23 Haziran 2025

Dünya tek, biz ikimiz...

Hello canımlar,

Öncelikle şunu belirteyim delirmedim ama yaz bitene kadar delirmeyeceğimi de garanti edemem, Bakırköy'de lütfen şahsım için bir boş yatak bulundurulmasına dikkat edelim.

Küçük danamla karne alma işinin altından başarıyla kalktık, bugünler biraz zor olsa da üstesinden gelmeye de çalışıyoruz.

Sokaklardan eve gelemediğimiz günlerdeyiz, üşenmedim bu akşam oturdum okulun açılmasına kaç gün kaldı diye takvim yaptım. Beni taşlamadan önce peki bir sorun bakalım, neden yaptım?
    
    1. Sayılı gün çabuk geçer tabii ki bunu benim söylememe gerek bile yok.
    2. Benim şu sıcakta kapasitemin yettiği tek şey uzanıp tavan seyretmek iken, evladım erkek olduğundan mütevellit; atlamak, zıplamak, hoplamak, hiç olmadı tepinmek bütün bunların yanında tüm gün aralıksız futbol konuşmak istiyor ki.... Bakın iki günde temiz tükendim.

Eğer uyum haftası dedikleri şey yalan çıkmazsa, geçtiğimiz iki günü de düşersek 69 gün daha direnmemiz lazım, yok geçen seneki gibi okula gidince; "Tamam tanıştık, şimdi gidin haftaya gelin." derlerse eğer uzaklara bakmaya gerek yok beni gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinde bulabilirsiniz.

Gidip instagramdan story atacağım çocuğumla tüm gün futbol konuşacak, arada biraz oynayacak, sokakta takılırken göz kulak olacak aklı selim bir kişi aranıyor diye.

Olmadı yaz okulu şart artık, ben durumlarımız neticesinde yaz okulu nasıl olur kestirememiştim. Gerçi yaz okulu dedikleri de nitelikli dolandırıcılıkta yeni bir seviye ama deniz düşen yılana ay pardon dolandırıcıya sarılır yapacak birşey yok. 

Ya da akıl sağlığımın farklı bir kısmından feragat edip bir süre annemlerin yanına gideceğim, çocuğum temiz hava, bende sinir stres yükleneceğim.

Seçeneklerin her biri, bir diğerinden daha iç açıcı nasıl karar versem bilemiyorum.

Amaaağğğnnnn neyse canım, bir şekilde su akar yolunu bulur, ben bir 69 gün daha elbet bir şekilde direnirim değil mi?

Burada bana güzel şeyler söylemeniz lazım yorum olarak, yalan olsa da inanırım.

Sevgilerle Delisodaa.
18 Haziran 2025

Sarılırsak geçer mi?

Hello,

Bayramın birinci günü dışarı çıkmaya ikna edildim ama daha evden çıkmadan bazı tatsızlıklar oldu.

Dışarı çıkmak da bana yaramadı, bedenen orada ama aklen ve kalben neredeydim allah bilir...

Eve dönüş yolunda bir şekilde kendimi ağlarken buldum, insanların ağlayan kadınlara uzaylı gibi bakmasını ne yapsak bilemiyorum bu arada...

Öyle ağlayarak ve yürüyerek sakince eve döndüm. Her ikisine de ihtiyacım vardı ve iyi geldi diyebilirim.

Ama o sırada birşey farkettim, neden ben hep yalnızım?

Biliyor musunuz ben birilerinin çocuğu olmak nasıl birşey hiç bilmiyorum sanırım. Yani sanmam gerçekten bilmiyorum. 

Babam sadece kendisi ile ilgilenen bir insandı, annemse babam yüzünden sinir hastası olmuştu. Kullandığı ilaçlardan uyuşuk uyuşuk dolaşırdı. İlaçları bırakınca da iş buldu ve evden kaçmak çaresi oldu.

Küçük anne diyorlardı bana, altı yaşındaydım ve evde kız kardeşimle yalnız kalıyordum. Mesela "küçük anne" tanımlamasından ne kadar nefret ettim insanlar asla bilmez, çünkü bana kimse sormadı bunu... Beni bu tanımlamanın karşılığına dönüşmek zorunda bıraktılar.

Saat kullanmayı ben o sırada öğrendim. Akşam annemin eve geleceği saati beklerdik, kızkardeşim ağlardı. Bazen susturmayı başarırdım bazen de başaramaz bende ağlardım. Camda otururduk beraber ağlardık.

Yani anneliği çok iyi bilmekle beraber (çünkü çok uzun süredir kardeşlerimin annesiydim), bir ebeveyne sahip olmak nasıl birşey bilmiyorum. Seni düşünecek büyüklerinin olması her şartta iyiliğinin gözetilmesi nasıl birşey hiç bir fikrim yok.

Belki önceden bunlar canımı acıtmıyordu ama anne olduktan sonra sanırım eksik çocuk yanlarım ortaya çıktı.

Hatta kız kardeşim ve erkek kardeşim ben boşanacağımı söylediğimde çok şaşırdı ve nasıl tepki vereceklerini bilemedi. Aslında sanırım onlar için de sanki ablaları değil anneleri boşanıyor gibi bir durum oldu.

İşte o gün eve dönerken gerçekten her şartta iyiliğimi gözeten bir annem-babam yok diye çok ağladım. Yanlış anlamayın kendi kendimin sırtını sıvazlamayı çok iyi biliyorum. Bilmem yine de ağlamama engel olmasa da.

Önceki gece Çınar'a durumu anlattıktan sonra sarıldık yattık Çınar'la. Düşünüyordum o sırada, kendi kendimi telkin ediyordum, geçecek hepsi zamanla diye...

Sonra dedim ki kendime belki de biz Çınar'la birbirimize sarıldıkça benim yaralarım da geçer.

Ne diyorsunuz sarılırsak geçer mi sizce de?

An itibariyle bugün boşandık, cuma günü gidip son resmi evraklarımızı teslim alacağız. Çınar bugün babasının evinde ve eğer isterse orada kalacak. "Burada kalmak çok iyi bir fikir." diyormuş babasına.

Sanırım ben kocamı, Çınar'da beni terketti. Tabii ki bu işin şakası.

Biliyorsunuz yaşarken hiç komik değildi ama üç beş sene sonra geri gelip okuduğumda yazının içerisinde gülebileceğim küçük anlar olsun istiyorum.

Muhtemelen yakında yine gelirim, kalın sağlıcakla.

Eksik kalan çocukluklarınızı sevgiyle kucaklıyorum.

Applesodaa

Search

About

Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.