- Sonra sen gittin uzaklara. Aramıza mesafeler girdi. Mesafeler girince suskunluklar girdi. Sen üzülme diye anlatamadıklarım ve senin anlatamadıkların girdi aramıza. Sonra sen gittin işte uzaklara birbirimizin bilmediğimiz, görmediğimiz diğer yanlarını gördük ve de özlemler girdi aramıza.. Özledikçe hırçınlaşmalar, hırçınlaştıkça suskunluklar... İşte sen gittiğinde yalnızlık vardı sadece benim yanımda... Can acısı, hasret ve de gün geçtikçe büyüyen sevda... Gittin ama geleceksin de.. Gelene kadar bizi yiyip bitirmese bu kara sevda.. Sevgiliye mektuplar..
- İş yerinde ayrı sıkılıyorum. Eve gidiyorum ayrı sıkılıyorum. İnsanlar zaten can sıkmak için yaratılmışlar mübarek... İçim bir fena oluyor artık.
- Haftaiçi çok şükür bitti diye sevinmişken, cumadan başlayan pasta çalışmalarını hiç mola vermeden ancak cumartesi sabah yedi buçukta sonlandırabildik. Buna müteakip de sabah on buçukta geri kalktık. Bu uykusuzlukta bu bünye en nihayetinde kafayı yedi tabii ki de.. Ancak yeni açıldım gençler.
- Pazartesileri hiç sevmem. Salı'dan da geçtim. Gelsin artık şu hafta sonu diye dualar üstüne dualar ettim.
- 2 gün sonra blogumun doğum günü...
- Bugün de hiç yazacak havam yok gerçekten. İçinizi daralttım biliyorum ama neyse depresyonuma verin.
- Sevgiler.
24 Aralık 2013
İçimdeki sıkıntılar aldı yürüdü tek başlarına iktidar oldular...
Author:
dövüşürken hanımefendi değilim
Search
About
Bendenizle ilgili bilgiler için "Kim Bu Kız" sayfasına gidiniz lütfen.
Copyright © 2008 dövüsürken hanımefendi degilim.... All Rights Reserved.
Design by Padd IT Solutions - Blogger Notes Template by Blogger Templates
0 yorum:
Yorum Gönder