Selamlar,
Bir tatilin daha sonuna geldik. Tüm valizler boşaltıldı, tüm çamaşırlar yıkandı. Herşey dönüp dolaşıp ait olduğu yerlere yerleşti. Hatta beni bütün bunlar kesmedi, tatilden bir gün erken döndüğümüz için boşa çıkan son günümü de değerlendirip cam, pencere ne varsa sildim, pakladım.
Vallahi nasıl bir rahatladım, anlatamam.
Evet gelelim tatilimize; tatil boyunca Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde yer alan Kızılca Köy Yaylasında kaldık. Genel olarak Kabaoğuz Yaylaları diye de adlandırılıyor.
Burası da bizim yayla evinin balkonundan görünen manzara, her sabah manzaraya nazır serin havada kahvaltı etmenin bir başka keyfi var. Bu arada istisnasız her gün, her odada mutlaka soba yakıldı. Yaylalar köylere oranla daha soğuktu ama köylerde de hava serindi. İstanbul sıcağı bize dönüşte bayağı bir sürpriz oldu.
Balkondaki soba ısınmaktan ziyade yemek pişirmek için hergün mutlaka yakılıyor. Sabahları kızartmalar hep sobada yapıldı. Şu sağdaki afili köfte yemeğini de ben yaptım, sanmayın ki yaylalarda yan gelip yatmışım. :)
İnanmazsınız ama köyde de park bulduk, okulun bahçesinde park da varmış meğerse... Ben daha önce çocuklu olmadığım için midir nedir hiç fark etmemişim, resmen algıda seçicilik. Ortadaki salıncak yaylada kurulu canı isteyen biniyor. Sağda da traktörden indiremediğim sıpam mevcut. Sırf Çınar istiyor diye traktör tepesinde gezmekten içimiz dışımıza çıktı.
Burası da Samsun'un Vezirköprü ilçesinde yer alan Şahinkaya Kanyonu. Biz Amasya'nın Çorum'a yakın kısmında kaldığımız için Amasya Merkez'e gitmek ile Samsun'a gitmek bizim için aynı oluyor süre bakımından, o sebeple mutlaka Samsun kısmında da gezilecek yerlere uğruyoruz.
Kanyon deprem sonrası oluşmuş, bir kaç sene önce de turizme açılmış. Kanyon girişinde tekneler mevcut, bir saatlik bir tura çıkılıyor. Kanyonun içinden geçilerek en son kısma kadar gidilip geri dönülüyor. Püfür püfür bir gezi, tatilin belki de en keyif aldığım kısmıydı.
Burası da yine Samsun'un Ladik ilçesinde yer alan Ambarköy Açık Hava Müzesi, Samsun'un köylerinden toplanan ambarlardan oluşturulmuş. Ben daha önce açılmak üzereyken de gidip gezmiştim. Bu sefer arkadaşları götürdüm. Çocuklarla gezmek için çok güzel bir yer, salın ve keyfinize bakın. İçerisinde köprüsünden, değirmenine, çocuk parkından, kafesine herşey mevcut.
Bu sene Amasya Merkez'de kaleye çıkmaya üşendik. Çocuklarla insanın gözü almıyor gerçekten. Harşena Kalesi'ne arabayla çıkılabiliyor aslında ama arabaları park ettiğimiz yerden çıkarıp sonra geri götürmeye çok üşendik. Pontus Kral Kaya Mezarlarına ise bir dünya merdiven ile çıkılıyor. Çocuklar kucak isteyeceği, merdivenler de yağ gibi kaygan olduğu için vazgeçtik ve kültür turumuza müzelerle devam ettik.
En üstteki resim Amasya Arkeoloji Müzesi, büyük bir mumya ailesine de ev sahipliği yapan müzeden gerçekten çok keyif aldık. Sol altta Şehzadeler Müzesi görülüyor. Burada Amasya'da görev almış olan tüm şehzadelerin balmumu heykelleri sergileniyor. Çok küçük bir müze ancak ücreti 10 TL olduğu için bence şans verilebilir. Ortada Amasya Yeşil Irmak Kenarı'nda yer alan konaklar, sağda ise Hazeranlar Konağı var. Burada müze kart geçiyor, içerisi Amasya'da ev yaşamının eskiden nasıl olduğuna dair fikir edinmek için gerçekten çok güzeldi.
Eee hergün şehir merkezine inmedik tabi, burası bizim yayladan iki ilerideki Gürcü Yaylası. Evet kendimizinki kesmedi, milletin yaylasına da musallat olduk. Ama dümdüz çimenleri, içerisinden akan derenin sesi ve kocaman çam ağaçları ile adeta gelin burada piknik yapın diye bizi çağırıyordu. Gitmişken sobada çıra niyetine kullanmak için bir çuval kozalak da topladık, ee yaylada böyle herşeyin etinden sütünden faydalanılıyor.
Biz çay keyfinde çimenlere serilmiş yatarken, bu iki veledi de dereden çıkaramadık tabi. Bu tatilin keyfini en çok bu ikisi çıkardı diyebilirim. Kuzencilik kazanacak.
Burası da kuşbakışı Amasya, gezmekten yorulduğumuz bir sırada hadi Vadipark'a gidelim diyen eltime uyduk ve gerçekten de çok güzel, keyifli bir yerdi. Girişinde çocuk parkı olmasa daha iyi olabilirdi tabii. Ordan çocukları çıkarıp içeri geçmemiz yarım saat sürdü. Tatil boyunca içtiğim en lezzetli çayı burada içtim. İçeride meşhur göğe kurulan salıncaklardan da var, ama emniyeti hiç yok. Sadece fotoğraf çekilmek için ayağınız yere basarken binmek en iyisi olabilir.
Bir iş için Amasya'ya giden eşimin kardeşinin peşine takıldık ve ikinci bir Amasya turu gerçekleştirdik. İlk resim İçeri Çarşı, aşağı doğru devam ederseniz dükkanlar ve restoranlar da önünüze çıkmaya başlıyor. İkinci resim Neyyire Artizan Lezzetler'in manzarası, burası eski bir konak ve gün boyu kahvaltı servis ediyor. Karadeniz mutfağından, Amasya mutfağına menüsünde yok yoktu. Biz karnımız tok olduğu için kahvaltı etmedik. Çocuklar patates yediler sadece, bir sonraki gidişimde buranın kahvaltısını deneyeceğim. Sağda ise Minyatür Amasya Müzesi var. Giriş ücreti 10 TL olan özel bir müze, Amasya'nın 1914 yılındaki halini minyatür olarak düzenlemişler. İçerdeki minyatür kocaman ama bence en güzel yanı rehberin anlattığı kısım, bir de ışıklı bir gösteri yapılıyor içeride, yarım saatte gezilecek bir yer.
Vee son. İnanır mısınız bilmem ama eve dönmek gibisi yok. Tatilin uzunundan ziyade kısası daha makbulmüş, evdeki çamaşır yığınına bakarken ona kanaat getirdim.
Sizde benimle gezmiş kadar olun istedim. Umarım ki öyle hissetmişsinizdir.
Eee anlatın bakalım neler oldu yokluğumda.
Sevgiler.
oo nefis bir tatil olmuş, fotoğraflara bayıldım, yine de ben de "evim evim güzel evim"cilerdenim:)) elinize sağlık:)
YanıtlaSilTatil iyi güzel de gerçekten insanın evi gibisi yok. :)
Siloh oh ne güzelmiş, yayla hiç görmedim, iki yaylanın da adını duymadım, zaten bilmediğim yöre buralar, ama manzara ile kızartma köfte kısmı ah ah nefisti. şehirde yanıyoruz yaaa :)
YanıtlaSilGelin gitmeden önce bende hiç duymamıştım bu yaylaları, dediğim gibi bir Karadeniz değil zaten. :) Yemekler çok iyiydi sobada pişen yemeğin de tadı bir başka.
SilManzaralar çok güzel. Çocuklar da bayağı eğlenmiş gibi. :)
YanıtlaSilOnlar eğlendi, biz yorulduk gibi oldu. Kaç gün oldu geleli daha kendime gelmiş sayılmam.
SilValla gezmiş kadar oldum, canım çok fena çekti üstelik. Amasya'ya en az 30 yıldır gitmedim, hatta belki daha gazla. Kardeşimle hep niyet ederiz araya bir engel girer. Kısmet diyeyim, bir de sefanız olsun...
YanıtlaSilUmuyorum ki yakın zamanda gitmek nasip olsun size de. Şu kültür gezilerinden aldığım keyfi deniz-kum-güneş tatilinden almıyorum sahiden.
SilSefamız olsun. :)
Ne güzel keyifli vakit geçirmişsiniz:))) seyahat iyi geliyor insana:))) Amasya'yı çok merak ediyorum, umarım bir gün gidebilirim:))) Bu arada yemekler harika görünüyor, elinize sağlık:)))
YanıtlaSilUmuyorum ki yolunuz düşer, gerçekten gezilip görülecek güzel yerleri var. :)
SilHavza'lı biri olarak Amasya ve Şahinkaya Kanyonuna girmemiş olmak benim için büyük eksiklik:) Özellikle Şahinkaya için çok güzel şeyler söyleniyor.
YanıtlaSilŞahinkaya gerçekten çok güzeldi, Amasya'ya giderseniz de mutlaka Arkeoloji Müzesi'ne gidip mumya ailesini görmenizi tavsiye ederim. :)
SilMilletin yaylasına da musallat olduk :) Çok iyidi bu.
YanıtlaSilÇünkü neden olmayalım ki ama değil mi? :D
SilGüzel bir tatil olmuş,bol gezmeceli,çocuklar çok eğlenmiş görünüyor:)
YanıtlaSilGerçekten güzeldi. Alerjim de azmasa iyiydi ama o da nazar boncuğu olsun. :)
Sil:) Çok teşekkür ederim İlkaycım. Ben eve gelir gelmez işe giriştim yoksa rahat batar zaten duramam.
YanıtlaSilYayla tatili yazını keyifle okudum, Temmuz'un ortasında soba yakmak garip geldi bana. Ama yayla olunca doğal tabi. Tekne turu sayesinde deniz kenarında tatil yapmış gibi olmuşsunuz. Videoya da bayıldım. Kanyon harikaydı. Ambar Müzesi'ni ilk kez duydum. Bizzat görebilmeyi isterdim :) Şunu anladım ki Amasya'da tatil yapılır, gezilecek çok yeri var. Uzunca kalmalı oralarda tabi yanımıza hırka yelek almak şartıyla :)) Son bir yazım kaldı onu da bitirince tekrar uğrayacağım... Hoş geldin :))
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bu güzel yorumun için. :) Amasya'da tatil yapılır evet, kültür turu için dört günlük bir gezi mesela çok hoş olur ama araban olması şartıyla. :) Kanyona gerçekten bende bayıldım.
SilAdana sıcağında yanarken yazıyorum yorumumu. Soba yakılacak yerler olduğunu duymak ilginç geldi :-)
YanıtlaSilYaylaya gitmeyi her zaman sevmişimdir ama dediğin gibi insan bir yerden sonra evini özlüyor.
Oğlunun yaşına yakın bir kuzeni olması çok güzel. Umarım ileride arkadaş gibi olurlar.
İstanbul sıcağında yanarken yazıyorum yorumumu; oraya gidince soğuktan insana hiç garip gelmiyor. Hatta geri döndüğümüzde bu sıcak olabilmesi bana daha da garip geldi. :D
SilNereye gidersem gideyim evim evim güzel evim. :)
Umarım iyi arkadaş olurlar ilerde, benim çok sevdiğim hiç ayrılmadığım kuzenlerim var onunda bu hisleri yaşamasını isterim. :)
Yazını okurken nasıl özendim anlatamam. (Karadenizli olarak yazıyorum bunu) İnsan tepelere çıktıkça gençleştiğini hissediyor değil mi? Yorulmak bilmiyorsun, yorulsan bile yarım saat dinlenmek yetiyor. Ev konusunda da haklısın ne kadar sevsem de farklı yerlere gitmeyi evim başka oluyor maksimum beş gün eğlenceli geliyor beşinci günden sonra tadı tuzu kalmıyor hiç bir yerin. :)
YanıtlaSilBeş gün konusunda sana hak veriyorum. Beş günden sonrası insanı çok yormaya başlıyor.
SilGerçekten yayla havası diye birşey var. Oradayken çok iyiydim şimdi geri dönünce yine üşenmeye bile üşenmeye başladım. Hayret bişey.