25 Eylül 2011

Gelecekten Ses Veriyorum :))

   Bugünlerde benim düğün planlarımı yapmakla meşgulüz. Evlendiğim falan yok merak etmeyin canlarım. Hali hazırda bir aday da yok. :) Onlar kıyafet rengi, gelinlik model falan seçiyorlar. Bende benim ve kardeşimin çocukları arasındaki farkları tiyatro oyunu şeklinde ortalığa saçıyorum. :D
   Kızkardeşim ultra zekidir. Makine mühendisliği okuyor kendisi, ben onun yarısı kadar olamadım işte. :) Onun müstakbel kocası ondan da zeki olsun istiyor. Ben normal zeka seviyesine sahip bi insan olarak benim gibi normal bi koca istiyorum. Bu durumda çocuklar arasındaki diyaloglar şöyle gelişiyor canlarım. (Bu arada kurgularda onun bir oğlu var benim üç tane.)
  • Onun minnacık yavrusu gelecek, benim minnacık yavrularımdan birisi su içerken o içtiğin ne biliyor musun h2o diyecek. Benim tosun bi afallayacak tabi. Gel de şimdi tosunuma o haş'ın h harfi olduğunu hidrojen diye de bilindiğini vs. vs. anlat dur... Ne bilsin benim oğluşum ayol. :)
  • Onun aslan parçası gelip benim yavruma içine çektiğin havada neler var biliyor musun diyecek. Benim tosun neler var hava işte yani diyecek. Yavru aslan başlayacak azot var, şu var, bu var diye. Benimki azotta kalır zaten. Anne azot ne mazot mu? Yok yavrum azot o gaz gaz.... Gel anlat işte. :)
  • Onun oğlan gelip ben formula izliyom yea diyecek. Benimki daha iki tekerlekli bisiklet süremiyor ne bilsin formula ne.. :)
  • Aslan yeğenim gelip annemle biz Vettel'i tutuyoruz diyecek benim oğlan vestel uydu anlayacak.. 
   Ahh daha neler var neler işte. Ben bu durumda kendi akıl sağlığım ve çocuğumun yaşına uygun şekilde gelişmesi için kuzenlerini görmelerini yasaklamak durumunda kalacağım. Üzgünüm kadeşceğizim ama siz Fuzuli okurkene benimkiler Hansel Gratel okuyacak. Senin sıpalar klasik müzik dinlerken ben ne kadar istemesem de benimkiler kesin Demet Akalın falan dinliyor olacak. :)

P.S: Burdan anlıyorum ki ben evliliğe, çocuk çoluğa falan hazır değilim. Bugün yeğenimin anaokuluna başlamak için yaptığı masrafı duyunca zaten ben evde eğitim veririm dedim. Ana benim, evi de okula çeviririm. Al sana anaokulu!! Al işte ya benden anne olur mu?? Olursa nice olur bu memleketin hali.. :)
21 Eylül 2011

Kendini Oyalama Yöntemleri vol. 2


  • Yalnızlar Mektebi'ni dinlemek haftanın iki günü akşamları oyalıyor insanı. Arkadaşım diye demiyorum ama güzel yayın yapıyor yani canım.
  • En yakın arkadaşınla onun bunun dedikodusunu yapıp içini soğutmak da faydalı oluyor.
  • Yarın ne giysem diye düşünebilirsin mesela. Bu konuyu düşünmeye ayırdığım vakti Einstein'a verseler adam atomu milyon kere parçalardı biliyorum. :)
  • Tabi ki depresif olunca tatlı yeriz biz. O zaman herkes hemen çıkıyor dışarı ve alıyor tatlısını. Ben 'tiramisu' istiyorum!!
  • Kuzenine sarıyorsun hemen getir artık sevgilini tanışalım, evlenin biz de kerevete çıkalım diye. Sonra resmine pc'den bakmakla tehdit edince şifresini değiştiriyor. Bilimum şifre kombinasyonlarına saatlerimi harcıyorum şu an... Ah başım!!
  • Epilasyon partisi mi yapsak diye düşünmüyor değilim bir de. Evet, evet güzel fikir. Hazırlıklara başlayayım en iyisi ben. 
  • Baktın olmuyor hiçbirşeyden fayda göremiyorsun o zaman uyuyacaksın. Öpüyorum by by...

Bu adamı sevesim var!!

You will be the death of me bury it!
I won't let you bury it!!

Hızına yetişemiyorum.


  • Feyse girdim çıktım bi saat sonra tekrar girdim. Girmez olaydım herşey değişmiş. Ben boşa demiyorum beş dakikaya değişir herşey diye de.. Böyle de şok oluyor ama insan canım. Sevgili Mark canın sıkılıyorsa gel bize börek, kek falan yaparız, rahat bırak şu feysi aaa.
  • Kızların hoşlandıkları erkeklerin her gün değişmesi de ayrı bir mevzu. İnsan hoşlanır birinden takar ona kafayı. Onu düşünerek yatar, onu düşünerek kalkar. Hayır bari olmuyor haftada bir değiştirin şunu hergün hangi çocuk kimin anlamaya çalışmaktan yoruluyorum. 
  • Smslerimin günlük bitiş hızı beni öldürüyor. Öğlen olmadan 167 tane sms suyunu çekiyor telefon, olmayan TL'lerim ve ben başbaşa kalıyoruz.
  • Bu hiçbirşeye benzemeyen yazılar yazan halim de beni öldürüyor.. Kendimden soğuyorum..
20 Eylül 2011

Daraldım!


  • Ağzından çıkanı kulağı duymayan, haddini bilmeden davranan insanlara kıl oluyorum! Sonra bir de öyle patlıyorum ki onlara yüzüme bakamıyorlar. Ama umrumda değil. O saate kadar sabrımı zorlayacaklarına ayaklarını denk alsınlar. 
  • Eğitim sınıfımda bir tane yakışıklı çocuk, güzel kız yok! Ayrıca seviyesiz espriler, saçmalık ötesi konuşmalar da cabası. Bunalıyorum! Deliriyorum! Ve herkes sigara içiyor, ben nefes darlığından kesin hastanelik olacağım bu eğitim bitene kadar sınıfın tek yeşilaycısı olarak. 
  • Bir dünya yazı yazıyorum. Neden mi birtanesini bile buraya koymuyorum. İnsanlar acıdan ölüyorum sanırlar çünkü. Öyle olmadığını iddia etmiyorum ama o yazıları buraya koymayacağım. 
  • Kendini oyalama yöntemlerine devam ediyoruz tam gaz. Gerçi etki seviyeleri tartışılır ama neyse. Ve bir de kadınlar hakikaten de saçlarından çıkarıyorlar herşeyin acısını. Yirmi yıldır sağ tarafa yatmayan kahküllerimi o tarafa gelecek şekilde kestirdim ve ısrarla o yana yatırma çalışmalarım da sonuç vermeye başladı sonunda.. Peki, benim kahküllerimin suçu neydi ki?? Kim bilebilir??
  • Yeni bir arkadaşım oluyor sanırım. Konuşmaları bile neşe saçan bir insan. :) Umarım arkadaşım olur şu sıralar oldukça yalnızım... 
  • Bazı konularda çözümsüzüm. Yılan hikayesini, dallası falan geçti benim çevremdeki insanlar. Zamana bıraktım herşeyi zaman ya herkesin ilacı olacak ya da katili.. 
  • Haydi hayırlısı diyor ve iyi geceler diliyorum sizlere ıssız blogumun dilsiz okurları (yorum atmadığınızdan dolayı yakıştırıldı bu sıfat sizlere cancanlarım)...
  • Söz sende blogspot.
17 Eylül 2011

Kendini Oyalama Yöntemleri vol. 1


  • Git saçını kestir. Sonra o kadar pişman olacaksın ki üç gün üç gece ağlayacaksın. Biraz saçına biraz da başka şeylere ama saçım için diyeceksin herkese. Sonra geçecek üzüntü ondan sonra madde 2'ye geç.
  • Her parmağına farklı bir renk oje sür. Bu iş o kadar zahmetliymiş ki anlatamam dün akşam tam bir saat uğraştım bu işle. Bir de ben profesyonelim yani senin rahat bir 3 saatini alır.
  • En yakın arkadaşınla bir kase dolusu dondurulmuş kremşanti ye. Sonra mideni bozmuş olacaksın zaten. Biz az önce yaptık. Şimdi midemizin sinyal vermesini bekliyoruz. 
  • En hızlı ve akıcısından üç komedi filmini peş peşe izle. Bu seni oldukça yoracak kesin sızar kalırsın.
  • Yine sızıp kalmak için akıcı bir kitap okuyabilirsin. En azından uykusunda rahat edersin. 
  • Çık arkadaşlarınla gez, dolaş. Az sonra da bu uygulamaya geçeceğiz biz canlarım.

Nevermind, I'll find someone like you..

Don't forget me diyen ağzını yerim senin kadın! 
Allah'ım bu nasıl bir sestir böyle kendimden geçiyorum..
Birisi bana böyle don't forget me desin varya onu unutursam şerefsizim!! 
16 Eylül 2011

Dear Future Lover

Gelecekteki sevgili;

Bu aralar gelmek niyetinde isen vazgeç hemen çünkü hiç seni çekecek halde değilim.
Sevgilin falan varsa onu da terket bi zahmet gelemem, çekemem öyle benim yok senin var falan.
Ayrıca benim karasularıma giriş yapmadan önce Judith Mcnaught'un ``Düşler Krallığı ve Linda Howard'ın ``Sweeney isimli kitaplarını oku. Ders al! Feyz al! İbret al! Öyle ol sonra gel!!
Ayrıca yalancının, üçkağıtçının biriysen de vazgeç şimdiden bu sevdadan bir de senin için üzülüp, ağlayamam.

İstiyorum!!

İstekleri hiç bitmeyen kız vol. 2

  • Ben gidiyorum dediğimde gitme diyen birini değil, bende geliyorum diyen birini de değil, beni göndermeyen, gitmeyen birini istiyorum! 
  • Bir sürü bol erkek tshirti istiyorum! Salaş salaş giyinip ortalıkta dolanmak istiyorum! 
  • 10 parmağımda farklı renk oje olsun istiyorum!! (Az sonra yapacağım bu işlemi.)
  • Saçlarım hemen uzasın yine gidip kestirmek istiyorum. (Sinirlerime iyi geliyor ne yapayım?)
  • Midemde uçuşan kelebekleri öldürdüm. Bir daha da uçuşmasınlar istiyorum.
  • Sarışın insanlar yeryüzünden kaybolsun istiyorum, kendim de dahil olabilir. Hatta esmerler de kaybolsun. Kızıllar, kumrallar kalsın yeter ya artık çok kalabalık oldu burası.
  • Kış gelsin, kar yağsın istiyorum. Karlarda yuvarlanmak istiyorum delice!! 
  • Cipsler sivilce yapmasın istiyorum.
  • Adele yanıbaşıma gelsin ``Someone Like You'yu bana ninni niyetine söylesin istiyorum.
  • Şu eğitim bitsin işe başlamak istiyorum.
  • Tv'deki saçma salak diziler kaldırılsın istiyorum.
  • Saçma sapan giyinip minik ikoncan bozmaları olarak dolaşan kızlar yeryüzü yarılsın da içine girsin istiyorum.
  • Benimle konuşurken 'xD' diye gülenin ağzını burnunu dağıtmak istiyorum!
  • Judith Mcnaught'un ``İçinde Aşk Saklı kitabını istiyorum! Hayrına biri hediye alsın bana ya ben kitapçıya gidecek gibi değilim bu günlerde.
  • Aman ne çok şey istedim yine ben öyle işte istiyorum!!! 
15 Eylül 2011

:@

  • Bazen bilgisayar bölümü okuduğum için kendime lanet ediyorum! Bütün pc sorunlarını bana hallettirmeye çalışan insanlardansa nefret ediyorum!!!!!!! 
P.S: Çoookk ama çoookkk ediyorum hemde!!!
14 Eylül 2011

Yalanlar yalanlar söylediniz..

Bu yeni birşey de değil herkes bana yalanlar söyler.

Hep söylüyorlarmış da ben şimdi şimdi farkediyormuşum. Aslında saf bir insanda değilim ama bazı şeyleri duyunca doğru olduğuna inanmak istiyorum.

İnanmak istiyorum, inanıyorum.
Bir gün geliyor öylece kalıyorum.
Adım atmaya çalışıyorum, tökezliyorum.
O noktada öylece duruyorum bir süre, kendi etrafımda dönüyorum.
Sonuç: Hiçbirşey.

İnandığımla kalıyorum. Kalakalıyorum.
Yanılıyorum.
13 Eylül 2011

Gizli-Saklı Yetenekler # 6


Sen gittikten sonra

Ne duygu kaldı ne düşünce,
ne heyecan kaldı ne coşku…
Sen gittikten sonra,
en sevdiğin çiçekleri bile,
sulamadım, kurudular,
ben gibi, kurudular.
Sen gittikten sonra,
en sevdiğin şarkıları bile,
açmadım, sustular,
ben gibi, sustular.
Ve sen gittikten sonra,
en sevdiğin beni bile,
artık sevmiyorum,
sen gibi, sevmiyorum…
bostancıoğlu devran

Herkes gider mi??

Gider!
Zaten bu lafın üstüne başka ne denilebilir ki??

Hiç kimse kara kaşın, kara gözün için yanında değildir. İşi düşen gelir. İşi biten gider.

Bu günlerde benim karasularımda kimse ikamet etmiyor. Yol geçen hanı gibi hayatım var. Yine de onca kalabalıkta bana sadece sen yakışıyorsun ya yalnızlık, adisin işte ne diyeyim...
10 Eylül 2011

Şimdilerde şekerler :)


  • Güzel ve hoş bir yazı koymak istiyorum aslında şekerler ama deftere yazıyorum. Sonra da geçiresim gelmiyor buraya.
  • Pazartesi işe başlıyorum. Heyecanlı falanım böyle çok garip. Bu durum herşeyi nasıl etkileyecek ayrıca da meraktayım.
  • Bazen böyle çok hüzünlü falan oluyorum birden. Nedenini de bulamadım. Ölümcül bir hastalığım var sanırım. :)
  • Tumblr'da gezerken bir şiir buldum. Aslında bu bir şiir mi onu da bilmiyorum ama neyse artık. Tekerleme gibi takıldı ağzıma. Buyrunuz, bakınız: Seni sevmeden ölmektense, ölürüm buna ölmek dersen, başım ağrıyor ölmekteysem, ölüm eşittir dönmek terse.. Yorumsuz. Çok şeker ama. :D 
  • İyi geceler diliyorum. Sevgi saygı ve saçma yazılarımla kalın... Sahi var mı okuyan?? 
P.S: Acı ama gerçeği yani cevabı biliyorum. Şişşt sus tamam duymasınlar..

Anne!!

   Annem youtube kullanmayı öğrendi dünya başıma yıkılıyorr... Diyorum ki: Anne gökyüzünde yalnız gezen yıldızları aç. (Evet öyle şeyler de dinliyorum ne var be??) O gidip türkü ismi yazıyor ama.. Ölmem lazım benim!!

P.S: Hayır türkü de dinliyorum ben ama annemin genç kızlığından kalanları değil canım aaa!!
8 Eylül 2011

Şey oldum... :)

   Aman ne olcam işe kabul edildim işte. :) Hastalığım iyileşme belirtileri göstermeye başladı. :) Ben çok gevezeydim şimdi bütün enerjimi orada konuşarak harcamaya çalışıcam. Bu da çok saçma bi post oldu ama ne yapıym artık. :)
6 Eylül 2011

Şey dicektim..

  • Öncelikle hastayım, ölüyorum diyecektim.
  • Sonra adamın birisi ölüyorum diye birşey paylaşmış ona da öl, geber diyecektim. (Ben hastalıktan ölüyorum da facede propaganda yapmıyorum. Bunlara ne oluyorsa!!)
  • Ondan sonra delianne bloguma yorum yapmış. Çok sevindim diyecektim. :)
  • İş görüşmesine bu hasta halimle gittim, beni kabul etsinler diyecektim.
  • Aman ben dedikçe derim böyle işte siz bakmayın bana diyorum. :)
P.S: İyileşince inşaallah gelir, güzel birşeyler yazarım. Tabi bir de ilham gelirse yani artık... Buyurun burdan dinleyin sevgili okurlarım. 


4 Eylül 2011

Biri farketsin artık!!

Bilmediğim bir neden yüzünden boğazım şişti! Öksürüyorum.. .( Ateşim var ve burnum da akıyor.. Ama kimse bu durumun farkında değil. Dahası annem gelmiş biz evi topluyoruz sende süpür diyor. Ölüyorum ya farketmiyor. Bazen anne sevgisi böyle birşey heralde.. Bazen çevrende gerçekten seni seven birilerine ihtiyaç duyuyorsun.. Bazen herşeye kendi başına yetemiyorsun.. Annemin bu depresyon halleri iyice canımı sıkmaya başladı artık.. Bazen çekip kapıyı, çıkıp gitmek istiyorsun ruhum biliyorum...
3 Eylül 2011

Delirdim.

Evde artık deliliğin son noktalarına geldim. 9 günlük bayram işkencesi bitmek bilmiyor. Bozuk plak gibi bu şarkı dinliyorum. İyi geliyor sizde dinleyin diyorum..
2 Eylül 2011

Haaaaa!!! :)


Allah'ım şu reklam yüzünde Hido'yu bilene seviyorum artık!!! :D 

Arıyorum!!

   Allah'tan belamı mı arıyorum. Hayır canlarım, iş arıyorum... Ama velâkin yok Allah yok yani. Yakında evde kalmaktan delirebilirim. Boş kaldığım süreleri ramazan davetleri vererek geçirdim. Yapmadığım yemek kalmadı. Şimdi canım ramazan da gidince yapayalnız kaldım. :( Annem beni yakında depresyona sokacak eminim. Her ne kadar Veronica Mars izlemek oldukça hoşuma gitse de acilen işe başlamam lazım. Yoksa çıldırmak işten bile değil benim için..

   Bayram bayram havasında geçmedi. Sıradan her zamanki günler gibiydi..
   Kız kardeşim ve erkek kardeşim de okula başlayınca evde annem, ben ve intihar girişimlerimiz başbaşa kalacağız. Belki beni son görüşünüz olabilir.. :(

   Aman çok duygusal olduysa okuma Allah Allah!

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.