Bu hafta başladığından beri
zamanın nasıl geçip gittiğinin hesabını tutamadım.
Bir bakıyorum sabah uykudan ayılmadan işe
başlamışım,sonra bir bakıyorum ki akşamüzeri olmuş. Zaman sanki bir su elimde avucumda tutamıyorum bu sıra...
Hasretle, sevdayla, özlemle,
her gün daha da büyüyen bir aşkla
bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum.
Kısmetse kavuşacağımız gün gelsin diye dualar ediyorum.
Bir yandan da çeyiz hazırlıkları tüm hızıyla devam ediyor. Akşam yatak örtüsü bakacağız kara kuzumla. Eve gidince de gözüme kestirdiğim sahan takımlarını alacağım kısmetse. :) Bana hediye almak isterseniz, listeyi hemen atarım canlarım. :)
Kötülerin kötüsü ise tabi ki benim Blair Cadısı patronum. Aman nazar değmesin de bugün de hiç sesi çıkmadı kendisinin. Lakin gün bitmedi henüz, başımıza halen gelecek birtakım şeyler olabilir.
Gün sonunda çok çalışmaktan üzerime çöken yorgunluğun bile tatlı bir hissi var. Hele ki günü bağırışsız çağırışsız tamamlamışsam. Huzurun nasıl bir güzellik olduğunu şu son iki günde tekrar anladım..
O huzuru bir tutabilsem onu da alıp kendimi bir odaya kilitlerim belki. Fakat kendisi bir kuş misali arada bir lütuf edince geliyor.
Huzurlu günleriniz olsun.
Sevgiler, Applesodaa.
0 yorum:
Yorum Gönder