kocamdan direksiyon dersi almaya zaten hiç niyet etmedim biliyorum ki daha anahtara elimi atarkın, "o öyle çevrilmez, daha kıvrak", direksiyona dokunurken "elini yıkadın mı?", gaza basarken "ayakkabının altı temiz mi? Çok bastırma incinir" diyecek. Sülaleye bulaşmamak lazım öğrenme konusunda, annemin hep dediği gibi "canım eller" :))))
YanıtlaSil:) Hahahahaha "canım eller" kısmına katılıyorum. Bende başkalarından öğrenmeye karar verdim.
Silbenimde böyle bir hikayem var eşimle sonra gittim kendime bir hoca tuttum ve işi kıvırdım kocadan hoca olmuyor işin özü yani....
YanıtlaSilKesinlikle olmuyor, bende hoca tutacağım. :D
SilAhahah, anahtarla kısmında koptum ben :D
YanıtlaSilEn yakın zamanda ehliyetli olman dileklerimle o zaman, hem bence çok iyi şoför olacaksın :)
Bence de çok iyi şoför olur benden, yani acayip u dönüşü yapıyorum bi kere. :D
SilHerzaman derler aten eş ten ders almamak gerektiğini... :D Bunu uygulamalı analattığın için saol :D Ahahah :D
YanıtlaSilBen yandım siz yanmayın, kocadan hoca olmuyor Fatma Üzmez'in de belirttiği gibi. :D
SilAllahım hep mi aynı olurlar yahu
YanıtlaSilDemek ki oluyorlar. :)
Silheh heh he...Büyükler boşa dememiş"hocadan koca,kocadan hoca olmaz"diye.Boş ver "özel şöferin" keyfini çıkar.Bir süre sonra senin "özel şöfer" direksiyon dersinin ücretlerini bile verecektir. :D :))
YanıtlaSilBiraz daha canından bezdireyim o zaman ben. :D
SilYok kesinlikle öyle kocayla sevgiliyle çalışmıyor ya:)) Ama mesela beni babam çalıştırıyordu. Çok sabırlı bir insan tabii o yüzden. Peygamber sabrı var kendisinde. Bence erkekler kendileri anlatmayı bilmiyor sonra da anlamıyorsun diye bizi suçluyorlar. Saçmalık -_-
YanıtlaSilBence de kendilerini anlatmayı bilmiyorlar. Ben 18 yaşımda ilk denememi babamla yapmıştım arabayı fındık bahçesine sokunca bir daha da öğretmedi. :D
Silanahtarla :) bu gerçek bir efsane valla :)
YanıtlaSilTarihe adımı altın harflerle yazdıramasam da unutulmamayı garantiledim Deep. 😂😂😂
SilAhahaha nesiller boyu anlatılacak bir cevap olmuş:D
YanıtlaSil:) Kesinlikle öyle oldu, unutmuyor unutturmuyorlar.
SilSorunun cevabını okuyunca benden şöyle bir ses çıktı; hi hi hi ;)) Buraya kısa yazdım :)
YanıtlaSilBen de bir kere abimle tecrübe ettim. Beni Pendikten taa Ömerli taraflarına götürmüştü :) Olmadı tabi.
Para verip öğrenmek en güzeli. Tecrübeyle sabit...
Leylak Dalı'nın da dediği gibi "canım eller" akraba ile bu iş olmuyor. :D
Sil