Bu arada boşanma başvurumuzu da yapınca artık yavaş yavaş insanlarla da kararımızı paylaşmaya başladık. Kızlarla bir akşam buluşmuştuk, "Eee ne var, ne yok?" sorusuna "Boşanıyorum." deyince herkese kal geldi. Kimle konuşsam "Ay ne desem bilmem ki.." şeklinde yorumlar duyuyorum. Arkadaşlar "Hayırlı olsun." denilebilir mesela, çok da abes kaçmaz yani.
Ay bir de kararımı eşimle paylaştığım ilk günlerde ev üstüme üstüme gelince kafeye gitmiştim çalışmaya, eşim de sonra uğradı bir şey için, konumuz boşanma ama kafede "Sevgi anlaşmak değildir, nedensiz de sevilir." çalıyor. B*k biliyorsun sen diyesim geldi şarkıcıya da diyemedim, içimde kalmasın size yazayım bari.
Daha önce de dediğim gibi kavga gürültü olmayınca, ortada insanlara mantıklı gelen bir sebep görünmeyince şımarıklıktan işte tutturdum bir boşanma, bana rahat battı havaları esiyor eşimin arkadaş grubunda.
Eşime "velayeti sen al, boşanmıyorum de bırak sürünsün mahkemede yıllarca" şeklinde akıllar veriyorlarmış. Adamı delirtmişler, elimden bir kaza çıkacaktı dedi. Allah insanı dost görünümlü düşmanlardan korusun.
Sevemedim karagözlüm ben senin arkadaş grubunu yıllarca diyemedim mi, yok valla dedim. Dedim yani içimde tuta tuta geldik buralara, artık saldım çayıra mevlam kayıra ama tabii saygı çerçevesinde. İstedim ki görsün ki uzak tutsun hayatından bu faydasız yaratıkları, ona da bi zararları dokunmasın.
Bir de bu gruptan birinin eşi bana nasılsın iyi misin, var mı bir ihtiyacın şeklinde bir mesaj attı. Üzerine yazışmaya başlamıştık ki "Görüşelim bizim de durumlar sıkıntılı zaten, benim konuşmaya ihtiyacım var." dedi. Bak dedim iki gün sonra boşanacağım dersin benden bilirler, sen gene de git başkasıyla görüş. Tabi ben aslında dalga geçiyordum ama o sırada kız bana "Neyse kocam geldi, sonra konuşuruz, şimdi senle konuştuğumu görmesin." yazdı. Galiba ben yasaklandım arkadaşlar, RTÜK herhalde bana da yayın yasağı getirdi. Ay şaka gibi... Ama gerçek.
Aaa bu arada şey demişler arkamdan, kararı çok kesin, gemileri yakmış. Gemileri yaksam ruhunuz duymazdı ben limanı dinamitledim aslında ama neyse...
Yani bir de neden arkamdan söylenen her söz de bir şekilde önüme geliyor ya, çekilin gidin hayatımdan yeter be yeter diye naralar atacağım en sonunda.
Bir de mesela bekliyorlar ki salya sümük ağlayayım, perperişan olayım. Tamam da o evreleri biz evin içinde yaşadık, üstelik de çocuğumuza çaktırmamak için deliler gibi çabalayarak. Ağladık, zırladık, bir noktada da tükendik. Sizi inandırmak için biraz da size mi ağlamamız lazım anlamadım ki?
Ben ağlayamıyorum artık şu noktada, işi bir miktar deliliğe vurmak beni daha güçlü yapıyor. Bende böyle yaşıyorumdur belki acımı, size ne yahu?! Sözüm tabii size değil çevremizdeki densizlere.
Gördüm ki çevremi güzel insanlarla donatmışım, kimse bana neden, nasıl demedi. Herkes bir karar vermeden enine-boyuna düşünüp öyle karar verdiğimin farkındaydı. Bana sadece bir ihtiyacın var mı, ne yapabiliriz senin için, çıkmak konuşmak ya da değişik birşeyler yapmak istersen söyle. Neye ihtiyacın olursa söyle şeklinde destekleyici yorumlar geldi.
Ne gelirse manasız, faydasız, çıkarcı, dedikodu yapmaya yönelik yorum eşimin çok sevdiği o arkadaş grubundan geliyor. Eh işte bazen de acı gerçekleri insan böyle zamanlarda görüyor. Gerçekten çevresindeki insanlardan bunaldı ve destek alacak da bir arkadaş bulamıyor. Onun için de durum çok zor ama elimden dua etmekten başka birşey de gelmiyor.
Boşanma talebi benden geldiği için eşimin bu fikre alışması zaman aldı. Dinledi, anlamaya çalıştı, hak verdi, bazı noktaları fark etti ama yine de boşanmaya gönülsüzdü. Bir yanı kabul etse de gerçekten bir yanı da direniyordu.
"Başvuru yapmaya gitmeden önceki gece sabaha kadar düşündüm. Gitsem mi gitmesem mi diye deliler gibi kafa yordum. Ama en sonunda dedim ki elinin değdiği ne güzel olmadı şimdiye kadar. Bir çok talebine direndim istemedim ama sonucu görünce de çok beğendiğim, tahmin etmediğim kadar güzel oluyordu her seferinde. Ya da direndiğim her kararın, güzel sonuçlara varıyordu, ancak sonradan görebiliyordum. O yüzden bunu istiyorsa, bunun herkes için iyi olacağına güveniyorsa vardır bir bildiği dedim." dedi bana.
Böyle düşünerek bulabilmiş içinde o gücü, ben kendisinden razıyım dostlar, kayıtlara geçilsin. Boşanmaya giderken bile bu kadar güzel düşünebildiği için ne desem bilemiyorum, azıcık da ağladım tabi...
Yine de nazar etmeyelim de bakın henüz boşanmadık, bu arada tarih 18 haziran olarak verilmiş, hakkımızda hayırlısı...
Görelim bakalım mevlam neyler, neylerse güzel eyler.
Not: Bu arada milletin ne söylediğini gram kafama takmıyorum, ama gün olur devran döner ilerde kim ne demişti diye hatırlamam gerekirse diye herşeyi kayıtlara geçmeye ant içtim. İntikam almam gerekirse ileride hanımefendi olmayabilirim yani kimseye öyle bir söz vermedim.