Morning morning canlarım,
Yazın sonunda biz Ordu'dan döndüğümüzde annem bir on gün daha memlekette kaldı. Bu arada hem evden homofis çalışıp, hem çocuk bakan, her gün akşama ne pişireceğim diye düşünen bünyeme de daral geldi.
Annem döndükten sonra, dedim ki ben izin alayım kimseye de söylemeyeyim. Çünkü söylesem annem de kendi planlarını yapacak ve ben gene istediğim hiç birşeyi yapamayacağım.
Böylece kafa iznine çıkmış bulundum. İznin ilk gününde ne yaptığım malumunuz bir sinema, üzerine biraz avm turu derken kendi başıma gayet sakin bir gün geçirdim.
İkinci gün evde bütün gün pineklemeyi planlarken aklıma salı pazarı düştü. Sanırım en son lisede falan gitmiştim. Eşime biraz naz-niyaz ettikten sonra kendimi pazara bıraktırdım. :)
Sonra anladım ki ben bu tür kaoslar için çok yaşlanmışım arkadaşlar. Tezgahların önü bir kuyruk ki sormayın, hayır fiyatlar da mağazadan az hallice ama ne bileyim insanlardaki bu sevda neden?... Birde herkes valizle gelmiş, alıp alıp valize atıyorlar, ilginç geldi.
O sırada beni bırakıp dönen eşimi annem görmüş, eşim anneme beni bıraktığını söylemiş. Annem beni aradı işe mi gittin dedi. Yoo dedim, aslında evdeyim diyecektim fakat tam o sırada birisi "Gel vatandaş gel..." nidası atınca yalanım ikindi ezanını bile göremedi inanın. Öğleden sonra izin aldım dedim.
Pazardaki kaos beni açmayınca hızlıca turlayıp çıktım, zaten yalanım da aşikar olmuş, keyfim kaçmış. Sonra kuzenimle Ümraniye'de buluşmak için o tarafa geçtim onu beklerken de resimdeki tatlı ile kendime biraz moral, motivasyon yüklemesi yaptım. Bir müddet de kuzenime elbise bakmak için mağaza mağaza dolaştıktan sonra kendimi eve attım.
Üçüncü gün İngiliz Merve ile birlikte birkaç birşey almaya Eminönü'ne gidelim dedik. Bilirsiniz ki buraya erken gitmek gerekir. Gerçi tabii Merve uyuyakaldığı için biz öğlene ancak vardık ama neyse... Almaya gittiğimiz şeylerin bir kısmını unutsak da almaya gitmediğimiz birçok şeyi de alarak döndük orası da ayrı. :)
Beta Tea sponsorluğunda yenilenen handa oturup keyif yaptık dönmeden ki bu kısım günün yorgunluğunu almaya yetti. Geç gittiğimiz için dönüşümüz sarktı, anneme de mesaiye kalmış havası vermek zorunda kaldım ama neyse...
Dördüncü gün soluğu İstanbul Modern'de aldık. Eşlikçim İngiliz Merve ile bir sergiyi daha nasıl gezdiğimizi bir sonraki yazıda detaylıca anlatacağım. Gene gülmekten karnımıza ağrılar giren bir sanat gezmesi oldu. :)
Sonrasında projesine çok çalıştığım ama alamadığımız Galataport'u gezdik. Ordan da bizim evin orada yer alan Büyük Çamlıca Camii'nin İslam Medeniyetleri Müzesi'ne getirdim Merve'yi...
Yorgunluktan tükenmiş bir şekilde eve zor indik, anneme de gene mesai bitişi camiye çıktık diye yalan attık. Bu hafta söylediğim yalanları tek tek yazıyorum ki ilerde unuturum falan başıma bela olmasın, açar kontrol ederim. :)
Son gün artık gezecek takatimiz kalmadığından yeni evli kuzenim bizi evine çağırınca kalktık ona gittik. Kuzenim ne hayal etmişti bilmiyorum ama biz yiyip içip yatma niyetiyle gitmiştik ki öyle de oldu. Yedik, içtik, attık kendimizi koltuklara. TV'de Ömür İle İlyas'ın hikayesini açtık (Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz sevgimi kimse sorgulamasın). Ömür Reis'e sevgimizi pekiştirip İlyas'a küfürler ederek bayağı terapisel bir gün geçirdik.
Bu son gün için de anneme Demet'in evinden çalıştım yalanı attım. Akşam da kocam bizi almaya geldi. Kapanış bayağı iyiydi yani...
Eh sizin de gördüğünüz üzere fakat ne çalıştım be canım. :)
Sevgiler Yalan Söylerken Pek Hanımefendiyim'den...
Bayıldım, ne eğlenceli yazı :) ( Anneyi kandırma kısmı hariç 😊)
YanıtlaSilArada bir gerekiyor böyle şeyler canım. :)
SilHahahaha, okul kırmak gibi bir heyecan bi mutluluk:D İyi yapmışsın.
YanıtlaSil:) Teşekkür ederim, valla güzel geldi. Hiç pişman değilim gene olsa gene yaparım.
Sil😂
YanıtlaSil:)
SilA hahahahha en son cümledeki yeni nickname' e bayıldım :) :D
YanıtlaSil:D Tam olarak bu haftaki halimi yansıtıyordu.
SilEğlenceli geçmiş günler. Gerçekten okulu asmak gibi olmuş :)
YanıtlaSilOkulu da hiç asmamıştım aslında büyüdükçe serseri oldum ben. :D
Silİzniniz boyunca da yalana çalışmışsınız, dilerim ücreti acı ve kederle ödenmez :)
YanıtlaSilÇok çok bir hafta trip yerim diye düşünüyorum. :)
Silhafta yalan olmuşşş :)
YanıtlaSil:D Ahahahah çok iyi yalan söylermişim yeni keşfettim.
SilHahahah senin yalan mükemmel bir amaca hizmet etmiş ama:)
YanıtlaSilKesinlikle hayır annem dese git gez gönlünce kızım ben neden yalan söyleyim. Madem izne çıktın çocuk bak diyecekti, bir çeşit mecburiyetti efenim. :)
SilYa nekadar eğlenceli bir yazı çok eğlendim:))) Annen blogunu meraka sarmasa bari:) yoksa seni evlatlıktan reddeder 😂
YanıtlaSilAhahahahas yok bir ara göstermiştim hiç ilgisini çekmedi. :)
SilBildiğim tek bir şey var. Anneniz o yalanların hepsini öğrenecek. :))
YanıtlaSilİlla ki. :) Ama önemli olan o sırada öğrenmemiş olması. :)
SilAYY KEŞKE BEN DE HOME OFFİCE CALIŞSAM BU ARADA KONUDAN BAĞIMSIZ DÖVŞÜRKEN BENDE HİÇ HANIMEFENDİ DEĞİLDİMDİR HAHAH
YanıtlaSil:) Homofis çalışmanın da güzel yanları yok değil tabi, çalışıyorum diye yalan söylemek gibi.
SilEfenim dövüşürken de hanımefendi olmayıverelim ne olacak. :D
Annem blogunu bilmiyor anlaşılan 😁😁
YanıtlaSilAhahahahs. :) Aslında biliyor ama girip bakmıyor kimse.
Silİngiliz Merve mi :)
YanıtlaSilSürekli görüştüğüm iki adet Merve var. Eşimle sürekli birşey konuşurken Merve lafı geçince "Hangi Merve?" sorusu gündeme geldiğinden birisi etkinlik kankam Merve, öbürü İngiltere'de doktora yaptığından İngiliz Merve olarak etiketlenmeye hak kazandılar. Benim de dilime yer ettik artık napayım. :D
Sil