Sevgili
Özlem'in Yurtiçi Kargo ile olan macerasını okuyunca aklımda olan ama
paylaşmayı çoktan unuttuğum kendi kargo macerelarımı
gelip anlatayım dedim. :)
Yılın ilk üç ayı içerisinde başıma gelen olaylar sırası ile aşağıdaki gibidir...
-Sürat Kargo-
Suratsız çalışanları ile meşhur süratle gelemeyen Sürat Kargo'dan yüklü miktarda ayakkabı
dolu bir paket bekliyoruz.
Tam da yeni yıl zamanı. Yalnız bu kargonun şöyle bir olayı var ki; bir paket için
asla kalkıp teslimata gelmezler.
Beklerler ki üç beş paket olsun da öyle teslimata çıkılsın.
Böyle eli kulağında hissi ile bekliyoruz da bekliyoruz derken bir baktım eski patronum geliyor.
Tabii ben oradan ayrılırken rakip firmaya geçmişim yaptığım hiç olur iş değil.
Nereye kaçacağımı şaşırdım. :)
Sonra da şöyle bir paylaşım yapmıştım instagramda "Şu kapıdan eski patronum
bile geldi, bir sen gelemedin Sürat Kargo!"
-Horoz Lojistik-
Adını sanını hiç duymadığım bu firma ile Hepsiburada'dan yeni eve set üstü ocak aldığımda
tanışmak zorunda kaldık. Kargo bilgisi gelince "Horoz Lojistik de neymiş ya!"
olup nette biraz araştırdım ki sıkıntılı bir firmaymış kendileri, "Adres bulunamadı." bilgisi girip teslimat yapmamakla nam salmışlar.
"Ya nasip" deyip beklemeye başladım ki; en nihayetinde o beklenen gün geldi. İş yerinde
ihaleye dosya teslim edeceğiz herkes çıldırmış vaziyette ve bir telefon geliyor bana...
Düşündükçe hala inanamıyor olmamla beraber aynen aşağıdaki gibidir.
Kargo: Hanımefendi Horoz Lojistik'den arıyorum da adresi tarif eder misiniz?
Ben: Ne yapar mıyım?
Kargo: Teslimata geliyoruz da adresi tarif eder misiniz?
Ben: Beyefendi ben sizin nerede olduğunu bile bilmiyorum. Şu köşedeki marketin
oradan sağa kıvrılın şeklinde bir adres tarifi falan mı bekliyorsunuz.
Kargo: Biz Yavüztürk'teyiz şimdi.
Ben: Peki, sizin navigasyonunuz yok mu?
Kargo: Ya o şimdi her zaman doğru göstermiyor, siz tarif edin de biz bırakalım.
Ben: Beyefendi kargocu olan sizsiniz, adres bilmek sizin işiniz. İşimin gücümün orta yerinde
size taksici muamelesi yapıp adres tarif edemem. Bütün kargo firmalarının bilip de gün aşırı paket getirdiği bir adresi ilk kez görüyormuş gibi davranmanız da çok acayip.
Kargo: O zaman adres bulunamadı deyip geri götürürüm ben bu paketi.
Ben: Siz bilirsiniz. Ben de gayet tabi şikayet edebilirim sizi. İyi günler.
Telefonu kapattım. Kız kardeşimi aradım ve kargo eğer gelirse teslimatı yapan kişinin yaka numarasını al dedim. Teslimat on dakika sonra yapılmıştı. Adam adresi tarif etmememe
rağmen evi bulabilmişti. Ama tabii şikayet edileceği korkusu ile
koşarak uzaklaşmıştı. Kız kardeşim imza bile almadı, fırladı gitti dedi.
-PTT Kargo-
Bir dergi almıştım, bu sefer de şansıma PTT kargo düşmüştü.
Ben çoğu kargoyu gündüz evde olmadığım için annemlerin evine gönderiyorum.
Bu kargo da oraya gelecekti, günlerden cumartesi saat 11 civarı kapı çaldı.
Kesin kargo gelmiştir dedim. Kapıyı açtık ama yukarı çıkan yok.
İçeri geri dönüp ön tarafa bakan cama çıktım. Aşağı seslendim, kargocu aşağıda bekliyor.
Diyor ki; "Applesodaa adına bir kargo var ama zilde farklı bir soyisim yazıyor."
"Evet, getirin siz." dedim.
Geldi yukarı bu sefer ki konuşma da şöyle:
Kargo: Zilde farklı isim yazınca herhalde yanlış dedim.
Ben: Gündüzleri genelde evde olmadığım için kargolarımı annemlerin evi olan buraya
yolluyorum lakin kimse soyisim farklılığını sorgulamamıştı şimdiye kadar.
Kargo: Aaa buranın annenlerin evi olduğunu bilseydim, kahvede babanı gördüm ona bırakırdım.
Bu kadar yol gelmezdim.
Ben: Error error error!!!