Öncelikle ben "Alice Harikalar Diyarında" kitabını okumadım. Sanırım okumayacağım da... Ama bir şekilde hikayeyi biliyorum (nereden bildiğimi bilmesem de)... Hikayenin girişi bir miktar günümüze uyarlanmış insanların ekran bağımlılığından bahsederek başlıyorlar ve Alice ekrandan geçerek gidiyor harikalar diyarına...
Sonrası bildiğiniz yolculuk, ama sıklıkla özellikle de espriler aracılığı ile günümüze göndermeler yapılıyor. Hikaye yer yer güzel akıcı, yer yer de donuk, aksaktı. Bayıldım diyemem ama teknik anlamda vay be böyle şeyler de mi yapılıyormuş bizim ülkemizde demek için gidip izleyebilirsiniz.
Serenay Sarıkaya'nın performansı müthişti, hem müzikal anlamda hem de konuşmalar esnasında sesinin tonuna yansıttığı duygu durumları olarak enfesti. Onun dışında en çok Merve Dizdar ve Enis Arıkan'ı sevdim diyebilirim.
Merve Dizdar tam anlamıyla kedi olmuştu. Bir çok sahnede repliği olmadığı anlarda bile gözlerim sürekli ona gitti. Durup durup kedi gibi kulaklarını kaşıması, tastamam kedilerin yaptığı hareketleri canlandırması inanılmazdı.
Enis Arıkan ise kendi kişiliğine uygun yazılmış replikler ile tam olarak kendisi gibiydi diyebilirim. Repliklerin hepsi yazılmış mı bir kısmı doğaçlama mıydı anlamak mümkün değildi.
Serenay Sarıkaya'nın küçüklüğünü oynayan Ecrin Su Çoban'ın sesi ismiyle müsemma su gibiydi. Saat akşam on suları sahnede bir çocuk izliyoruz. Çocuk oyuncu olmak demek böyle birşey diye düşündürdü bana.
Sahne tasarımı ve kostümler için çok emek harcanmıştı. Dekorlar çok güzeldi. Hareketli sahne kullanılmıştı. Arka dekor sürekli değişti.
E tabi bir de müzikaldi işte her konunun sonunun bir şarkıya bağlanması durumu vardı.
Kısacası illaki gidip izleyin diyemem ama izlemeyin de diyemem. Kararı size bıraktım.
Öperim gözlerinizden.
Bir de dipnot: Bence ülkemizde her oyuncu özellikle diksiyon eğitimi almalı. Zaman zaman oyuncuların hepsinde ne dediklerini anlayamama durumu yaşandı. Özellikle de hızlı hızlı repliklerin geçildiği sahnelerde birşey duydum ama manası ne çıkaramadım açıkçası. Bunu da diksiyon eğitiminin yetersizliğine bağladım ben kendimce. Çünkü şarkıların söylenmesi esnasında herşeyi net bir şekilde anlayabiliyorsak demek ki ses sistemi kötü değildi. Bu nedenle elimde diksiyon kaldı.
Diksiyon önemli gerçekten. Özellikle de eğitmenler dikkat etmeli. Diksiyon kötüyse dinleyemiyorsunuz.
YanıtlaSilGösteri ünlülerden oluşuyor, kim bilir kaç paradır diye düşündüm. :)) Merve Dizdar, Ezgi Mola ve Şükrü'nün performansını merak ettim. Serenay hiç ilgimi çeken biri değil.
Diksiyon gerçekten düzgün değilse insanı oyundan koparıyor.
SilEzgi Mola va Şükrü Özyıldız diğerleri kadar önplanda değillerdi.
Bende Serenay'a dair hiçbir beklentim olmadan gittim ama en çok onu beğendim ilginç bir şekilde. :)
Ben 200 TL ödemiştim, çok önlerden izlemedim. :)
Serenay tamam ama kalan ekibi pek beğenmiyorum ben ^^ yine de izlemek güzel olabilirdi
YanıtlaSilAslında Serenay'a dair hiçbir bir umudum olmadan gittim, ama en çok onu beğendim ilginç bir şekilde. :)
Silserenay ve ezgi hayranıyım yaaa :) izlemedim ama izlerim tabii :) sen iyi açıldın vallaaa :)
YanıtlaSil:) Önceden biletleri alıp bir kenarda unutmak iyi oluyor.
Silİzleyen butun arkadaşlarım vay be bizde boyke büyük iş mi yapılmış dedi bana İstanbul'da olsam ben de izlemeye giderdim
YanıtlaSilTam olarak bende aynı şeyi düşündüm ama illa gidin harika oyun diyemesem de büyük prodüksiyon diyorum. :)
SilAslında uzun zamandır üstünde düşündüğüm bir konuya değinmişsiniz, çocuk işçiliğinin suç olmasına rağmen oyunculuk benzeri mesleklerde neden legal karşılanabiliyor anlamış değilim. Bir çocuğun okula gitmesi, uyuması gereken zamanları sette geçirmesi ne kadar doğrudur :(
YanıtlaSilGerçekten bende bilemiyorum ama o saatlerde sahnede bir çocuk görmeyi gerçekten yadırgadım diyebilirim.
SilSanırım ülkemizin hastalıklarından biri de ünlü olmak olduğu için bu kısımda çocuk işçi olduğu düşünülmüyor çocukların.
Çok istediğim bir oyun için yorumun bi tık düşürdü beni. Ama açık açık yorumlaman çok hoş.Emeğine sağlık :)
YanıtlaSilProdüksiyona şapka çıkarmak için gene de gidilebilir, ama çok önlerden bilet almanıza gerek yok diyebilirim. :)
SilAlice Harikalar Diyarı'nda bende de benzer durum var. Okumadım sanırım ama hikayeyi biliyorum. Belki de okumuşumdur. :)
YanıtlaSilBen okumadığıma çok eminim ama. :)
SilSanırım çizgi film, film falan her türlü şekli mevcut olduğu için bir yerlerden biliyoruz hikayeyi.
Olabilir evet. :)
Sil:)
SilAlice Harikalar Diyarında kitabını ilkokulda okumuştum. Çocuk versiyonunu yani. Alice'in de maşallahı varmış bir ömür boyu peşimizi bırakmadı her yerde karşımıza çıktı :)
YanıtlaSilSerenay Sarıkaya'yı roldeki başarısı için takdir ettim. Müzikali izleme şansı yarattığın için seni de takdir ettim. :)
Müzikalde sahne alan erkekleri çok tanımıyorum. Tiyatro kökenli değillerse diksiyonları problem yaratabilir. Dizilerde bile laflarını anlamadığım oyuncularla karşılaşıyoruz. Hoş değil hakikaten.
Gerçekten Alice'in maşallahı varmış, sanki bu hikayenin bir yenisi de yazılmıştı gibi hatırlıyorum geçen senelerde yeni uyarlama...
SilSerenay çok iyiydi ama diksiyon eğitimi alması gerekenlerden biri de o. Erkek oyuncuların rolleri daha azdı ve sahnede çok uzun da kalmadılar Enis Arıkan hariç.
Evet dizilerde bile aynı problem var, halbuki otuz tekrar çekiyorlar biri de mi doğru olmaz be kardeşim diyor insan.
İzleyin diyemem, izlemeyin de diyemem :)
YanıtlaSilBizde yalan yok. :D
SilŞükrü'den bahsedeceksin diye her kelimeni dikkatle okudum ama :D
YanıtlaSil:) Çok azdı sahnesi ya, çok aşırı ön planda da değildi. Varsa yoksa Serenay'a çalışmışlar.
SilÇok merak ettim, Serenay Sarıkaya şaşırttı beni,çok güzel anlatmışsınız izlemek isterdim:)
YanıtlaSilUmuyorum ki izleme şansınız olur değişik bir deneyimdi. :)
SilSanatsal bir aktivte yapamamak aklıma geldikçe üzüyor, son tiyatroya gidişimde koltuk boş bırakma kalkmış tam da ona denk gelmişiz, tıkış tıkış oturmak beni huylandırmıştı ondan beri de gitmedim, herşeyin olması gerektiği gibi iyi olmaması bu son zamanların getirdiği bir şey gibi, kalite ve bilginin dövülüp tam tersinin övülmesi göklere çıkması :/ umarım değişir.
YanıtlaSilN95 maskemi alıp gidiyorum bende, bir süre sonra evde oturmaktan da daral geliyor. Zaten minik çocuğum olduğu için kış mevsiminde dışarı pek çıkamıyorum. O nedenle bu kış ayda bir etkinlik diye çıktım yola. :)
SilHiç müzikale gitmedim, gitmeyi de düşünmüyorum ama yazın çok güzel olmuş. Eminim nokta atışı yorumlar yapmışsındır. :)
YanıtlaSilBu benim izlediğim ikinci müzikaldi, ilki Engin Alkan'ın hem yönetip hem de oynadığı Şekerpare idi ki onu herkese tavsiye ederim.
SilGenel olarak müzikal için ilginç bir deneyim oluyor diyebilirim.
Tiyatroya gitmeyeli üç seneden fazla oldu. Pandemide gitmedim, ondan öncesi de lohusalık derken hiç bu kadar ara vermemiştim. Bu ay Adana'da tiyatro festivali var. Belki bir iki oyuna kaçabilirim.
YanıtlaSilBence de fırsatını bulursan kesin kaçmalısın. O kadar iyi geliyor ki insana uzun süredir yapmadığı bir şeyi yapmak.
SilGüzel oyunlar görüp bizimle de paylaşırsın umarım. :)