Şimdi kendimi bu kız gibi hissediyorum.
Öyle özgür....
Not: "Benimle uzağa uçacaksın." diye çevirdi Google. Ama emin değilim uçacak mısın da olabilir. Neyse herşeyi devletten beklemeyin canım araştırın sizde aaa!
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Telgrafın telleri... :)
- Sabah daha kargalar bile ayılamadan düştük yollara babamla misafirlerimizi karşılamak için. :) Aman yarebbim o nasıl acılı bir bekleyişti, otobüs de rötar yapınca açlıktan karnım mideme yapıştı. :D
- Bu şarkı da sabah radyoda çalıyordu biz arabada giderken.. :D En sevdiğim yeri de şurası: "Telgrafın tellerini arşınlamalı, Yâr üstüne yâr seveni kurşunlamalı..." Özellikle bu kısmını sevdiğime armağan ediyorum.. :)
- Şiddetli seviyorum ben görüyorsunuz. :D
- Bugün böyle bir halsizim aslında, pek neşem de yok. Ayrıca evde de sıkılıyorum... Eve çağıracak bir arkadaş bile yok etraflarda ki.. :( Yolunuz Çengelköy'e düşerse çaya çorbaya gelin canım..
- Neyse sevdiğimin kuponları ile aldığım ayakkabı da büyük oldu bana. Bir hayırsever olarak bende onu bağışlamaya karar verdim. 38 bilemediniz 39 numara ayaklara sahip bir şahıs arayışı içindeyim. :)
- Bugünlük benden haberler de bu kadar..
- Applesodaa evden canlı bildirdi. İstanbul. 2012..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
23 Eylül 2012
:) Sıkıcı bir pazar günü...
- Sıkıcı bir pazar gününü en iyi bu resim özetler bence. :)
- Bütün gün bir baş ağrısı aldı beni benden. Hiç iyi değilim. Ayrıca smsim bitti. Aslında ben sms de kullanmıyorum ama yokken özlüyorum yine de. Turkcell 5000 tane veriyor bana 500 tane bile bitmiyor ki.. Yine de özledim.. Ama çok özledim. :)
- Dün bütün gün çok kuul takıldık Küboşcum'la. Ama bütün kuulluk mahalleye gelip de marketten çamaşır deterjanı alıncaya kadardı. Yani havası kaçan balon gibi fıss dedi gitti bütün havam. :D
- Axess kart almayacağım diye düşündüm bugün. Dünyada tek kredi kartı o kalsa ona varmayacağım. O nasıl bir reklam anlayışıdır yahu? Resmen axess kartı olmayan herkese hakaret ediyor. Peki ben axess kart almak zorunda mıyım kardeşim?? Zorunda mıyım hee?!
- Bize yine misafir geliyor.. :D Bizim evi bilen bilir. Geleni gideni hiç eksik olmaz. Ama bu sefer kalıcı geliyor. Kuzencezim diyeyim, kuzen sayılırız sanıyorum neyse işte Eliçe geliyor. :D Evdeki kız nüfusu 1 daha arttı. :D Yönetim elimizde!!
- Malum yıllık izindeyim de tatile gitmeyince olmuyor olmuyor olmuyor... :(
- Sevdiceğimle takılacağız artık bir süre bu hafta malumunuz benim için izin almıştı. :D
- Benim evde çok içim sıkılıyor. :(
- Applesoda ağrı kesici ile kafa bulmaya gidiyor..
- Saygılar sevgiler..
- Bu da bu gecenin müziği.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
22 Eylül 2012
:)
- Bugünün türküsü olarak sizlere "Fincanı taştan oyarlar." armağan ediyorum. :)
- Her daim söylediğim türkülere sissy'nin verdiği tepki "Seni doğululara vercez." oldu. Ben şu ağam olasan Ömer'i çok söylüyorum da. :D Ömer diye birini tanımıyorum ama. :D
- Bu akşam bir soğanı elimle kıracak kadar bile güce sahip olmadığımı farkettim.. Allahım ben bu kadar narin değildim canım..
- O değilde kuru fasulye ile soğan etle tırnak gibidir. :D Ama nasıl da güzel gitti anlatamam. Kroyum ama zevk bende canım. :D
- Ayrıca ben hepinize küstüm. O kadar da gözlüklerimizle oturduk niye gelmediniz ki yaa??
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
21 Eylül 2012
Seveceğim seveceğim :)
- Benim sevdiceğim adamın dibi ya!! Bitane o! :)
- Yoğun tehditlerim sonrasında haftaya kendileri tam üç gün izin almış bulunuyor. :) Yani biz bir nevi balayına çıktık sayın siz. :)
- Peki niye tehdit ettim çünkü ben yıllık izinde olacağım. Yani bugün sizlere son kez iş yerinden canlı bağlanıyorum dostlarım..
- Ayrıca şu ayakkabı alışverişinde Markafoni olaya ağırlığını koydu ve ayakkabılar da jet hızıyla yola çıktı. Sanırım gittiğimde evde olacaklar..
- Bu akşam bir İkea çıkarması yapmayı şiddetle planlıyorum. Oralarda olursanız her gördüğüne saldıran kıza selam edin.. (O ben olacağımdır muhtemelen. :D )
- Yarın kahvaltıya saraya bekliyorum hepinizi gelmezseniz çok ağlarım.. :(
- Hep demiştim ben saraylara layık insanım diye kimse dinlemedi beni.. :)
- Şimdi sizlere şu şarkıyı armağan ediyorum.. Lütfen dinleyin ama ayıp..
She is the man Beylerbeyi'nden bildirdi. Saygılar efenim..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
:) Sunshine ben oluyorum..
Herkese günaydın. :) Herkese benden çay demek geldi niyeyse içimden öyleyse diyeyim bari. :) Allah'ım, bu sabah yağmurda çok ıslandım, beynime su kaçtı ondan böyleyim siz bana takılmayın.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
20 Eylül 2012
Küçük Şeyler :)
- Ta taa! Evet neresi bilemediyseniz söylüyorum Beylerbeyi Sarayı resimdeki yer.. :) Bu konuya daha sonra döneceğim canlarım. :)
- İnternetten alışverişte (tamamen parasız, sevgilimin kuponlarıyla yani) dur durak bilmediğim şu noktada ilk kez başıma bir iş geldi. Siparişimin teslim edilememesi gibi bir durum var ortada.. Efendim, neymiş tedarikçi firma yani "Elle Ayakkabı" ile Markafoni arasında görüşmeler sürüyormuş.. Sanırım benim ayakkabılar yalan oldu.. Bakalım ne olacak gelişmeleri aktarırım size artık..
- Tam gaz doğumgünü hazırlıkları devam ediyor. Yoruldum ama değdi yani. :) Tüm paketleme işlemleri sonunda bitti. Sadece bir tek sesimle kaydedeceğim güzel bir doğum günü mesajı kaldı geriye. :) Bir de pasta siparişi.. :)
- Ayrıca zaman, zaman, zaman daha çok zaman istiyorum. Çünkü ne işe yetişeceğimi şaşırmış durumdayım..
- Evlenmek üzere olan kuzenimin evinin eksiklerinin sissy ile bana düşenm kısmını almak için bu yakında bir İkea çıkarması yapacağız. :)
- Sayın Birand'ı bir kez daha kınamak istiyorum. Dün gece haberleri sunarken giydiği denizci mavisi takımın üzerine yeşil neon saat taktığı yetmezmiş gibi bir de saatin olduğu eline yeşil neon bir kalem almış ki efendim saati iyice bir farkedelim. Senin moda anlayışına jant kapağı kaçmış Birandcım. Bir kontrol ettir de gel bakayım..
- Sabahları şarkı söylemeyi çok seviyorum. Hatta evin ordaki yokuştan inerken bir ara elim kolum da oynuyordu. Sonradan ayıldım ve bir arkama bakayım dedim ki ordan bir çocuk iniyor o da bana bakıp biraz salındı, yani oynamaya devam dedi sanırım.. :( Utancımdan öleceğim..
- Şirketin oradaki bakkalla kanka oldum. O sabahları bana niye sinirli olduğunu açıklıyor. Sonra ben aldığım ice-tea'yi banka kartı ile ödeyerek onu daha da sinirlendiriyorum. :)
- Bu aralar hiç yemek yiyemiyorum. Ne görsem midem bulanıyor. Niye böyle anlamıyorum. Ama acıkıyorum da.. Allahım çok şaşkınım.. 0 bedenin altına düşeceğim çok yakında..
- Gelelim resmin açıklamasına. Cumartesi sabahı Küboşcum ve ben kahvaltımızı sarayda yapiciz. Kahvaltı ile ilgili izlenimlerimi sonra anlatırım. :) Neyse demem o ki; cumartesi sabahı gelirseniz bekleriz sizi de. Masalardan birinde güneş gözlüğü ile oturan iki kız görürseniz onlar bizizdir. Zira gözümüze güneş kaçmasın diye öyle oturmayı seviyoruz da. :) Samimiyet kaçıyor diyecekseniz eğer yok kaçmıyor. Küboş samimiyetin kareköküdür. :)
Not: Son madde eğer hava güneşli ise geçerlidir. Havada güneş yoksa, o zaman kikirdeyen iki kız arayınız.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
İşe gitme kabusu..
Bu çocuğa katılmamak elimde değil... Her yeni başlayan iş günü diyorum daha da birşey demiyorum.. Diyemiyorum... Demek istiyor ki resimde; "Benim en kötü kabuslarım uyandığımda başlıyor." Açıklamaya takılmıyoruz. Bilirsiniz İngilizce'm iç güveysinden hallice.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
19 Eylül 2012
Benim bir sorunum var dostum!
Hemde çok büyük bir sorun. Kıyafetlerle başım dertte.. Çok büyük dertte.
- Pantolonlar beni çıldırtıyor. Alırsınız, giyersiniz sonra hemen bol gelir mesela.. Hevesiniz taa boğazınıza kaçar.. Bana kaderimin bir oyunu mu bu acaba? Zaten 34 beden giyiyorum. Daha küçüğü de olacak değil ya canım!
- Sonra mesela tarz mevzusu var.. İş yerinde giydiğin günlük yaşam için fazla klasik kalır. Günlük giydiklerin iş için uygun değildir. Benim babam da Rahmi Koç değil ki otuz çeşit tarz yaratacak kadar kıyafet olsun dolabımda!
- Sonra ayakkabılar var.. Henüz su almayan bir bot bulamamaktan muzdarip bu bünye ayrıca günlük kullanım için de bir ayakkabı bulabilmiş değil..
- Bana bir akıl verin. Yazın babet giyiyorum tamam. Ama kışın bot dışında iyi havalarda ne giyeceğim ayağıma bilemiyorum...
- Sonra bluzlar, rahat olanlar çok zevksizdir. Güzel olan herşey için de sürekli eliniz bağrınızda kalır. Oram açıldı mı buram açıldı mı?? Ne yapalım çirkin mi olalım??
- Sonra kişisel bir sorunum var mesela bir şeyi beğendim mi "Ya yeter başka kıyafetin yok mu senin?" yorumlarını alana kadar giymeliyim ben. Sonra ne oluyor bu sefer de bir daha görmek istemiyorum o kıyafeti..
- Bu üstteki maddeyi takiben bazı kıyafetlerimi aylar yıllar sonra hatırlayıp çok mutlu olduğum zamanlar vardır benim..
- Deli miyim? Sanmıyorum. Büyük ihtimalle normal değilim..
Ama işte sorunum var ne pantolonum ne bir tshirtim var.. Hiçbirşeyim yok mutsuzum...
Not: Allah'ım şöyle bir oda nasip et bana...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Biz sahip çıkamadık...
Adamlar bizim Ömer Hayyam'dan bile faydalanıyorlar görüyorsunuz.. Ayrıca bu arka plan lisedeki teknik çizim defterim gibi görünüyor yahu.
Hayyam tahminimce şöyle demek istemiş: Bu an için mutlu ol. Bu an senin hayatındır.
Not: Lütfen şahsımın yaptığı çevirilere pek kulak asmayınız. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Önceki hayatımda...
Önceki hayatımda vücut geliştiriciymişim... Avustralya'da yaşamayı kabul edebilirim ama vücut geliştirmek hiç bana göre değil.. Benim vücut geliştirme anlayışım yatmaktan ibaret.. :) Ayrıca önceki hayatımda Filipinler'de depremde ölmüşüm.. Çok üzüldüm şu an kendime... :(
Not: Reenkarnasyona inanmıyorum ama böyle şeyler beni eğlendiriyor. :) Uygulamayı denemek istiyorsanız şuraya doğru lütfen...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
18 Eylül 2012
Her yeni gün;
- Şehit haberleriyle güne uyanıyoruz. Ciğerimizin yanmadığı gün var mı ki?
- +18 işaretli haberler görüyoruz.. Babası, bir yakını tarafından tecavüz edilen küçük çocuklar..
- Küçük çocuklarla da sınırlı kalmıyor hayvanlara kadar vardırıyor işi o hayvandan da aşağı yaratıklar..
- Okullarda öğrencileriyle cinsel birliktelik yaşayan öğretmenler görüyoruz..
- Evladını katleden anneler görüyoruz..
Artık görmediğimiz şey kaldı mı ki merak ediyorum doğrusu.. Ne yapalım diye düşünüyorum.. Ne yapmalı?? Bu çocukları okula göndermeyelim mi bu lanet öğretmenleri yüzünden? Zaten sokaklar güvensizdi artık evler, okullar da mı güvensiz olsun? "Babana bile güvenmeyeceksin." diye bir laf vardı eskiden.. O zamanlar sadece lafın laf olduğu zamanlardı işte.. Hadi hepsinden koruduk büyüttük diyelim.. Ya ne yapalım askere yollayıp da şehit mi yapalım??
Lanet olsun diyorum, lanet olsun.. Bugün yarın evlenirsek biz hiç çocuk yapmayalım mı??
Birşey demeyeyim diyorum ama desemde demesemde ne farkediyor ki zaten. Ha içine atıyorsun ha dışa vuruyorsun..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
17 Eylül 2012
Tanrım beni baştan yarat...
"Hayat kendini bulmakla ilgili değil kendini yaratmakla ilgili.." gibi bir manası var sözün.. Her zaman olduğu gibi çeviriye takılmıyoruz lütfen. Zat-ı şahanemin İngilizcesi henüz ilkokul terk seviyesinde çünkü.. :)
Bir de başlığa istinaden şunu dinleyelim o zaman...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
15 Eylül 2012
?
- Bu Mabel Matiz'in solistinin sesi hakikaten çok kötü yahu. İnanın benim sesim daha güzel.. Ama ne yaparsın bir "Söylese O Ben Söyleyemem" çalınca mecburi dinliyoruz.
- Bizim mahalledeki caminin hoparlörü bozulmuş. İmamın ne dediği hiç anlaşılmıyor. Adam sela okusa millet ezan diye namaza gidecek öyle böle değil yani...
- Evimizde kertenkele besliyoruz. Tüm çabalarımıza rağmen evden çıkartamayınca hayvanı annem çareyi onunla konuşarak anlaşmakta buldu. Git mutfaktaki elmaların yanında yat dedi.. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol..
- Bugün sesimin aslında güzel olduğuna inanıyorum, şarkı falan söyleyebilirim diye düşünüyorum. Umarım yarın hala böyle düşünüyor olmam..
- Applesoda bildirdi. İyi akşamlar.
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
14 Eylül 2012
Eminim sevmediğine... :)
Bu şarkı bağımlılık yapıyor. Sabahtan beri mırıldanıp duruyorum..
Gündüz istemedin, gece istemedin. Ne istediğini bir gün bilemedin. Peşimden koştun da n'oldu? Yoruldun mu, n'oldu, n'oldu?
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
:) Hayat Güzelmiş
- Herşey çok sıkıcı oluyor, üstüme geliyor bazen.. Film izlemeye bile üşeniyorum. Gerçi ben herşeye üşeniyorum ya zaten.. :)
- Sevdiceğimin hediyesi trençkotum geldi. Şimdi hevesle ayakkabılarımı bekliyorum.. :)
- O değilde benim kuzenim evleniyor. Yarı abim sayılır, özene bezene hazırlanacağız düğüne yani. Elbise üstüne giymek için trençkotum hazır, elbiseyle takılacak takılarım hazır, ayakkabılarım da hazır. Tek eksiğim bir elbise aslında.. :) Varsa şöyle siyah bildiğiniz güzel bir elbise gönderin resmini bana. :) Yoksa trençkotla gideceğim ama üzerimden çıkarmam artık. :)
- Düğün hazırlığı yapmak da bir garip oluyormuş canım. Evde davetiyeler falan var böyle hazırlıkları yakından görüyorum ya insan hevesleniyor. Sevdiceğimle bizde bir atraksiyon yapsak mı ki acaba?? :)
- Neyse onu da bir kenara koyarsak harıl harıl doğum günü hazırlığı yapıyorum. Yalnız öyle böyle değil büyük bir hazırlık yaptım. Sürpriz sürpriz üstüne olacak. :) Yalnız sevgilim her sene aynı performansı beklemez inşallah. :)
- Bütün hafta mesai yapmak, hiç durmadan çalışmak çok yorucuydu.. Ama sevdiceğimin beni gelip alması ve bir iki saat dışarı çıkarması çok hoş bir jestti. :)
- Yarın evde misafir ağırlayacağım. Hafta sonu gelince ev kızı mod on bizde ne yapalım. :)
- Bu akşam babamın üstün zaplama yetenekleriyle bütün kanallardaki dizileri izledik yeminle.. Bütün karakterler kafamda birbirine girdi.. :)
- Bloguma dün rekor bir giriş yapılmış, kimse de bir ben geldim yazmadı. Kim geldi kim gitti hiç bilmiyoum ki ama... :(
Not: Emir'in sonunu hiç iyi görmedim o kocaman ağızlı kıza aşık olacak bu gidişle.. Bence Hazal'ın dizisi tutmazsa onu da Efe gibi geri getirsinler. :) En azından o kız güzeldi insanın baktıkça içi açılıyordu bu ne ya kara kuru çirkin bir kız... Ay kusiciimm..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
11 Eylül 2012
Güzel bi gün... :)
- Başlıktaki replik Harry Potter'dan alıntıdır. Tabii ki bende çocukluğumu ve gençliğimi Harry Potter okuyarak geçirdim.. Açıkçası 22 yaşıma giderek yaklaştığım şu günlerde gerçekten yaşlandığımı hissediyorum.. Çok duygusallaştım.. :)
- Güzel bir gün çünkü sevdiceğim bana yine yeni kuponlar almıştı dün ve bende o kısa süreli aşk yaşadığım trençkotu aldım kendime.. 40 TL'ye aldım hemde. Hiç bu kadar ucuza alabileceğim aklıma gelmezdi.. :)
- Ya ben sevgilimi çok seviyorum.. Ona da diyorum beni nereden vuracağını çok iyi biliyorsun diye. :)
- Ayrıca bugün bir yoğunluk var iş yerinde anlatmaya kalksam anlatamam akşam olur. Zaten mesaiye kalacak gibi görünüyoruz bu gidişle.. Yandı gülüm keten helva yani..
- Helva demişken dün canım bir helva çekti ben bile kendime şaştım. Zira bugünlerde hiç tatlı birşey yiyemiyorum. Çikolata görünce bile midem kalkıyor. Ölecek miyim nedir? dünyanın sonu gelmiş gibi..
- Yalnızlar Mektebi açıldı, bilginize dostlarım.. Bi göz atın derim ben...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
10 Eylül 2012
Kanatlarını özgür bırak..
Kanatlarını açana kadar, uçmaya ne kadar uzak olduğun hakkında hiçbir fikrin olmayacak..
Not: Bu yukarıdakine benzer birşey anlatmaya çalışıyor resim. Çeviriyi ben yaptığım için yanlış olması çok muhtemeldir. Zira İngilizce'm kıt biraz nasıl desem.. Hani biz Türkler derler ya anlıyorum ama anlatamıyorum. Heh! Ayenn öyle işte.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Öleceğim...
- Ah nasıl bir ağrıdır, nasıl bir sancı çekmektir bu?? Öleceğimi hissediyorum şu anda..
- Kız kardeşim de blog açtı artık kendisi şurada ikamet ediyor: "yalın ayak". Yalnız o "emir'in yolu'nu izlerken ağlayan ablam" postunda bahsettiği ablası ben değilim not düşeyim dedim. :D
- Hep diyorum internette alışveriş yaparken kazıklanıyoruz diye.. Şurada gördüğünüz bilekliği Kadıköy'de 3 liraya satıyorlardı.. Bilmesek inanacağız yani..
- O kadar dedim tutumlu kız olacağım internetten alışveriş yapmayacağım ya dünya kararımın arkasında durabilecek miyim diye beni sorguluyor bildiğiniz...
- Öncelikle sevgilim bana 150 TL'lik alışveriş çeki almış Markafoni için ki ben para ödemeyeyim de ordan alayım diye. Ama ne oldu tamam onu harcadım ayakkabı aldım da o sırada bakarken bir sürü başka şey daha beğendim.. Yine de almadım..
- Yukarıdaki maddeye devamen Koton kampanyasında bir trençkota vuruldum. Kısa süreli bir aşk yaşadık.. Kısa sürdü çünkü kız kardeşim almamı engelledi. Sağol varol canım. Gerçi o ihtiyaçtı ama neyse...
- İnat ettim alışveriş yapmayacağım ya, tabii haftasonu her gittiğimiz yerde internetten alışveriş için indirim kuponları dağıtıyorlar.. Adaletin bu mu dünya diye diye gezdim oralarda...
- Neyse sonunda ben kazandım sonuç olarak bu haftayı acil ihtiyacım olan tayt ve Koton indiriminden alınmış iki küpeyle kapattık.. Sevgilim hediye kuponu ile aldıklarımı saymıyorum onlara zaten para ödemedim canlarım..
- Ayrıca baktım ki benim tasarruf anlayışım pek tasarruflu değil. Gittim güne girdim. Ayda 100 TL vereceğim. Ama nerde o eski günler... Ne kek, börek var. Ne toplanma var. Ne de çay, kahve, muhabbet var. Anca gidip parayı veriyorsun bitiyor...
Not: Resimdeki kupon Koton'un alışverişlerime karşı hediyesiydi. İsterseniz siz kullanabilirsiniz. Biliyorsunuz ben alışveriş diyetimdeyim zira..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
7 Eylül 2012
Küçük Şeyler :)
- Ne zaman çalışmak zorunda olsam aklıma bloga yazacak bir sürü şeye geliyor. Ne bloga yazabiliyorum. Ne işe konsantre olabiliyorum. Böyle bir sürüncemede kalma hali..
- Sürünceme de nasıl bir kelime olduysa artık. Kendime hayret ediyorum..
- Bizim evde çamaşır yıkama hızına hayranım. Sabahtan atıyorsun kirli sepetine çamaşırları, akşam dolabına geri gelmiş oluyor. Bazen bunları yıkamadan mı koyuyor annem tekrar dolaba diye düşünmeden edemiyorum..
- Eda Taşpınar'a "Sanatçı değilsiniz, manken değilsiniz. Nasıl böyle ünlü oldunuz?" diye sormuşlar. "Giyinme kabiliyetim ve medya yüzünden." demiş. Halbuki ben onu hiç giyinik görmemiştim...
- Ve o güzel sözleri için bu şarkıyı günün şarkısı armağan ediyorum.. Sevdiğim şu kısmı da sana gelsin: "Yanında durucam, hep onun olucam.. Yarısı olucam ben..." :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
6 Eylül 2012
Ciddiyet?
Ben herşeye gülüyorum. Peki bunun neresi anormal?
Şöyle ki herşeye ama herşeye gülüyorum. Ofiste gtalk'dan yazıyorlar sürekli "ahahah hahaha" diye cevaplar veriyorum. Ya da hep gülümseme işaretleri ":) :D gibi" gönderiyorum insanlara. Sonra mesela mesaj atıyor kızlar, yine gülüyorum. Mailler geliyor yine yanıtlar gülücüklü gülücüklü gidiyor benden. Hayır Allah gülmekten ayırmasın da ben ciddiyetsiz miyim acaba?? Yani gülünecek şey var gülünmeyecek şey var değil mi?
Ama yok ben onu anlayamıyorum galiba. Sinir oldum kendime ne bu canım hep gülmeler falan cıvık kızlar gibi... Ay soğudum kendimden...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Ben buraya çıplak geldim :)
Bugün bu şarkıya taktım kafamı, yani bunun cıvığını çıkarana kadar bu şarkıyı dinleyeceğim.. :) Yalnız olurda dalıp, yüksek sesle söylersem hapı yuttum demektir o ayrı canım.. :)
Hem hepimiz çıplak geldik dünyaya... :)
Yazar burda niye böyle demek ihtiyacı hissetti hiç bilmiyorum.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Patatesli poğaçalar aşkına :)
- Bu sabah çok erken kalktım Fatma Abla yeni açılan pastanenin patatesli poğaçaları çok güzel erken gelip kahvaltı edelim diye tutturdu çünkü :)
- Patatesli poğaçalar aşkına, gözüm açılmamışken daha evde giyinmeye çalıştım, düşünün halimi..
- Bir de yeni bir hırkam var onu giymek istiyorum ama yakasını broşla tutturmak gerekiyor. E tabi bende yok broş falan. Aldım elime bir küpe onunla tutturdum. :) Fatma Abla hayran kaldı yaratıcılığıma.. :)
- Neyse ettik kahvaltımızı ama öyle bir alıştırmışım ki kendimi ice-tea içmediğim için kahvaltıda sanki ayılamadım gibi geldi bana.. Şimdi bir yandan içip bir yandan ayılıyorum.. Bana afiyet olsun.. Sizlere kolay gelsin diyeyim artık. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Ah pizza...
- Bugün hislerime tercüman oluyor şu resim.. Yemek yapma oyununa başladığımdan beri facede aklımda enteresan enteresan yemekler uçuşuyor.. Hayırlısı diyelim..
- İETT'nin yaptığı zamdan ve öde öde bitmeyen borçlarımdan sonra tutumlu olmaya karar verdiğim için öyle pizza vs. gibi şeylere para harcamamaya karar verdim..
- Ayrıca bir senedir bilfiil çalışıyorum. "Ne koydun kenara?" diye sorsanız bana yok yok hiçbirşey yok ortada.. Bu nedenle de şu reklamlarda gördüm altın hesabı açtıracağım kendime. Yatırım yapmanın vakti geldi dostlarım..
- Allah'ım tutumluluk yolunda sen yardımcım ol yarebbimm.. Amin..
- Hadi hayırlı günler herkese.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
3 Eylül 2012
Nefes alıyorum.. Alamıyorum.
- Evet her gün yeni bir başlangıçtır, diye düşünüyordum uyandığımda. Ama bugün başlamadan sona erdi bence.
- Öncelikle İETT'nin yaptığı zamla ayıldım. Uykulu hallerim yerle yeksan oldu, yıkıldım.
- Sonra iş malumunuz. 4 günlük bir tatilden sonra iş hiç çekilir dert değilmiş anladım.
- Onu da geçtim. İnce giyince üşüyüp, az kalın giyince terleyip de kendimi menopoza girmiş gibi hissetmeme sebep olan o ne olacağı belirsiz aylara gelmişiz anladım.
- Aşağısı bıyık, yukarısı sakal misali olan maddi durumumdan ve iki yakamı hiç yan yana getirememekten bunaldım.
- Şirketin ordaki bakkalda Cafe Crown Latte hala yok. Çok daraldım.
- Şöyle hamurlu pastalı cafeli bir iş istiyorum. Dilek tuttum. :)
Not: Resimde "Her gün yeni bir başlangıçtır, derin bir nefes al ve yeniden başla." diyor. Çeviriyi ben yaptığımdan kelimesi kelimesine böyle değilse de üzerime gelmeyin sakın. :)
Notun Notu: Yeniden başla diyor ya, bugünü baştan alsak da İETT hiç zam yapmamış olsa... Valla nasıl dokundu bu zam bana bilmezsiniz.. Evlat acısı gibi koydu... :(
Notun Notunun Notu: Zam muhtemelen bugün yapılmamıştır ama ben bu sabah farkettim. O yüzden zamana takılmayalım. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
2 Eylül 2012
Saçlarım canım saçlarım diyorum!!
Şimdi ben banyo yapacaktım. Gerçi hala yapmayı düşünüyorum da, sürüsüne bereket her çeşit şampuan stoğumuz tükenmiş. Karşı komşudan isteyeceğim ama. Yuh, canım olmaz! Onlar bile bizden istemedi hem daha şampuan. Ya çamaşır deterjanıyla ya da bulaşık deterjanıyla kafamı yıkayacağım. Acaba hangisi daha etkili sonuç verir? Ya da yıkanmasam mı ki?? Ay bilemedim şimdi..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Bizim evden bildiriyorum..
"Bir türlü ödeyemedim, borç borç üstüne.."
Kızkardeşimden oldukça özlü bir söz. Hayatımızı tanımlıyor. Bak işte ikimizde birbirimizin aynısıyız. Borç harç yaşayıp gidiyoz gari..
Kızkardeşimden oldukça özlü bir söz. Hayatımızı tanımlıyor. Bak işte ikimizde birbirimizin aynısıyız. Borç harç yaşayıp gidiyoz gari..
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Hayatım kayıyor...
Maddi hayatım aynen burada görmüş olduğunuz ışıklar gibi kaydı.. Kayıyor... Ay mahvoldum..
Not: Manzara bizim evin salon penceresinden aynen bu şekilde görülmektedir. Aslında böyle tipi kayık değil tabii, çekerken benim elim kaydı birazcık da..
Notun Notu: Aman çok kaymalı bir post oldu.. :)
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Search
About
Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.
Copyright © 2008 dövüsürken hanımefendi degilim.... All Rights Reserved.
Design by Padd IT Solutions - Blogger Notes Template by Blogger Templates